Bölge Kriz Koordinasyonu, koronavirüs salgını sürecinde çalışmak zorunda bırakılan işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarının ayaklar altına alındığını insani olmayan koşullarda çalıştırıldığını belirtti
Bölge Kriz Koordinasyonu, koronavirüs sürecinde çalışmak zorunda bırakılan işçi ve emekçilerin durumuna ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, halklara sınırsız emek ve doğa sömürüsü, savaş, ekonomik kriz, yoksulluk sunan kapitalist dünya düzenin salgınla birlikte büyük bir uygarlık krizinin yaşadığı kaydedildi. Salgın sürecinde dahi kapitalist çarkların emekçileri ve insanca yaşamı yok etme üzerine kurulduğu dikkat çekilen açıklamada, “Emekçiler sermayenin akıldışı düzeninin çarkları dönsün diye zorunlu üretimle tehdit ediliyorlar” denildi.
Zorunlu çalışma
Yoksullar, kadın emekçiler, mülteciler, çiftçiler, işsizler, mevsimlik tarım işçileri, işinden olanlar ve çocukların salgından çok etkilenmelerine rağmen göz ardı edilmesine tepki gösterilen açıklamada, salgın koşullarında zorunlu olmayan işlerde, fabrikalarda, atölyelerde, kamu kurum ve kuruluşlarında, şantiyelerde emekçilere çalışmayı dayatan, zorunlu işlerde gerekli önlemleri almadan çalıştırılan birçok işçinin hastalandığına işaret edildi. Salgından ve yaşanılan krizden toplumsal dayanışmayla çıkılacağının altı çizilen açıklamada, kapitalist düzende her gün sömürülen işçi ve emekçilerin yaşadığı insanlık dışı uygulamalara karşı ses yükseltmenin zorunluluğu vurgulandı. Salgın sürecinde emekçilerin kazandıkları hakların ayaklar altına alındığı belirtilen açıklamada, koordinasyon olarak salgın boyunca işçi ve emekçilerle dayanışma içerisinde olduğu ifade edildi.
Koordinasyon açıklamasında emek sömürüsünün ortadan kaldırılması için kısa vadeli taleplerini şöyle sıraladı:
“* Kargo ve PTT emekçilerine düzenli aralıklarla Covid-19 testi uygulanmalıdır. Çalışma koşulları insani koşullar gözetilerek düzenlenmelidir.
* Salgın riski hala devam ettiği için temel, zorunlu, acil mal ve hizmet üreten işler dışında bütün işlerde üretim durdurulmalıdır.
* Üretimin durduğu bütün sektörlerde emekçilerin maaşı kesilmemelidir.
* Salgına karşı önlemler üç beş patron örgütü ile değil, sendikalar, odalar ve tüm emekçilerle beraber belirlenmelidir.
* İşçi servis sayısı arttırılmalı ve işçi servislerinde denetimler yapılmalıdır.
* İşten çıkarmalar yasaklanmalı, ücretsiz izin dayatmalarında vazgeçilmeli. İşsizlere koşulsuz işsizlik maaşı ödenmelidir.
* İşçileri zorunlu olarak izne ayıran fakat evde bile hizaya çeken ve tehdit eden firma ve sermaye grupları suç işlemektedir. Bu firmalar ve sermaye grupları hakkında insanları aşağılama ve insan sağlığını tehdit etmekten soruşturmalar açılmalıdır.
* İşçi ve emekçilerin bu süreçte yaşadıkları sorunları saklamamalı, sendikalara, odalara, hak örgütlerine başvurarak, basın ve kamuoyu oluşturmalıdır.
* Zorunlu işlerde çalışan emekçilerin elektrik, su, doğalgaz faturaları ve vergileri bu süreç boyunca durdurulmalıdır. Bunun için de sendikalarla bakanlık ortak bir çalışma komisyonu kurmalı.
* Ekonomideki olumsuz gelişmelere paralel olarak işsizlikte yaşanabilecek artışlara karşı işsizlik sigortası ödeneğinden yararlanma koşulları kolaylaştırılmalıdır.
* Salgın sürecinde işsizlik maaşı kesilecek olan çalışmayan yurttaşlara bu maaş verilmeye devam edilmelidir.
* Tümüyle kamu kontrolündeki sağlık kuruluşları, yurttaşların tamamına, istisnasız ve ön koşulsuz bütünüyle parasız sağlık hizmeti sunmalıdır.
* Temel gıda ve hijyen maddeleri ihtiyaçları kamu kaynaklarından karşılanmalıdır.
* Virüsün yayılımı tehdidine karşın sağlıkçı alımı hızlandırılmalıdır.
* Hastanelerde ve büyük işyerlerinde salgın odaklı oluşturulan kriz masalarında sendika temsilcilerinin katılımı sağlanmalıdır.
* İşyerlerinde salgına karşı bulaşmayı ortadan kaldırılacak gerçekçi önlemler alınmalı, Covid-19 tespit edilen işyerlerinde faaliyetler acilen durdurulmalıdır.”
HABER MERKEZİ