Uzman Çavuş Musa Orhan’ın tecavüzü sonucu İntihar eden İpek Er’in aile avukatı İlyas Tarım, bazı basın ve sosyal medya hesaplarından servis edilen haber ve paylaşımlarla soruşturmaya dair gerçeklerin çarpıtıldığına dikkat çekti
Batman’ın Beşiri ilçesinde yaşayan 18 yaşındaki İpek Er’e tecavüz ederek intihar etmesine neden olan Uzman Çavuş Musa Orhan, avukatının itiraz üzerine salıverildi. “Nitelikli cinsel istismar” suçundan Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklanan ve daha serbest bırakılan Uzman Çavuş Orhan’a dair farklı mecralarda sanığı “aklamaya” yönelik haberler servis edilip, sosyal medyada yine soruşturmaya dair kimi paylaşımlar yapıldı.
Medya Haber TV’de yayımlanan gazeteci Ömer Çelik’in sunduğu “Amed’ten Bakış” programına katılan Er ailesinin avukatı İlyas Tarım, mahkemenin verdiği tahliye kararı ile soruşturmaya dair servis edilen haberler ve yapılan paylaşımlara yanıt verdi.
Sanık Uzman Çavuş Musa Orhan’ın İpek Er’in ölümü sonrasında kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine ancak tutuklanabildiğini hatırlatan Av. Tarım, “Tutuklandıktan sonra çok bilindik bir avukat tarafından dosyası devralındı ve 3 sayfalık bir dilekçe ile mahkemeye başvurdu. Normal genel geçer ifadelerle tahliye talebi söz konusu. Akabinde Siirt 2. Ağır Mahkemesi dosyayı sadece tutukluluk durumuna dair inceleme yapması gerekirken dosyanın esasına girmiş, bir ağır ceza mahkemesinin ancak tanıkları dinleyip, mevcut delil durumunu değerlendirerek varacağı hükme 2. Ağır Ceza bütün dosyayı inceleyip bir karara varmış. İpek Er’in 18 yaşında oluşu, evden ayrılmış olması sanki tecavüzü meşrulaştırıyormuş gibi bir kanaatle tahliye kararı verildi. Tabi tahliye kararında sadece mevcut tutukluluk durumu değil, mahkeme hızını alamayarak doktrinsel içerikte beyanlarda bulunuyor. Mesela direnmemiş olması, tecavüzü maddi koşullarının oluşmadığı gibi bir saptama ile sanığın tahliyesine karar veriyor” dedi.
Soruşturma dosyasının sadece savcılıkça yürütüldüğü şekliyle sınırlı olmadığını söyleyen Tarım, şunları ifade etti: “Sosyal medyada bir odaktan yayılan bazı karamalar söz konusu. Birileri ‘genç kızın ölümündeki sır perdesi’ diye paylaşımlar yapıyor. Onun akabinde büyük ihtimalle aynı merkez tarafından yönlendirilen gazetecilerin olayı çarpıtarak servis ettiğiniz görüyoruz. Bir bütün değerlendirdiğimiz kamuoyundan, avukatlardan, ailelerden bir şeylerin gizlendiği açıkça görülüyor.
“Dosya uzun süre bizden gizli tutuldu ve Musa Orhan’ı tahliye edildikten sonra toplumda gelişen tepkiyi bir yerde dağıtma, toplumda berrak olan Musa Orhan tutuklansın talebini muğlaklaştırmak için piyasaya dosyadan birçok delil sunuldu. İlkin bir gazetede çıkan yazı oldu. İşte dosya taraflıca ele alınmış, delillerden haberi varmış gibi ama bana kalırsa o yazıyı kendisi yazmamış, başka bir yerden hazırlanıp kendisine sadece servis edilmesi için gönderilmiş. Ve bunun dışında Twitter’da başkaca hesaplar ATK raporunu ve olay yeri incelemeye ait duvar fotoğraflarını paylaşarak bir algı yönetimine girdiler. Bu konuda sosyal medyada paylaşılan bir kaç hususu açıklamakta fayda görüyorum.”
ATK raporu
“ATK raporu zaten Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde ana konulardan yani tutuklanma gerekçelerinden biri sayılmış. Nasıl sayılmış? ATK raporu ile İpek Er’in savcılığa verdiği beyanların örtüştüğü, tecavüze uğradığını belgeler bir rapor hazırlanmış. ATK nasıl raporu hazırlanmış. Normal bir tecavüz raporunda kasının vücudunda farklı eskimozların oluşacağı hesabıyla yapılır. Bu şahıslar ise ATK raporu değerlendirirken sadece o noktasını, işte kolunda, herhangi bir yerinde morluk yok, o zaman tecavüze uğramamıştır. Sonra da kamuoyuna işte bakın ‘siz yanıltıldınız, kullanıldınız’ denilmek isteniyor. Oysa ki bir satır altında İpek Er’in tecavüze uğradığı raporlanıyor ve bu İpek Er’in ifadeleri ile de örtüşüyor.”
Duvardaki izler
Av. Tarım, ikinci bir husus olarak ise aynı hesaplar tarafından servis edilen eve ait duvar fotoğrafları üzerinde durdu. Av. Tarım, “Sosyal medyada şu şekilde paylaşılarak hedef şaşırtılıyor; Uzak atış var, yani bu bir intihar vakası değil. Belirtirken de işte ‘genç bir kadının ölümündeki sır perdesi’ şeklinde servis ediliyor, tarif ediliyor. Oysa ki duvarda çıkan bu izler, uzak atış mesafesi değil. İpek Er’in tüfeği kendi karın bölgesine dayayıp ateş ederken kullandığı kurşun 9’lu kurşun olarak adlandırılan, içerisinde 9 çekirdeğin olduğu bir kurşun türü. Ve kuvvetle muhtemel ki vücudundan çıkıp duvara saplanan çekirdekler. Biri vücudunda kalıp, 8’i duvara saplanmış. Fakat hayasızca bir şekilde aileye iftira boyutuna varacak, onları hedef gösterecek şekilde farklı servis ediliyor. Elbette ki sosyal medya mecrada gerçeğin bu kadar ters yüz ederek sunulması iç acıtıcı” dedi.
BATMAN