Asgari Ücret Tespit Komisyonu gelecek hafta son toplantısını yapıp belirlenen ücreti açıklayacak. Önerilerini dile getiren sendika temsilcileri, işçilerin örgütlü mücadelesi ve sendikaların ortaklaşmasıyla istedikleri ücreti alacaklarını söyledi
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2020 yılı asgari ücretle ilgili Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda ilk üç toplantısını gerçekleştirdi. Toplantılarda işçi tarafını Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) temsil ederken işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu temsil ediyor. 17 Aralık’ta yapılan son toplantıda sunum yapan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bir işçinin aylık gıda harcamasını ağır statüdeki işlerde 2 bin 331 lira, orta statüdeki işlerde 2 bin 86 lira 80 kuruş, hafif statüdeki işlerde bin 940 lira 70 kuruş olarak sundu. Buna karşı bir araya gelen işçi konfederasyonlarından Türk-İş ve Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) asgari ücretin en az 2 bin 578 olması konusunda anlaşırken, Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 3 bin 200 TL talebinde ısrarcı. Aralık ayının son haftası yapılacak olan son toplantı öncesi HAK-İŞ’e bağlı Türkiye Liman ve Kara Tahmil-Tahliye İşçileri Sendikası (Liman İş) İstanbul Bölge Başkanı Sinan Ceviz, Türk-İş’e bağlı Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Gebze Şube Başkanı Ali Rıza Atik ve Deri, Dokuma ve Tekstil İşçileri Sendikası (DERİTEKS) İstanbul Temsilcisi Veysel Arslan asgari ücrete dair Mezopotamya Ajansı’ndan Tolga Güney’e değerlendirmelerde bulundu.
Ortak irade
Liman İş Sendikası olarak asgari ücretin insanca yaşanılabilecek koşullara çekilmesini istediklerini ifade eden Sinan Ceviz, “Bu konuda üç konfederasyon ortaya ortak bir irade ortaya koydu. Bizde İstanbul’da değişik konfederasyonlara bağlı işçi sendikaları olarak bir aradayız. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını ve insani yaşam koşullarına çekilmesini talep ediyoruz. Bütün bu taleplerin iş yerlerinden doğru örüldüğü, işçilerin tepkisinin açığa çıkarıldığında gerçekleşebileceğini düşünüyoruz” dedi.
‘Başka çaremiz yok’
Liman işçilerinin bununla beraber iş güvenliği taleplerinin de olduğunu aktaran Ceviz, “Limanlarda ağır çalışma koşulları, meslek hastalıkları, iş kazaları yaşanıyor. Sendikamızın örgütlü olduğu her yerde asgari ücret ile bu taleplerimizi de sürdürüyoruz” diye belirtti. Asgari ücretin hep beklentinin altında olduğunu aktaran Ceviz, şöyle konuştu: “Biz tüm açıklamamızda şunu söylüyoruz ‘İşçi sınıfı birleşirse bu talepler hayata geçebilir’. Beklentimizin altında bir ücretin belirlenmesi koşulunda yine mücadele etmekten başka bir çaremiz yok.”
‘Mücadeleyle düzelir’
Asgari ücret görüşmelerinin her işçi için önemli bir yerde olduğunu dile getiren Ali Rıza Atik, “Devlet asgari ücreti belirlerken dört kişilik ailenin ihtiyaçlarını dikkate almadan, dört kişilik ailenin ihtiyaçlarıymış gibi bir ücret belirliyor. Oysaki asgari ücret bir kişinin ihtiyaçlarını bile karşılayamayacak bir düzeydedir. O nedenle bugün asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir düzeyde belirlenmesi gerekiyor. Ama bu hükümetin ya da işverenlerin belirlemesiyle olacak bir şey değil. Bu asgari ücretle çalışan işçilerin mücadelesiyle düzelebilecek bir durumdur. Yani temennilerle olacak bir şey değil” diye konuştu.
‘Kazanımlara saldırılar var’
Asgari ücret komisyonunda işçi tarafının azınlıkta kaldığını vurgulayan Atik, şöyle devam etti: “Komisyonda bu yıla kadar işçilerin hiçbir talebi karşılanmadı. Ama bugün üç tane konfederasyon yan yana geldi. Fakat dile getirdikleri fiyat bana göre yeterli değil. Çünkü ortalama enflasyonun, hayat pahalılığının yüzde 40-50’lerdeyken gelecek olan zam çok yetersizdir. Yoksulluk sınırı zaten 6 bin 500 liraya dayanmış durumda, açlık sınırı 2 bin 500 iken asgari ücret tespit komisyonu bana göre bir tiyatrodur. Türk-İş’in bu komisyonda bulunmaması gerekiyor.” Son yıllarda işçilerin örgütsüz olmasından kaynaklı kazanımlarına bir saldırı olduğunun altını çizen Atik, işçilerin örgütlü hareket etmeleri gerektiğini belirtti.
‘Gelecek planlamak imkansız’
Asgari ücretin bugüne kadar işçilerin insani yaşan koşullarını karşılamadığını ifade eden Veysel Arslan, “Fabrikalarda çalışanların, üretenlerin yaşamlarının tanığı bizzat bizleriz, bu asgari ücret ile bir gelecek planlamak, düzen kurabilmenin koşulları yok. Onun için asgari ücretin dört kişilik bir ailenin yaşam standardını, en temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir boyutta olmasını istiyoruz. Üç konfederasyon bir araya gelerek ortak bir açıklama yaptı, 2 bin 558 TL sınırını koydular. Ama bu sadece temel ihtiyaçların giderilmesiyle ilgili bir ihtiyacı karşılayabilir. Ama biz 4 kişilik bir ailenin, çocuklarının geleceğine dair de birikim oluşturabileceği bir ücret istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Taleplerimizde ısrarcıyız’
Asgari ücret artışının, artan enflasyon oranları, temel ihtiyaçlara yapılacak zamlar ve vergi yükü düşünülerek yapılması gerektiğini aktaran Arslan, şunları söyledi: “İşçilerin aldığı zam yılın 8’inci ayından sonra vergi dilimiyle eriyor. İşçiler düşük ücret almalarına rağmen, en yüksek vergi ücretini ödüyorlar. Vergi yükünün de asgari ücret üzerinde kaldırılmasını istiyoruz.” Çalışma Bakanlığı’nın, sendikaların karşısında durarak, durumu siyasi bir hamleye dönüştürdüğünü ifade eden Arslan, sözlerini şöyle tamamladı: “Asgari ücret ile ilgili talepler nihayetinde komisyonda tıkanıp kalıyor. Konfederasyonumuz ilerleyen günlerde bunlarla ilgili bir çalışma planını başkanlar kurulunda bunlar konuşuluyor. Asgari ücretle ilgili talepte ısrarcı olacağız.”