Mesud Pezeşkiyan döneminde Suriye’deki nüfuz çekişmesinde Türkiye’ye alan açan Rusya ile İran arası krizler görebiliriz. Şam yönetimini Rusya ve Türkiye kıskacından kurtarmak için Kürtlerle diyalog geliştirmeye teşvik edebilir
Mehmet Ali Çelebi
İran, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Azerbaycan sınır hattındaki baraj açılışından dönerken helikopterinin dağlık araziye düşmesiyle ölümü ve yapılan erken cumhurbaşkanlığı seçimiyle yeni bir döneme girdi. Cerrah olan reformist aday Mesud Pezeşkiyan İran’ın yeni cumhurbaşkanı seçildi. Mollalardan gelmeyen, muhafazakar tabaka dışında olan, Fars olmayan Mesud Pezeşkiyan’ın aday listesine eklenmesi başlı başına bir olaydı. Bir stratejinin izdüşümüydü.
Tıp doktoru olan Mesud Pezeşkiyan’ın babası Azeri Türkü, annesi Kürt. Pezeşkiyan; Türkçe, Kürtçe, Farsça konuşuyor. II. Dünya Savaşı sonrası Sovyetler Birliği’nin etkisinin arttığı dönemde 22 Ocak 1946’da Qazi Muhamed’in Çarçira Meydanı’nda ilan ettiği Mahabad Kürt Cumhuriyeti’ne beşiklik eden Mahabad kentinde doğuyor. (Molla rejimi, Mahabad’ı Kurdistan eyaleti yerine Batı Azerbaycan Eyaleti’ne bağlamış durumda)
1980-88 İran-Irak Savaşı’nda cephede hekimlik yapıyor. 3 Ağustos 1997- 3 Ağustos 2005 arasında iki dönem cumhurbaşkanlığı yapan Muhammed Hetemi’nin ilk döneminde Sağlık Bakanı yardımcısı. Hatemi’nin ikinci döneminde 2001-2005 arası Sağlık Bakanı. 2016-2020 yılları arasında İran Meclisi birinci başkan yardımcısı. Birkaç dönemdir Tebriz milletvekili. Cumhurbaşkanlığı ile ilgili tartışmalarda adı geçmeyen bir isimdi Mesud Pezeşkiyan.
İlk Dini Lider Humeyni’nin “Ölüm Komitesi” içinde yer alan, Yargı Erki bünyesinde “savcı” gibi makamlarda bulunan ve cezaevindeki solcuların idam edilmesi kararını verdiği için “Tahran Kasabı” denen İbrahim Reisi’den ve seçimde yarıştığı muhafazakar adaylardan farklı bir portre Pezeşkiyan.
Başörtü konusunda esnek olunması gerektiğini söyleyen, Ahlak Polisi’nin (Gaşt- Erşad) kadınlara yönelik uygulamalarına tepki gösteren, kadınlara kıyafet dayatmaya dinin izin vermediğini kaydeden bir isim.
Başörtüsünü tam bağlamadığı gerekçesiyle Jîna Mahsa Emînî’nin katledilmesi sonrası Eylül 2022’de başlayan “Jin Jiyan Azadî” ayaklanması sırasında devletin uyguladığı şiddeti eleştiren; protestocuları dinlemek yerine şiddetle tutuklanmalarına, öğrenciler ve üniversite hocalarının atılmasına karşı olduğunu söyleyen bir profildi. Ekonomide, adalet mekanizmasında düzeltme isteyen, sağlık ve eğitime erişimin arttırılması gerektiğini vurgulayan bir isimdi. Rusya gibi diğer ülkelerle de ilişki geliştirmek gerektiğini, yaptırımları kaldırmak için nükleer müzakereleri yeniden başlatmak gerektiğini kaydeden bir aday profili.
Reisi’nin helikopteri vakası
Pezeşkiyan’ın cumhurbaşkanlığına uzanan yolu beklenmedik bir olayın sonucu gerçekleşti. İran 19 Mayıs 2024 günü dünya gündemine oturmuştu. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Doğu Azerbaycan Eyaleti’nde Aras Demiryolu Koridoru’nu ziyaret etti. İkili görüşme yaptı. Ardından Reisi ve Aliyev, Aras Nehri üzerine iki ülkece ortak inşa edilen Kız Kalesi Barajı ve Hudaferin Barajı’nın açılışını gerçekleştirdi. İran heyeti dönüş için üç helikopterle havalandı. Ortadaki helikopter düştü. Reisi ve ABD saldırısı sonucu öldürülen Kudüs Gücü Komutanı Tümgeneral Kasım Süleymani’nin ekibinden olan Hüseyin Emir Abdullahiyan öldü. Cenaze yerine yaklaşık 18 saat ulaşılamadı. Teknolojiyle övünen İran vardı oysa. Ancak silaha ve öldürmeye odaklıydı, kurtarma organizasyonunda düşük kalibredeydi. Resmi ilk raporlar sis, kötü hava koşulları nedeniyle helikopterin düştüğüne işaret ederken, suikast şüphesi içeride ve dışarıda yoğunca tartışma konusu oldu.
Erken seçim kararı alındı. 80 aday başvurmuştu. Reformcu Mesud Pezeşkiyan, muhafazakar Muhammed Bakır Galibaf, Said Celili, Mustafa Purmuhammedi, Ali Rıza Zakani, Emir Hüseyin Gazizade’nin adaylığı kabul edildi.
‘Ölüm Komitesi’ içinde yer alıp solcu mahkumları idam eden, 1979-1986 arası İslam Devrimi mahkemelerinde, 1986-1987’de askeri mahkemelerde savcı olarak görev alan, Kürt kentlerinde askeri mahkemelerde idamlar veren, Kürt siyasetçilerin öldürülmesinden sorumlu olan, 1999’a kadar da İstihbarat Bakanlığı’nda görev alan, 2005-2008 arası İçişleri Bakanı olan Purmuhammedi’nin çizgisinden farklı bir isimdi Mesud Pezeşkiyan.
Kirli savaş yürüten Devrim Muhafızları Ordusu’na 18 yaşında giren, Kürtlere karşı da operasyonlar yapan General Kasım Süleymani ile çalışan, 1997’de Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri komutanı olan, 2000-2005 arası işkence ile özdeşleşmiş İran Polis Teşkilatı şefi olan, katliamcı Reisi’yi destekleyen Galibaf’tan; halklara karşı psikolojik savaşın, asimilasyon, katliam, idam politikalarının denklemlerini oluşturan Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri olarak 2007-2013 arası görev yapan, ardından Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi’nde yer verilen Said Celili’den; insanlara kan kusturan Besiç’in görevlisi olan Zakani’den; Reisi’nin katliam ve idam politikasını destekleyen Emir Hüseyin Gazizade Haşimi’den farklı bir adaydı Mesud Pezeşkiyan.
Beş aynı tip aday karşısında tek reformist aday muhafazakarlar için bir riskti. Ancak sistem zaten bunu kurguluyordu. Bir restorasyon stratejisi, bir imaj düzeltme geometrisi, meşruiyet algısı yaratma stratejisi üzerinden yürümek istiyordu Dini Lider Hamaney ve adayları belirleyen Anayasayı Koruma Konseyi. Aday eleme süreci bu minvalde gerçekleşmiştir. Bir rejimi restorasyon algoritması oluşturulmuştur. Bunun için taşlar Mesud Pezeşkiyan için döşenmiştir.
Hamaney nasıl izin verdi?
Şahlık 1979’da yıkılsa “dini Şahlık” rejimine dönüşen İran rejiminde, son sözü söyleyen Dini Lider Ali Hamaney ve Anayasa Koruma Konseyi nasıl oldu da 80 isim arasından 5 muhafazakar isim ve tek reformist aday olarak Mesud Pezeşkiyan’ın seçimlere katılmasına izin verdi?
Halk beş muhafazakar, bir reformist aday arasında tercih yapmayla karşı karşıya bırakılmıştır. Diğerleri gibi molla çarkından, ordu veya Besic’den gelmeyen reformist aday Mesud Pezeşkiyan’ın önünü açma metodolojisi söz konusuydu. Öyle ki tek kadın aday, eski milletvekili Dr. Zohre Elahiyan dahi elenmişti. Eleme sebebinden biri kadına bakış açısının bir sonucuyken biri reformistlerin oylarının dağılmasını önlemeye dönüktü. Muhafazakarlar oyları dağılacakken, değişim isteyenlerin, sistemde reform isteyenlerin oylarının tek havuza akması sağlanmalıydı. İlk turdan Pezeşkiyan çıkarsa reformistlerin özgüveni artacak, değişim inancı artacak ve sandığa gidenlerin oranı da yükselebilecekti.
İlk tur seçime iki gün kala Ali Rıza Zakani, Emir Hüseyin Gazizade Haşimi, diğer muhafazakarların lehine çekilince 3 muhafazakar Muhammed Bakır Galibaf, Said Celili, Mustafa Purmuhammedi kaldı Mesud Pezeşkiyan’ın rakibi olarak.
Ve İran’da Cumhurbaşkanlığı seçimleri 28 Haziran 2024 Cuma günü yapıldı. Halk tereddütlüydü ilk turda. Bu nedenle sandığa yüzde 60 kadarı gitmedi. 24 milyon 535 bin 185 oy kullanıldı. Seçimde katılım yüzde 40.6’da kaldı. İlk turda küskün reformistler sandığa gitsin diye saat 18.00’de sona ermesi gereken seçimde oy verme üç kez uzatıldı ve ancak saat 00.00’da sona erdirildi. Sandığa gidişin artması Pezeşkiyan’ın lehine olacaktı. İlk turda Mesud Pezeşkiyan oyların yüzde 42,5’ini aldı. 10 milyon 415 bin 191 seçmenin oyuna tekabül ediyordu. Seçmenin yüzde 38,6’sı yani 9 milyon 473 bin 298’i Said Celili’ye oy vermişti. Galibaf, yüzde 13,8’de Purmuhammedi yüzde 0.8’de kalmıştı. Bu verileri açıklayan İran’ın resmi basın organlarından Mehr ajansı “Katılım oranı yüzde 39,9 olurken, Tahran eyaletinde seçime katılım oranının yüzde 33 olduğu açıklandı” diyordu. (Mehr ajansı/30.06.2024) Ülkeyi 4 yıl yönetecek cumhurbaşkanı seçilmek için yüzde 50 barajını aşmak gerektiği için Pezeşkiyan ve Celili ikinci tura kalmıştı. Sistemin stratejisi tutmuş Pezeşkiyan ikinci tura kalmıştı.
Mesud Pezeşkiyan, ikinci turda seçim kampanyasının son iki gününü Kürt kentlerine ayırdı. Azeri, Kürt, Ermeni, Süryanilerin yaşadığı, “su beşiği” denen Urmiye’de ve Gorani Kürtlerin yurdu Kimanşah’da halklardan sandığa gidip oy vermelerini istedi. Kürtlerin sandığı boykot etmemesi için Kirmanşah’ta Kürtçe konuşup “Bijî İran, Bijî Kürdistan, Bijî Kirmanşah” dedi.” (Yeni Yaşam/ 05.07.2024) Hamaney de katılım artsın diye ses etmiyordu.
5 Temmuz 2024’te cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda sandığa gidenlerin oranı artınca Mesud Pezeşkiyan oyların yüzde 53,7’sini, yani 16 milyon 384 bin 403 oy alarak Cumhurbaşkanı seçildi. İlk tura göre 5 milyon 969 bin 212 oyu artmıştı. İkinci turda 30 milyon 530 bin 157 oy kullanıldı. Seçime katılım oranı yüzde 49,8 oldu. (AA/06.07.2024)
İlk tura göre ikinci turda 5 milyon 994 bin 972 kişi daha sandığa gidip geçerli oy kullanmıştı. Yani küskün seçmenin neredeyse tamamına yakını sandıkta Pezeşkiyan’a oy vermişti. Pezeşkiyan’a oy atılsın diye ikinci turda da saat 18.00’da süre bittiği halde birkaç kez uzatılmış ve oy verme 00.00’da sonlandırılmıştır.
Çünkü molla rejiminin Yargı Erki’nde görev yapıp cezaevlerindeki solcuların listeleyip idam eden isimlerden İbrahim Reisi’nin kazandığı 18 Haziran 2021 seçimleri 1989 molla rejiminin başlangıcından beri en düşük katılımlı seçim olmuştu. Katılım oranı yüzde 48.78’de kalmış, Hamaney de telaşlanmıştı.
Günün sonunda, Hamaney’in istediği sonuç çıkmış, Ağustos 2024 itibariyle yemin edip koltuğa oturacak isim Pezeşkiyan seçilmişti. Seçimin ertesi günü kurucu dini lider Ayetullah Humeyni’nin Tahran yakınlarındaki kabrine giden, ardından toplanan taraftarlarına konuşan Pezeşkiyan’ın süreci kotardığı için İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e teşekkür etmesi olanların afişiydi. Pezeşkiyan “Seçimler özgür ve adil bir şekilde yapıldı ve oylar doğru okundu. Bunun için öncelikle Rehber’e (Hamaney) teşekkür etmeliyiz. O olmasaydı bu sandıklardan benim adımın bu kadar kolay çıkmasını hayal bile edemezdim” diyordu. (AA/06.07.2024)
Velayet-i Fakih doktrini çıkmazda
Pezeşkiyan’ın ilerlemesi için neden taş döşendiğini açımlayalım. Sistemin halklarla kurduğu ilişki arızalıydı ve mesafe açılıyordu. Velayet-i Fakih doktrini meşruiyet krizine sürüklenmiş, molla rejimi tıkanmıştı. Sistem asker-polis, yargı, idam politikasıyla halka yönelirken, ordu, mollalar, Besic ekonomi çarklarını, üretim ve ticaret çarklarının önemli kısmını ele geçirmişti. Sistem refah yerine yolsuzluk ve yoksulluk yayıyordu. Eşitsizlik ve kadınlara yönelik baskıdan dolayı hoşnutsuzluk kar topu gibi büyüyordu. Şii ve Sünni Kürtler, Beluçlar, Azeriler, Sünni Araplar eşit haklar talep ediyordu. İran’da 2009 protestoları, 2017-18 İran protestoları, 2022-2023 Jin Jiyan Azadî ayaklanması molla rejimi döneminin en büyük protestolarıydı. Orta sınıf ayaklanmalara destek veriyor, kepenk kapatarak mesajını iletiyordu. Başkent Tahran ve dini merkezler Kum ile Meşhed dahil şehirlere yayılan ayaklanmalar siyasi denklemlerde, muhafazakar saflarda volkanik etkiler yapıyor, faylar kırıyordu. Demokrasi, özgürlük yönlü girişimleri işkence, idam ve katliamlarla bastırmaya çalışan sistem demokratikleşmezse çöküş hızlanırdı. Çürüme, seçmenlerin yarısından fazlasının sandığa gitmemesi ideolojik kırılmalar yaratmıştı. Mehdi dönene kadar siyasi-dini otoriteyi kullanarak devleti yönetmeye içkin Velayet-i Fakih doktrini taşıyıcıları, meşruiyet krizine bigane kalamayacak duruma gelmişti.
Savaş politikasının sonucu
Bu süreçleri besleyen faktörlerin başında güvenlik-savaş politikası ve ordu ve mollalar içinde savaş baronlarını palazlandıran savaş ekonomisi geliyordu. Hamas’ı, Lübnan Hizbullahı’nı, Yemen Husi Hareketi’ni, Irak Haşdi Şabi’yi, Suriye’deki çok sayıda silahlı yapıyı finanse etme ekonomide kara deliği büyütüyordu. Gazze Savaşı, Yemen Savaşı, Irak ve Suriye’de savaş yürüten Devrim Muhafızları ve İran’a bağlı paramiliter güçlere yapılan harcamalar ülke ekonomisini kaosa sürüklemişti. Yokusulluk arttıkça bu savaş ekonomisi politikasına tepkiler artıyordu. Tepkileri yatıştırmak için “dış düşman işi” söylemi artık etkili olamıyordu. Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel etkisi, Rusya ile silah alışverişi de ekonomiyi sendeletiyordu.
Azeri Türk nüfusu, Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu Koridoru
Şekillendirilen seçim stratejisinin arka planında Türkiye ile Azerbaycan ilişkileri de vardı. İran’da tahminen nüfusun yüzde 25-30 kadarı Azeri Türkü idi. Türkiye’den askeri eğitim, karargah, ağır silah, SİHA desteği alan Azerbaycan ordusunun, 2020 II. Dağlık Karabağ Savaşı ve 19-20 Eylül 2023 Dağlık Karabağ’a saldırıda bölgeyi ele geçirmesi İran’daki Azerileri heveslendirmiştir. Bu Tahran’da kopuş endişesi yaratmıştır.
Azerbaycan-Türkiye durmayıp, “Turan”, “kızıl elma” söylemiyle İran sınırındaki Arsas Mehri kuzeyindeki Ermenistan’ı koparıp Syunik-Zengezur Koridoru’nu (Çin’in OBOR projesinde İstanbul ve Avrupa’ya uzanan Orta Koridor) ele geçirip açmak istiyordu. İran tren ve kara yolları ticaret dışı kalacağından koridor planı İran’ın sınırda tatbikatla gözdağı vermesini getirmişti. Türk Devletleri Teşkilatı da gelişiyordu. Erdoğan’ın Bağdat’ı ziyaret ederken Irak, Türkiye, Katar ve BAE arasında Kalkınma Yolu Projesi’ne ilişkin dörtlü mutabakat zaptı imzalaması (22 Nisan 2024) İran’ın nüfuzunu azaltıp, bölgesel güç konumunu örseleyeceği düşüncesi oluşmuştu. Kalkınma Yolu Koridoru’nun Suriye-Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçirilmesi de ihtimal dahilinde görülüyordu. Turancı siyasi ve ekonomik birleşmeyle İran’ın kıskaçlanacağı hesaplanıyordu. Pezeşkiyan ile bazı politikalar önlenmeye çalışılacaktı. Türkiye’ye karşı uygulanabilecek sert politikalar Azerilerin kendilerinden göreceği Pezeşkiyan üzerinden absorbe edilecekti.
Suriye hattında başka nasıl bir politik hat tutturabilir? Yaşı ilerlemiş Hamaney’i yaşadığı müddetçe çok kızdırmayacak ölçülerde iç ve dış politikada değişiklikler öngörebiliriz. Hamaney’in yerine başka bir isim gelirse daha ileri adımlar atabilir. Ekonomiyi düzeltmek için Filistin, Lübnan, Yemen’deki varlığını azaltıp Azerbaycan, Suriye ve Irak’a odaklanabilir. Ortadoğu değişirken Kürtler ve Beluçlar konusunda bazı adımlar atmazsa rejimde kırılmalar olacağı söylenebilir. Mesud Pezeşkiyan döneminde Suriye üzerinde nüfuz çekişmesinde Türkiye’ye alan açan Rusya ile İran arası krizler görebiliriz. Şam yönetimini Rusya ve Türkiye kıskacından kurtarmak için Kürtlerle diyalog geliştirmeye teşvik edebilir. İran’ın, Azerbaycan ve Türkiye ile yaşayabileceği krizlerin içeride yankısını azaltmak için etnik kimliğini kullanmaya çalışacaktır.