El Nusra Cephesi öncülüğündeki koalisyonun elindeki en büyük kent İdlib’e rejim ve Rusya’nın ortak operasyonu yaklaşıyor. Batıdan operasyona sessiz onay verilirken, avantajın Rusya ve rejimde olduğu belirtiliyor
Suriye ordusu Rusya’nın da desteğiyle Heyet Tahrir el Şam (El Nusra) ile ÖSO gruplarının kontrolündeki son büyük yerleşim yeri olan İdlib’i geri almak için kapsamlı bir harekâta hazırlanıyor. ABD’nin İdlib için diplomatik çözüm arayışlarının şu ana kadar sonuç vermediği ifade ediliyor. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Cuma günü paylaştığı Twitter mesajlarında Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’u işaret ederek, “Lavrov İdlib’e yönelik Suriye ve Rusya saldırısını savunuyor. Ruslar ve Esad bunun önüne geçilmesi gerektiğini kabul etmişlerdi. ABD yaşananları zaten tehlikeli boyutlarda olan şiddeti tırmandırıcı adımlar olarak görmektedir” demişti. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise İdlib’i ‘çıban’ olarak tanımlamış ve “Umarız batılı güçler bölgenin terörden temizlenmesini engellemeye kalkışmaz” demişti. Fransız haber ajansı AFP, “ABD’li diplomatlar perde arkasında Moskova’yı aktif biçimde uyarıyor. Ancak şu ana kadar Rusya pozisyonunu değiştirmiş değil” diye yazdı.
ABD’nin uyarısı yaramıyor
AFP’ye konuşan Washington merkezli düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü’nden araştırmacı Jonas Parello-Plesner, “ABD’nin sözlü uyarı ateşleri işe yaramıyor çünkü Washington’un yaklaşımı Suriye’de sahadaki gerçeklerle örtüşmüyor. Esad, karada İran’ın havada ise Rusya’nın desteğini alarak ilerlemeye devam ediyor. ABD ise umutlarını Birleşmiş Milletler destekli sönük Cenevre barış sürecine bağlamış durumda” dedi.
Kimyasal bilmecesi
İdlib konusunda gerilim tırmanırken, Batılı ülkeler ve Rusya’dan operasyonların başlamasının ardından yaşanabilecek kimyasal silah saldırıları tehlikesi konusunda da karşıt açıklamalar geliyor. Beyaz Saray, kimyasal silah kullanımının kırmızıçizgi olduğunu ifade ederken ABD’li yayıncı kuruluş CNN ABD’li istihbarat birimlerinin İdlib’de kimyasal silah kullanılması halinde vurulacak Suriye ordusu hedeflerini belirlediği haberini geçti. CNN’in ABD’li yetkililere dayandırdığı haberinde, “İstihbarat birimleri ve ordu hedefleme uzmanları, Başkan Donald Trump’ın Suriye’de yeni hava operasyonları emri vermesi halinde vurulacak olan hedefleri belirledi. Hazırlanan hedef listesinde Suriye’nin kimyasal silah tesisleri var” dendi. Ancak Rusya, İdlib’de sahte bir kimyasal silah saldırısının tezgahlanacağını ve Suriye ordusunun suçlanacağını duyurdu. Geçen hafta Rusya’nın Suriye Ulusal Uzlaşı Merkezi Başkanı Tümgeneral Aleksey Tsigankov, Beyaz Baretlilerin büyük miktarda toksik maddeyi İdlib’e soktuğunu ve Ahar uş Şam’a ait depolara yerleştirdiğini öne sürmüştü. Nisan ayında Şam’ın güneyinde bulunan Duma kentine yönelik operasyonlarda Suriye ordusunun kimyasal silah kullandığı iddia edilmiş, ABD hem sarin hem de klor gazı kullanımını gerekçe göstererek Batılı müttefikleriyle birlikte Suriye ordusuna ait tesislere yönelik hava saldırıları düzenlemişti. Hudson Enstitüsü analisti Jonas Parello-Plesner, “Yeni bir kimyasal silah saldırısı durumunda Batılı güçler Nisan ayındaki gibi sınırlı bir hava operasyonu başlatabilir. Ancak bu gelişme de ABD’nin Suriye’de askeri angajmandan kaçınan tavrında bir değişiklik anlamına gelmez” yorumunu yaptı.
Rusya ve rejimin avantajı
Bir diğer uzman Atlantic Council araştırmacısı FaysalItani ise ABD’nin İdlib harekâtına çok fazla direnmeyeceği öngörüsünde bulunarak, “Suriye’nin güneyinde, Şam çevrelerinde, Halep’te düzenlenen harekâtlara karşı çıkmayan ABD’nin İdlib’e karşı çıkmasını gerektirecek bir neden yok” dedi ve Rusya’nın da bu yaklaşımın farkında olduğunu vurguladı.Itani, operasyonların ardından Washington’un müzakerelerle çıkarlarını gözetmeye çalışacağını ancak şu anda askeri gelişmelerin ışığında avantajın Suriye ordusu ve Rusya’nın elinde olduğunu söyledi.
HABER MERKEZİ