IPPNW üyesi Penteler, ‘Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Çözüm’ kampanyasına destek olarak, ‘Kürt sorununun Sayın Öcalan’ın özgürlüğü olmadan çözülmeyeceğine inanıyoruz’ dedi
İmralı’da 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 33 aydır da hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan için 10 Ekim’de, dünyanın dört bir yanından eş zamanlı olarak “Abdullah Öcalan’a Özgürlük Kürt Sorununa Siyasi Çözüm” kampanyasının startı verildi.
74 ülkede başlatılan ve 2 aya yakın süredir devam eden kampanyayı sahiplenenlerin destek ve dayanışma etkinlikleri, açıklamaları devam ederken; bu kurumlardan biri olan Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Birliği (IPPNW) üyesi Gisela Penteler kampanyaya dair JinNews’ten Rozerin Gültekin’e değerlendirmelerde bulundu.
‘Tecrit işkence olarak kabul ediliyor’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecridin işkence olduğunu ifade eden Penteler, uygulanan tecrit ile uluslararası hukukun da ihlal edildiğini belirtti. Penteler, “İnsan hakları savunucuları arasında tecrit işkence olarak kabul ediliyor. Türkiye, İşkenceye Karşı Sözleşme’nin bir parçasıdır ve birçok durumda bu sözleşmenin yükümlülüklerini ihlal etmektedir. CPT Türkiye ve İmralı’yı ziyaret etti ama raporlarının yayınlanmasına izin verilmedi. Bu yüzden sözleşme sonuç vermedi” dedi.
‘Abdullah Öcalan barış sürecine yönlendirebilir’
Penteler, ülkelerin kendi çıkarlarından dolayı Türkiye’nin Abdullah Öcalan’a uyguladığı tecride ve hak ihlallerine sessiz kaldığının altını çizerek, iktidarların işbirliğine karşı halkların Abdullah Öcalan etrafında bir araya geldiğini belirtti.
Penteler, Almanya hükümetinin, Avrupalı ve batılı devletlerin çıkarları nedeniyle Türkiye’ye bağımlı olduklarının altını çizerek, “Bu da Türk hükümetinin insan hakları ihlallerine sessiz kaldıklarını açıklıyor. Almanya, Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kürtlerin evinde Abdullah Öcalan’ın fotoğrafını görüyorsunuz. Kürt halkı onu bir lider olarak görüyor ve onun kapsayıcı, ekolojik ve barışçıl yeni bir toplumu oluşturabilecek paradigmasını takip ediyor. Bu yüzden onun fiziksel özgürlüğü, Kürt sorununa ilişkin yeni müzakerelere ve barış sürecine yönlendirebilir” ifadelerini kullandı.
‘Kürt sorunu Sayın Öcalan özgür olmadan çözülemez’
Penteler, “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyasının önemli bir adım olduğunu, bu nedenle kampanyada yer aldıklarına değinirek şunları ekledi:
“Kampanyaya katıldık çünkü Kürt sorununun Sayın Öcalan’ın özgürlüğü ve katılımı olmadan çözülmeyeceğine inanıyoruz ama bu kampanya kesinlikle yeterli değil. Kampanya çok önemli ve biz de öneminden dolayı katıldık ama henüz ana akım medyaya ve insanlara ulaşmadı mesela Almanya’ya. Kampanyaya ve Sayın Öcalan’ın durumuna ilişkin bilgiler Kürtler ve Kürt sorunu ile ilgilenen aktivistlerin çevresinde kalıyor. Kamuoyu ve basın açısından o kadar acil sorun ve çatışma var ki Kürt sorununu önemli bir konu olarak ele alamıyorlar. Hepimiz Türkiye’deki insan hakları ihlallerine ve Kürt sorununu göz ardı etmemesi konusunda baskı yapmak için konuyu ana akıma taşımaya çalışmalıyız. Bunun için Alman destekçilerle Kürt aktivistler arasında daha iyi ve etkili işbirliği yolları bulunması için çağrıda bulunuyorum.”
AMED