İşçi Emekçi Birliği, savaş politikaları ve hayat pahalılığına karşı Kartal’da 20 Ekim’de yapacakları mitinge katılım çağrısı yaptı
İşçi Emekçi Birliği, “Düşük ücretlere, hayat pahalılığına, vergi soygununa ve savaş politikalarına karşı topyekûn direnişi büyütelim” şiarıyla 20 Ekim Pazar günü Kartal Meydanı’nda düzenleme kararı aldı.
İşçi, emekçi mitingine dair Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) 3 No’lu Şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İşçi Hareketi Koordinasyonu (İHK), Komün, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu ( DİSK) Liman ve Tersane İşçiler Sendikası (Limter-İş), Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil), Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) temsilcileri katıldı.
‘Faturayı işçiye yüklemeye çalışıyorlar’
Mitingi örgütleyenler adına açıklama yapan İpek Bozkurt, AKP-MHP iktidarının her geçen gün milyonların yaşamı ve çalışma koşullarını ağırlaştıran saldırıları devreye koyduğunu belirtti. Temel tüketim ürünlerine fahiş zamlar yapılırken, işçi ücretlerinin her geçen gün daha aşağıya çekildiğini ifade eden Bozkurt, “Bir avuç sermayedar servetini katlarken, milyonlarca işçi ve emekçiye açlık, yoksulluk, kölece çalışma ve yaşam koşulları dayatılıyor. Onun için krizin faturasını bu kadar hoyratça bizim sırtımıza yüklemeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
‘Sermayedarlara peşkeş çekiliyor’
Rant ve yağma uğruna ekolojik yıkımlara her gün yenilerinin eklendiğini vurgulayan Bozkurt, işçiler ücretlerini almadan vergi adı altında bir kısmına el konulduğunu vurguladı. AKP-MHP iktidarının işçi ve emekçilerden aldığını sermaye çevrelerine teşvik ve rant alanları olarak peşkeş çektiğini söyleyen Bozkurt, emperyalist kapitalist sistemin yapısal sorunu olan krizlerin faturasının işçi sınıfının sırtına yüklendiğinin altını çizdi. Mevcut saldırıların bir diğer ayağının ise savaş politikaları, militarizm ve ırkçılık olduğuna dikkat çeken Bozkurt, “İşçi ve emekçilere düşman olan iktidarlar, insanlığa kan ve gözyaşından başka hiçbir şey sunmayan düzenlerini ayakta tutmak için halkların üzerine de bombalar yağdırıyorlar. Saymakla bitiremeyeceğimiz bu sorunların kaynağı kapitalist düzendir. Onların sömürü, rant, talan politikaları, savaşları ve azami kâr hırslarıdır” diye konuştu.
‘Topyekün direniş zorunluluktur’
Sermayenin, işçi sınıfı ve mazlum halklara karşı saldırının en önemli ayağının ideolojik, politik ve örgütsel saldırılar vurgulayan Bozkurt, “Medya, düzenin kurumları, bir bütün olarak devlet aygıtı, sermayenin saldırılarını hayata geçirmenin araçları olarak görev yapıyorlar. İşçilerin öz örgütlükleri olan sendikalar, ülke tarihinde hiç olmadığı kadar bürokrasinin denetimine girerek sermayeye hizmet ediyorlar. Kuşkusuz bu denetime karşı duran bilinçli işçiler, mücadeleci sendikalar çemberin yarılmasına anlamlı katkılar sunuyor. Gelinen aşamada sermayenin ve işbirlikçilerinin topyekûn saldırılarına karşı, topyekûn mücadeleyi daha güçlü ve birleşik biçimde hayata geçirmek acil bir zorunluluktur. Bizler bu bilinçle hareket eden kurumlar olarak İşçi Emekçi Mitingi’nin dördüncüsünü örgütlüyoruz” şeklinde konuştu.
Mitinge katılım çağrısı
Halkların imha-inkâr ve soykırımla karşı karşıya kalmaması, sosyalizmin tek seçenek olduğuna vurgu yapan Bozkurt, “İnsanlığın ve tüm canlı hayatının kurtuluşu için, baskı ve sömürünün son bulduğu bir ülke ve dünya yaratmak için tüm işçileri, emekçileri, devrimci-ilerici kurumları birleşik mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz. Bu çabanın mütevazi bir adımı olan İşçi Emekçi Mitingi’ni birlikte örgütlemeye, fabrikalarda, havzalarda, sokaklarda fiili-meşru mücadele hattını büyütmeye çağırıyoruz” diye belirtti.
Kaynak: MA