Suriye’nin orta kuzey kesiminde yer alan Tabka kenti, Demokratik Suriye Güçleri tarafından IŞİD’den kurtarılmasının 2’nci yılını tamamladı.
Nazım Daştan/MA
21 Mart 2017’de başlayıp 10 Mayıs 2017’de biten operasyonlar sonucu IŞİD’in elinden alınan kent, yaşanılan savaşın yarattığı tahribatı gidermeye çalışıyor. IŞİD’in izlerini silen kadınlar, kent inşasında en büyük rolü oynuyor.
Halk Meclisi kuruldu
IŞİD’den alındıktan kısa bir süre sonra örgütlenen Tabka halkları, meclislerini oluşturarak kenti yeniden inşa etti. İdari yapılanmanın dışında, sağlık, eğitim, hukuk, ekonomi ve alt yapı alanlarında da çalışmaların yapıldığı kent, IŞİD’in verdiği tahribatı gidermeye çalışıyor. Halen sokak ve caddelerinde savaşın izlerinin hissedildiği kentte, aynı zamanda hummalı bir çalışma var. Kent merkezi büyük bir kalabalığa sahne olurken, sokak araları ve caddelerde renkli bir yaşam söz konusu.
Model bir kent
IŞİD’le yaşanan savaşta, çatışmaların şiddetli yaşandığı yerler ve yakınlarına parklar inşa ediliyor. Savaşta yıkılan yerler onarılıyor. Yeni Tabka ve eski Tabka’nın kesiştiği noktada, kadınların Kuzey ve Doğu Suriye’de IŞİD’e karşı verdiği mücadeleyi simgeleyen heykeller dikilmiş. Kentin çeşitli yerlerine pankartlar asılmış. İç güvenliğin artırıldığı kentte, temizlik çalışmaları da yürütülüyor. Kısa bir sürede yaptıkları ile model bir kent oluşturan Tabka, Suriye krizinin çözümüne katkı sağlayabilecek önemli bir adres.
Yönetim kadınlarda
Büyük değişikliklerin olduğu kentte, göze çarpan en büyük gelişme ise kadınların kent inşasında büyük bir rol oynamaları. Kadın düşmanı IŞİD, kenti ele geçirdiğinde en büyük acıları kadınlara yaşatmış. Kent kadınlarının neredeyse hepsi IŞİD’den yara aldı. Şu an tespit edilen 3 bin kadından kimilerinin yakınları katledilirken, kimileri de çeşitli işkencelerden geçirilmiş. Aralarında IŞİD’den yara almış söz konusu kadınların da bulunduğu ve kent yönetimi için oluşturulan meclisin yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor.
‘Kentimizi inşa ediyoruz’
O kadınlardan biri olan Rewşen Hemî, Tabka Yasama Meclisi Eşbaşkanlığı’nı yürütüyor. Hemî’nin eşi IŞİD tarafından esir alınmış ve akıbetinin ne olduğu bilinmiyor. Hemî, Tabka’nın bu günlere gelmesinin tarihi bir olay olduğunu söylüyor. O günlerde kimsenin kentin IŞİD’den kurtarılacağı beklentisinin bulunmadığını hatırlatan Hemî, “IŞİD önce Kobani, ardından Minbic, Tişrin ve Tabka’da yenilgiye uğratıldı. Kentimiz özgürleştirildi. Kent alındıktan sonra oluşturulan meclise devredildi. Bundan sonra da yavaş yavaş yıkılan kentimizi inşaya başladık. Alt yapısından idaresine kadar her şeyi ile ilgilendik. Belli bir yere kadar bunu getirebildik” dedi. Kentte IŞİD’den önce Asuri ve Süryani halklarının da bulunduğunu dile getiren Hemî, onlara ait kiliselerin de kentte bulunduğunu aktardı. Ancak onların IŞİD yüzünden kenti terk etmek zorunda kaldıklarını ekleyen Hemî, şöyle konuştu: “Bir çoğu sürgün oldu. Kentimizi aldıktan sonra onları geri getirebilmek için çalışmalarımız oldu. Bir kısmını getirebildik. Çünkü biz kent yönetimimizde onlara da kota bıraktık. Yüzde 65 Arap, yüzde 25 Kürt, yüzde 15 de diğer halklara ayırdığımız kota olarak duruyor.”
‘Tekrar var ediyoruz’
Tabka’nın inşasında en çok kadınların rol aldığının altını çizen Hemî, şunları ifade etti: “Tabka’nın neredeyse bütün kadınları onlardan yara aldı. Ben de onlardan biriyim. Kimine işkence ettiler, kiminin yakınlarını gözleri önünde öldürdüler. Bu şekilde binlerce kadın onlardan yara aldı. Şimdi tespit ettiğimiz kadınlar var. Özellikle onlarla bir çalışma yürütüyoruz. Bu konuda bir kadın konferansımız da olacak. IŞİD o kültürü yok ettiğini sanıyor ama bugün Tabka yönetiminin yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. Ve bu kadınlar bütün alanlarda çalışmalar yürüterek, kentimizi tekrar var ediyor.”
Enerji kaynağı Tabka barajı
Suriye halkları için büyük bir enerji potansiyeli olan Tabka Barajı, bölgenin bir kısmına elektrik veriyor. Haleb’den Musul’a kadar enerji kapasitesi bulunan baraj, yaşanılan savaştan dolayı büyük bir zarar görmüş. Savaş döneminde IŞİD barajın iki kapağını patlatmış. Şimdilik bölgenin bir kısmına elektrik veren barajın onarılma çalışmaları son hızıyla devam ediyor. 1968’de Sovyetler Birliği döneminde yapımına başlanan baraj, 1973’te faaliyete girmişti.
Önemli bir ticaret merkezi
Fırat Nehri üzerinde yer alan Tabka, Rakka’ya 50, Haleb’e ise 110 kilometre uzaklıkta.Kent aynı zamanda Rakka ve Haleb gibi kentleri birbirine bağlayan önemliticaret merkezlerinden biri ve aynı zamanda geçiş kenti olması nedeniyle stratejik önemi bulunuyo. Araplar veKürtlerin ağırlıkta yaşadığı Tabka’da, Hristiyan inancına sahip halklar da yer alıyor. Nüfusu kırsal kesimlerle birlikte yaklaşık 350 bin olan kent, savaştan dolayı hem göç almış hem de göç vermiş
TABKA