Mehdi Hashemi İran’da yaşanan idamların insanların yeniden sokaklara çıkacağını , üçüncü, dördüncü ayaklanma dalgalarının olabileceğini söyledi
İran’da 16 Eylül 2022’de Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından “Jin jiyan azadî” sloganı ile Rojhilat’ta başlayan isyan, dört bir yana yayılarak devam ediyor. İsyanı durduramayan İran rejimi, Kürtlere, Araplara ve Beluçlara baskılarını sürdürüyor. Büyüyen isyana karşı halkları tutuklayan İran rejimi, çok sayıda kişi idam edildi. Rejimin baskı ve saldırılarına karşı alanları terk etmeyen halklar, şeriat düzeninin son bulması taleplerini haykırmaya devam ediyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Berivan Kutlu’ya konuşan ve yıllardır İran’ın Ahvaz kentinde mücadele eden aktivist Mehdi Hashemi, her yıl en az 800 kişinin rejim tarafından idam edildiğini belirterek, baskıların artarak devam ettiğini söyledi. Halkın politik nedenlerle idam edildiğini ifade eden Hashemi, İsveç ve İran vatandaşı olan, 2020 yılında Türkiye’ye gelmesiyle İran’a kaçırıldıktan sonra İran’a getirilerek idam edilen Habib Farajullah Chaab’ı hatırlattı. Hashami, “İdam edilenlerin çoğu Kurdistan’da, Belucistan’da ve Ahvaz’da halklarının haklarını savunuyorlar. Bu infazlar siyasidir” dedi.
İdamlar edenler isyana katılanlar
İdamların Jîna Emînî’nin katledilmesinin ardından başlayan isyanla bağlantılı olduğunu işaret eden Hashemi, “Jîna isyanında en az 310 kişi idam edildi. İdam edilenler Kürtler, Araplar ve Beluclar’dı. Rejim özellikle bu halkları idam ediyor, çünkü onlar muhalifler. Şu an eylemler farklı boyutlarda devam etse de bir sakinlik söz konusu. Ülkede yeni bir ayaklanma dalgasını bekliyoruz. İran’da insanlar yeniden sokaklara çıkacak, üçüncü, dördüncü ayaklanma dalgaları olacak ve ayaklanma devam edecek. İnsanlar evlerinde oturmayacak. Ekonomik, siyasi, siyasi, kültürel olarak durum insanlar için çok zor ve birikmiş pek çok sorun var ve insanlar bu konuda sakin olamıyor” diye konuştu.
İyi bir gelecek umut ediyoruz
Halkların ortak mücadelesinin önemine vurgu yapan Hashemi, “Hepimiz kendi alanlarının yönetimine siyasi olarak katkıda bulunma hakkı olmayan insanlarız. Bizim kendi kaderimizi tayin hakkımız, etnik olarak haklarımız yok. Tüm bu insanların birlikte işbirliği yapacağına inanıyorum. Kürtler arasındaki bu işbirliğinin İran’daki diğer halklara karşı değerli olduğunu görüyoruz. İran’da Fars olmayan ulusların ülke üzerinde hak ve şahsi hakimiyet kazandıkları bir gelecek umuyoruz. Bu hakimiyetten kurtulmayı ve biraz daha iyi bir gelecek umut ediyoruz. Dünya ülkelerinin 400 yıl önce baskı altına aldığı milletlerimizin kral ya da molla yönetimi altında kalmadan yaşamasını umuyoruz. Molla da kral da merkeziyetçi rejimlerdir, her ikisi de milletlerimize karşıdır. İki sistemde kültürümüzü, politik duruşumuzu, ekonomik sistemimizi yasaklıyor” diye belirtti.
DIŞ HABERLER