İran’da Evîn Cezaevi’nden sonra Qazalhisar, Reşt, Tebriz, Sine cezaevlerinde de isyanlar çıktı. Af Örgütü Genel Sekreteri Anis Kalamar G-7 ülkelerine, İran’daki büyükelçilerini geri çağırmaları çağrısı yaptı
İran’da Jîna (Mahsa) Emîniînin “ahlak polisi” tarafından katledilmesi ardından başlayan eylemler, ikinci ayına girdi. Cumartesi gecesi Tahran Cezaevi’nde çıkan yangınla cezaevindeki tutukluların direniş başlattığı basına yansıdı. İran devlet televizyonu IRNA, canlı yayında ilk olarak “hapishanede çıkan yangında” 40 kişinin yaşamını yitirdiğini açıklasa da daha sonra rakamı 4 olarak düzeltti. Bugün Yargıtay Daire Başkanlığı ise bir açıklama yaparak ölü sayısının 8’e çıktığını ifade etti.
Qazalhisar Cezaevi’nde de çatışma
Edinilen bilgiye göre, Karaj’da Qazalhisar Cezaevi’nde de çatışma çıktı. Qazalhasar Cezaevi’ndeki tutuklular cezaevinin havalandırmasında “diktatöre ölüm” sloganları attı. Koğuşu basan gardiyanlar tutuklulara saldırdı. Cezaevi direktörünün ise havaya ateş açarak tutukluları tehdit ettiği ifade edildi. 50’den fazla özel kuvvet polisi, cezaevinde başlayan eylemleri durdurmak için Qezalhasar’a sevk edildi ve cezaevi binasının çatısına yerleştirildi.
Qazalhisar Cezaevi
İran İnsan Hakları Örgütü, 16 Ekimde Reşt( Lakan) kentindeki merkezi cezaevinde tutuklular ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktığını duyurdu. Açıklamada, teyit edilen bilgilere göre çatışmalarda 6 kişinin yaşamını yitirdiği, olayın detaylarına ve yaşamını yitirenlerin kimlik bilgilerine ise ulaşılamadığı bildirildi.
AF Örgütünden BM’ye çağrı
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Anis Kalamar, Evin Cezaevi’nde çıkan yangın sonrası Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’ni özel toplantıya çağırdı. G-7 ülkelerine, İran’daki büyükelçilerini geri çağırmaları çağrısı yapıldı.
Kampanya başlatıldı
Ayrıca İslam Cumhuriyeti yetkililerinin sınır dışı etmeleri için başlatılan çevrimiçi imza kampanyası başlatıldı. Bu kampanya 200 bin imzayı aştı. İngiltere, Kanada, Amerika, Japonya, Almanya, Fransa ve İtalya dışişleri bakanlarına yönelik bu kampanya, İran halkının Jîna (Mahsa) Emînî cinayetinin ardından ülke çapındaki eylemlerin şiddetle bastırılmasına atıfta bulunuyor. İran’daki protestoculara yönelik yasadışı ve insanlık dışı muameleyi protesto etmek için bu ülkelerin başkanlarından İslam Cumhuriyeti’nin büyükelçilerinin veya uluslararası kuruluşlardaki temsilcilerinin derhal “istenmeyen kişiler” ilan edilmesi ve ülkelerinden sınır dışı edilmesi talep ediliyor.
Kanada’da yaşayan bir avukat ve insan hakları aktivisti olan Kaveh Shahrouz tarafından başlatılan bu kampanya, aynı zamanda bu ülkelerden “kararlı ve açık bir şekilde İran hapishanelerindeki mahkumların serbest bırakılmasını” talep ediyor.
HABER MERKEZİ