Türkiye’nin KDP ortaklığı ile devam eden saldırılarını ve kimyasal silah kullanımını değerlendiren siyasetçi Selma Irmak, ‘Madem bir iftira o zaman araştırmalara izin verilsin’ dedi
Federe Kurdistan Bölgesi’nde devam eden Türkiye’nin saldırıları 6’ıncı ayını geride bırakırken, kimyasal silah kullanımı dair tartışamalar da devam ediyor.
AKP tarafından kimyasal silah kullanımı inkar edilirken, HPG açıklamalarına göre, 6 aylık süreçte 2 bin 837 kez kimyasal ve yasaklı silah kullanıldı. Uluslararası kurumlar tarafından kimyasal silah kullanımının araştırılmasına yönelik talepler devam ederken, Kürt siyasetçi Selma Irmak da, konuya dair yaptığı değerlendirmede, “Madem iftira o vakit araştırılmasına izi ver” çağrısı yaptı.
‘Kendileri itiraf etti’
MA’dan Rukiye Adıgüzel’e konuşan Irmak, Türkiye’nin saldırılarında sonuç alamadığı için kimyasala başvurduğunu belirterek, “Türkiye, Federe Kürdistan’da yazmak istediği ‘başarı hikayesini’ yazamadığı için kimyasala başvurdu” dedi.
Kimyasal silah kullanımının insanlığa karşı suç olduğunu vurgulayan Irmak, kimyasal silah kullanımının can kayıplarının yanı sıra ciddi doğa tahribatına da neden olduğunu kaydetti. Uluslararası güçlerin kimyasal kullanımına karşı sessizliğine tepki gösteren Irmak, Savunma Bakanı Hulisi Akar’ın “Sadece göz yaşartıcı gaz kullandık” sözlerine işaret ederek, “Hukuk kurallarını esas alırsak bir ordunun göz yaşartıcı bomba kullanması da yasaktır. Bu açıklama da bir itiraftır” dedi.
O zaman izin verin
Bilim insanlarının da kimyasal kullanıldığına dair ifadelerinin bulunduğuna dikkati çeken Irmak, sorumluların yargılanması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin kimyasal silah kullanımının araştırılmasına izin vermek yerine Şebnem Korur Fincancı’yı gibi bilim insanlarını hedefe aldığını kaydeden Irmak, “Bu konuda basın açıklaması yapan insanlara ve benzeri yürüyüşlere müdahaleler edildi. HDP araştırılması için Meclis’e getirdi. Ama AKP-MHP hükümeti bu önergeyi de ret ederek ‘iftira’ dedi. Madem iftira, izin ver; heyetler bölgeye gidip rapor hazırlasınlar. İftiraysa heyet çıkıp, ‘Hayır, burada kimyasal kullanılmamıştır’ desin. Sende aklanırsın. Ama eğer bir suçu yok ise, neden onun araştırılması için engel olasınız ki? Bu bir suçluluk psikolojisi” diye konuştu.
İnsanlığa karşı suç işlendi
Uluslararası örgütlerin “savaş suçu” olarak nitelendirdikleri silahlara, siyasi çıkarları nedeniyle sessiz kaldığını ifade eden Irmak, “Dünyanın ikiyüzlülüğünü tartışacak değiliz. Sadece Kürtler için değil. Dünyanın birçok yerinde yaşanan hak ihlallerine karşı da aynı sessizliği çoğu zaman görmüyor muyuz? Görüyoruz maalesef. Bunu boşa çıkarabilecek tek güç halklardır. Uluslararası güçlerden, devletlerden bir şeyler beklemek ne yazık ki her zaman bizi hayal kırıklığına uğratır. Kimyasal silah kullanımı dünya mahkemelerinde yargılanması gereken suçlar kapsamındır. Kimyasal silah sadece Kürtlere karşı işlenmiş bir suç değildir. Bu suç insanlığa karşı işlenmiştir” ifadelerini kullandı.
KDP bu sorumluluktan kurtulamaz
Türkiye’nin saldırılarına ortaklık eden KDP’yi de eleştiren Irmak, “Kim ne derse desin KDP kendini bu tarihi sorumluluktan kurtaramaz. Kürt halkının vicdanında mahkum olmuştur. Bu affedilebilecek bir suç değildir” diye ifade etti.
“Ne olursa olsun bu savaşın kazananı direnen halkın kendisi olacaktır” diyen Irmak, “Bir halk mücadelesi var ve halkın içerisinde olduğu toplumsal mücadelelerin yenilgiye uğradığı görülmemiştir. Kürt halkı burada da kazanacaktır” dedi.
İSTANBUL