Sadece Ortadoğu’da değil birçok ülkede Selefi-cihadist anlayışla ayrım gözetmeden çocuk, kadın herkesi öldürmekle dehşet saçan IŞİD tehdidi birçok kentte yeniden su yüzüne çıkıyor.
Demokratik Suriye Güçleri’nin coğrafik alanda 23 Mart günü itibariyle yenilgiye uğrattığı IŞİD, uyuyan hücrelerini ve beklemede olan unsurlarını tekrardan silahlandırmaya ve yeni teknikler ile katliam saldırılarda bulunmaya başladı. Dönemin en barbar ve kanlı dinsel organizasyonu görülen IŞİD, yeni şartlarda yeni tekniklerle katliam saldırılarını yeniden artırdı. ANHA’dan Ekrem Berakat’ın haberine göre örgüt tekrardan örgütlenmeye ve eski adamlarını aktifleştirmeye başladı. İlk etapta bomba yüklü araçlar ile işgal etmek istediği alanlara saldırılarda bulunan IŞİD, birçok kentte baş kesip, insan yakıp adını duyurmuştu. Musul’un ardından 3 Ağustos Şengal ve 15 Eylül Kobanê’ye saldırılarında gerçekleştirdiği vahşetle bölge halklarına ve dünyaya korku saldı. IŞİD çetelerinin savaş stratejisi, yer ve şartlara göre değişti. DSG güçlerinin 23 Mart günü IŞİD’in yenilgiye uğratıldığını duyurmasının ardından, ABD Başkan Donald Trump vb isimler IŞİD’in tamamen yenilgiye uğratıldığını açıkladı, artık kabusun bittiğine dönük değerlendirmeler yapıldı.
Minbic’den Heseke’ye…
Ancak Irak’ta, Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük tehditlerle birlikte IŞİD’in hareketliğinde artış kaydedildi. Hücre yapılanmaları, tehditler ile birlikte Minbic, Rakka, Derazor, Kamışlo, Tirbespiye ve Hesekê’de döşedikleri mayın ve bomba yüklü motosiklet ve arabalar ile çok sayıda saldırıda bulundu. Rakka’da 9 Nisan günü gerçekleştirilen birden fazla saldırı ile 9 sivil katledildi. Rakka’da yine 19 Mayıs günü 3 bombalı saldırı gerçekleştirildi. Heseke’de de bir gün içerisinde 3 bomba yüklü motosiklet ile saldırıda bulunuldu. Bölgedeki saldırı ve kanıtlar, IŞİD’in bitmediğini ispatlıyor.
IŞİD eski stratejisini değiştirmiş durumda. IŞİD’in hücre yapılanmalarına dönük operasyonlarını sürdüren İç Güvenlik Güçleri, Derazor, Rakka ve Tabka bölgelerinde çok sayıda katliam saldırısında bulunan hücre yapılanmasını çözdü. Hücre yapılanmasının, bölgedeki bombalı saldırıların sorumlusu olduğu belirlendi. Hücre yapılanmasını yöneten Humus’un kuzeyindeki Teblis kenti doğumlu Zekeriya Riyad El Direi , 2015 yılında IŞİD’e katıldı. Daha sonra IŞİD tarafından tutuklanan Zekeriya, bir süre tutuklu kaldıktan sonra serbest kaldığını ve sonrasında kendisi gibi Teblisli olan Ebu Omer isimli çete ile tanıştığını belirtti. Zekeriya’ya göre Ebu Omer isimli çete, DAİŞ’in Kuzey ve Doğu Suriye’deki çete yapılanmasının sorumlusu. Zekeriya’nın yönettiği hücre yapılanması, kendisiyle beraber 4 isimden oluşuyor. Biri olan Ehd Ehmed Hicazi isimli çete, 2001 Hama doğumlu ve birçok saldırıda yer aldı.
Eymen Abdulhemid Ekuş ise 1995 Reqa doğumlu. Rakka’da dükkan açıp hücre yapılanmasına dahil oldu ve birçok bombalı saldırıda yer aldı. Mihemed Besam El Esad ise Dera doğumlu. Katliamlara dahil oldu, sonra Zekeriya’nın yönettiği hücre yapılanmasına katıldı. Hücre yapılanmasında yer alanların itiraflarına göre, hücre “profesyonel” eğitimlerden geçirildi. Saldırılarda her daim daha fazla sivilin katledilmesini hedeflediklerini itiraf eden unsurlar, ilk etapta ses bombası patlattıklarını sivillerin toplanmasının ardından gerçek bombayı patlatarak katliam hedeflediklerini söyledi. New York Times gazetesinde yer alan bir rapora göre IŞİD’in halen aktif 18 bin üyesi bulunuyor.
RAKKA