Şam’da Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile bir görüşme yapan İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’de askeri operasyon yapmasına karşı olduklarını söyledi
Ankara’dan sonra Şam’a geçen İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, AKP-MHP yönetimine Kuzey ve Doğu Suriye’ye (Rojava) operasyon yapmaması için uyarıda bulundu.
Ankara’ya gelerek 27 Haziran 2022’de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ayrı ayrı görüşmeler yapan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, 2 Temmuz 2022’de Suriye’nin başkenti Şam’ı ziyaret etti.
İran resmi ajansları İRNA’nın ve MEHR’in haberine göre Hüseyin Emir Abullahiyan, Şam ziyareti sırasında Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad ile görüştü. Görüşmede Suriye’nin durumu, Türkiye politikaları, Türkiye’nin yeni askeri operasyon hazırlığı, İsrail, Filistin gibi konular ele alındı.
MEHR haberinde şu ifadelere yer verdi: “İki taraf, Türk hükümetinin politikalarını ve Suriye’ye yönelik askeri operasyonunu tartıştı. Bu bağlamda Esad, Suriye ordusu ne zaman terör örgütlerine karşı ilerlerse Türkiye’nin Suriye topraklarına saldırdığına işaret ederken, Türkiye’nin Suriye topraklarına yönelik saldırganlığını haklı çıkardığı iddialarının yanlış ve yanıltıcı olduğunu ve gerçeklikle hiçbir ilgisi olmadığının yanı sıra Birleşmiş Milletler Şartı hükümlerini, uluslararası hukuk ilkelerini ve iki komşu ülkeyi bir araya getirmesi gereken iyi komşuluk bağlarını ihlal ettiğini belirtti.”
İRNA haberine göre Emir Abdullahiyan, Suriye hükumeti ve özellikle de Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’ın Suriye’nin toprak bütünlüğü ve ulusal birliği koruma doğrultusundaki çabalarını takdir ettiğini, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve egemenliğine karşı olanların bu ülkenin durumunu karıştırmaya çalıştığını söyledi.
Emir Abdullahiyan Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyon hazırlıkları yapması ve operasyon açıklamaları konusunda da “Biz mevcut kaygıları anlıyoruz ancak sorunu çözmek için askeri eyleme başvurmaya karşıyız. Sorunların doğrudan yapılan görüşmelerle ve işbirliği yaparak çözülmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Abdullahiyan açıklamasının devamında İsrail’in Suriye’ye saldırılarını kınayarak batılı kurumlar ve insan hakları veya uluslararası hukuk konusunda iddiada bulunan batılı ülkelerin sessizliği ve tepkisizliğini söz konusu ülkelerin çifte standart politikasının bir diğer kanıtı olduğunu vurguladı. Abdullahiyan batılı ülkelerin tutumunun İsrail’e Suriye’yi karıştırma çabası için cesaret verdiğini kaydetti.
Esad’ın açıklamaları
Beşşar Esad da koşullar, bölgesel ve uluslararası gelişmelerden dolayı İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan’ın Şam ziyaretini önemli bir ziyaret olarak nitelendirerek “Bölgedeki denklemleri bizim çıkarımıza doğru değiştirecek bir durum gerçekleşmekte” ifadelerini kullandı. Esad açıklamasının devamında batılı ülkelerin hesaplaşmak, rekabet ve üstünlük elde etmek için Suriye’deki durumları tahrik etmeye çalıştığını söyledi.
Esad Filistin meselesinin de İran İslam Cumhuriyeti ve Suriye’nin ortak meselesi olduğunu belirterek “Direniş ekseninde olan ülkelere uygulanan baskılardan ötürü bir ittifak oluştu. Söz konusu ittifak iradelerin sulta sisteminin karşısında duruşudur. Tabii dünyada az sayıdaki ülke böylesi bir iradeye sahiptir” ifadelerini kullandı.
Erdoğan ne demişti?
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1 Haziran 2022’de Til Rifat (Tel Rifat) ve Minbic’e saldırı düzenleyeceklerini söylemişti. Erdoğan “Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz. Ardından da aşama aşama diğer bölgelerde aynısını yapacağız. Türkiye’nin bu meşru güvenlik adımlarına bakalım kimler destek verecek, kimler köstek olmaya çalışacak göreceğiz. Herkesin lafını ettiği Ukrayna krizindeki katkılarımız bile, dostlarımızın güvenliğine katkıda bulunma konusunda sözümüzün eri olduğumuzun kanıtıdır” demişti.
Erdoğan NATO Madrid Zirvesi (28-30 Haziran) sırasında basının sorularını yanıtlarken de şunları söylemişti: “Bu konuyla ilgili olarak benim her zaman bir ifadem var; bir gece ansızın gelebiliriz. Hiç telaşa gerek yok. Aceleye gerek yok. Biz zaten şu anda o bölgede çalışıyoruz. Malum, bir taraftan Irak’ın kuzeyindeki çalışmalarımız, bir taraftan yine aynı şekilde Suriye’nin kuzeyinde, Afrin’de vesaire çalışmalarımız var. Bu arada tabii üzüntümüz büyük, şehitlerimiz de oluyor ama onlara 1’e 10 bedelini ödetiyoruz. Şu anda bu harekât yürüyor. Ama tabii şu ana kadar anlaşılanın veya anladığınızın ötesinde beklentiler var. Onun da farkındayım. Biraz sabırlı olursak, biz şu anda peyderpey yürüttüğümüz operasyonların fevkinde olanı da inşallah en güçlü şekilde vakti saati geldiğinde gerçekleştiririz.”
NATO Zirvesi’ndeki Rusya ve İran vurgusu sonrası
Abdullahiyan’ın Şam ziyareti NATO açıklamaları sorası gerçekleşti. NATO Madrid Zirvesi’nde (28-30 Haziran 2022) AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da imzaladığı Stratejik Konsept belgesinde, müttefik ülkeler, Rusya, Çin ve İran ile ilgili ifadeler bulunuyordu. Soğuk savaş sonrası NATO’nun “stratejik ortak” saydığı Rusya ilk kez bir NATO belgesinde “en önemli ve doğrudan tehdit” olarak sınıflandırıldı.
Yeni Stratejik Konsept belgesinde Çin’e ilk kez yer verildi: “Çin’in hırsları ve zorlayıcı politikaları, çıkarlarımıza, güvenliğimize ve değerlerimize meydan okuyor. Çin küresel ayak izini ve proje gücünü artırmak için geniş bir yelpazede siyasi, ekonomik ve askeri araçlar kullanırken, stratejisi, niyetleri ve askeri birikimi hakkında belirsizliğini koruyor.”
Stratejik Konsept belgesinde İran ve Kuzey Kore’nin nükleer ve füze programlarını geliştirmeye devam ettiği, Suriye’deki Beşar Esad yönetiminin, Kuzey Kore ve Rusya’nın devlet dışı aktörlerin yanı sıra kimyasal silah kullandığı vurgulandı. Çin’in de nükleer cephaneliğini hızla genişlettiği ve şeffaflıktan uzak tutum içinde olduğu kaydedildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova da, Türkiye NATO zirvesi sırasında anlaşmalar yapıp belgeler imzalayınca Türkiye’in Suriye’ye yönelik bir askeri operasyondan kaçınacağını umdukları açıklaması yapmıştı.
Zaharova yaptığı açıklamada “Suriye Arap Cumhuriyeti’nin meşru hükümetinin rızası olmadan atılacak böylesi bir adım, Suriye’nin egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün doğrudan ihlali anlamına gelir ve bu, ülkede gerilimi daha da tırmandırır. Ankara’nın Suriye’de zaten zor durumda olan durumun tehlikeli bir şekilde bozulmasına yol açabilecek eylemlerden kaçınacağını umuyoruz” demişti.
ŞAM