İSİG Meclisi açıkladığı iş cinayetleri raporuna göre, 2020 yılının ilk 10 ayında 1734 işçinin hayatını kaybetti. Sadece Ekim ayında ise 207 işçinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Ekim ayı iş cinayetleri raporunu İzmit’te bulunan İnsan Hakları Park’ında bir araya gelerek açıkladı. Açıklamada, “İş cinayetlerine, salgına, işsizliğe, açlığa ve güvencesiz çalışmaya karşı direniş ve dayanışma yaşatır” yazılı pankart açılırken, “Kaza değil, Bu bir cinayet” ve “Çalışırken ölmek istemiyoruz” sloganları atıldı. Açıklamaya sendika ve sivil toplum örgütlerinin yanı sıra çok sayıda kişi destek verdi. Açıklamayı İSİG Kocaeli temsilcisi Selçuk Karstarlı okudu.
Torba yasa kabul edilemez
Meclis’te görüşülmeye başlanan torba yasanın işçi sınıfına dönük önemli bir saldırı olduğunu belirten Karstarlı, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçilerin belirli süreli iş sözleşmeleriyle geçici olarak çalışmasının uygulanmaya çalışıldığını ifade etti. Karstarlı, “Kıdem ve ihbar tazminatı ile iş güvencesinin olmadığı ve yasal haklarından yararlanmanın ortadan kaldırıldığı bir çalışma bu yaş gruplarına dayatılmaktadır. Eşitlik ve sosyal güvenlik haklarına da aykırı bu esneklik uygulamaları kabul edilemez” dedi.
Salgın fırsatçılığı
2020 yılının ilk 10 ayında 1734 işçinin hayatını kaybettiğini belirten Karstarlı, Ekim ayında ise 207 işçinin çalışırken yaşamını yitirdiğini söyledi. Türkiye’de koronavirüsün tespit edildiği 11 Mart’tan beri geçen sekiz ayda en az 325 işçinin virüs nedeniyle hayatını kaybettiğini kaydeden Karstarlı, bu süreçte devletin işçi ve halk sağlığını değil ekonomiyi öncelikli gördüğünü ve salgını fırsata çevirdiğini ifade etti. Karstarlı, “Güvencesiz çalışma yaygınlaştırıldı, patronlara teşvik paketleri hazırlandı ve işçi eylemleri yasaklandı” diye belirtti.
Karslarlı, işçi sınıfının acil salgın taleplerini şu şekilde sıraladı:
“* Kovid-19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer işkollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınmalıdır.
*İşyerlerinde başta üretim alanları olmak üzere ulaşım, beslenme, barınma gibi tüm alanlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır.
*Kronik hastalığı olan ve belli bir yaşın üzerindeki tüm işçiler (kamu-özel) bu süreçte idari-ücretli izne çıkarılmalıdır.
*İşten atmalar yasaklanmalı ve 1168 TL değil tam ücret ödenmelidir.
*Çalışma saatleri, ücretlerde kesintiye gitmeden azaltılmalıdır.
*İşçilere ücretsiz-yaygın testler yapılmalı, vakaların arttığı işyerlerinde üretime ara verilmelidir.
*Evden çalışan işçilerin çalışma saatleri düzenlenmeli ve iş için yaptıkları harcamalar karşılanmalıdır.”
‘EN AZ 70 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ’
Karstarlı, Kocaeli’de yaşanan iş cinayetlerine ilişkin ise şunları ifade etti:
“*Kocaeli’de Ekim ayında en az 5 işçi, ilk on ayda 70 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
*Kocaeli Türkiye’nin en önemli sanayi bölgelerinden birisidir ve bu yüzden çok tehlikeli sınıftaki işyerlerinde çalışanların sayısı birçok kentten daha yüksektir.
*Kocaeli’de birçok işyerinde gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmamakta, gerekli denetimler yapılmamaktadır. Bu yüzden ülke nüfusunun yüzde 2,17’si şehrimizde yaşarken iş cinayetlerinin yüzde 4,35’i burada meydana gelmektedir.
*İşçi sağlığı iş güvenliğinin olmazsa olmazı iş güvencesi hakkı da yok sayılmaktadır. Örneğin Kocaeli’de sendikalaştıkları için Özer Elektrik, HSK Systemair ve Baldur Süspansiyon işçileri işten çıkarılmaktadır, ki ayrıca pandemi döneminde işten atmalar yasaklanmıştı.
*Kocaeli’nde işyerlerinde kronik hastalıkları olan ve ileri yaşta çalışanlar gibi risk grubundaki işçilerin sayısı oldukça fazladır. Bu yüzden salgın önlemlerinin hızla alınması zaruridir.”
Konuşmanın ardından açıklama alkışlar eşliğinde son buldu.