Küresel boyutta giderek artacak olan sıcaklıklar 1.2 milyar kişiyi tehdit edecek
Son yıllarda çıplak gözle dahi görülebilen ekolojik kriz ve iklim değişimi başta insan olmak üzere beraberinde birçok canlıyı olumsuz etkileyecek. İklim değişimi sadece aşırı sıcaklar olarak karşımıza çıkmıyor. Susuzluk, ev, gıdaya erişim ciddi bir problem olacak. Bunun yanında son günlerde ortaya çıkan koronavirüsü gibi salgınlar artarak devam edeceği belirtiliyor. ABD’nin New Jersey eyaletindeki Rutgers Üniversitesi’nden araştırmacılar, aşırı sıcakların gelecekte 1.2 milyar kişinin yaşadığı bölgeleri etkileyeceği sonucuna ulaştı. Bilim insanları, sera gazı atıkları dikkate alındığında gelecekte aşırı ısı ve rutubet nedeniyle oluşacak ısı stresinin her yıl şu anda 1.2 milyar kişinin yaşadığı bölgeleri etkisi altına alacağını öngörüyor.
Araştırma, küresel hava ısısının sanayi öncesi döneme göre 1.5 derece artması halinde aşırı sıcaklıkların 500 milyon insanın yaşadığı alanları etkileyeceğini gözler önüne serdi. Sıcaklık artışının 2 dereceyi bulması halinde 800 milyon kişinin aşırı sıcaklardan zarar göreceği belirtiliyor. 2100 yılında ise ısının 3 derece yükselebileceği ve bu durumda 1.2 milyarlık dünya nüfusunun aşırı sıcaklıkların etkisine maruz kalacağına dikkat çekiliyor. Çalışmada ayrıca küresel ısınmanın etkilerine vurgu yapılarak, dünyanın 19. yüzyılın sonlarındaki ısı değerlerine göre şu anda 1.2 derece daha sıcak olduğununun altı çiziliyor.
Buzullar eriyor
Diğer yandan, küresel ısınma buzulların hızla erimesine ve deniz seviyesinin yükselmesine neden oluyor. Deniz seviyeleri, Grönland ve Antarktika’daki en büyük buzulların erimesiyle hızla yükseliyor. Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından yapılan bir çalışma, 2019 yılının şimdiye kadar ölçülen en sıcak ikinci yıl olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, 2019’un sanayi devrimi öncesine göre ortalama 1.1 derece daha sıcak olduğu kaydedildi. 2019 Küresel İklimin Durumu raporuna göre, hava ve iklim olayları sosyo-ekonomik kalkınmaya, halk sağlığına, göçlere ve gıda güvenliğine de önemli ölçüde etki ediyor. Bununla birlikte, tropikal kasırgalar 2019’da ortalamanın çok üzerinde seyretti. Kuzey Yarımküre 72 kasırga yaşanırken, 2018-2019 geçişinde Güney Yarımküre de ortalamanın üzerinde olarak 27 kasırga gördü.
İklim değişimi ve hastalıklar
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 21. yüzyıl için iklim değişikliği uyarısında bulunurken iklim değişikliğinin aşırı sıcaklar nedeniyle salgın hastalıklar yoluyla insan sağlığına zarar verebileceği belirtiliyor. İspanya’nın başkenti Madrid’de aralık ayında Birleşmiş Milletler (BM) ‘İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’ndan (COP25) bir gün sonra hazırlanan raporda Dünya Sağlık Örgütü iklim değişikliğine yönelik önemli uyarılarda bulundu. Birleşmiş Milletler’e bağlı DSÖ’nün 101 ülkede yaptığı araştırma sonuçlarına göre hazırlanan raporda, pek çok ülkenin iklim değişikliğine karşı hazırladıkları planları hayata geçirmediklerinin altı çizildi.
İnsan sağlığını korumak acil!
DSÖ tarafından hazırlanan raporda, ülkelerin gittikçe artan bir şekilde iklim değişikliğine önem vermesinin yeterli olmadığı belirtilirken “İklim değişikliğinin etkilerinden insan sağlığını korumak her zamankinden daha acildir” uyarısı yapıldı. İklim değişikliğinin, aşırı sıcaklıklar, stres, kolera ile sıtma dahil sivrisinek kaynaklı hastalıklarla insan sağlığına doğrudan zarar verdiği ifade edilen raporda, bu sorunun potansiyel olarak, 21. yüzyılda en büyük sağlık tehdidi olabileceği uyarısı yapıldı. DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom, “İklim değişikliği sadece gelecek nesillerin ödemesi gereken bir fatura değil, aynı zamanda insanların günümüzde sağlıklarıyla ödedikleri bir bedeldir” ifadesini kullandı.
iklim değişimi ve koronavirüsü
Koronavirüs nedeniyle hasta sayısı 182 bin 683’e ulaşırken 7173 kişi yaşamını yitirdi. Bununla beraber Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyadaki çok önemli küresel krizlerden sadece birisi olan hava kirliliği, her yıl yaklaşık 7 milyon insanı öldürüyor. İklim krizi için Kobra toplantıları yapılmadı, ciddi acil durum eylemlerini bildiren açıklamalar gelmedi. Zaman içinde koronavirüsü pandemisini -son derece yayılmış bir salgını- mutlaka yenilecek. Ancak, iklim krizi şu anda bile çok geç kalınmış durumda. Koronavirüsüne acil tehlike olarak bakılırken iklim krizi, sanki çok uzak bir sorunmuş gibi yansıtılıyor. Bir hastalıktan farklı olarak iklim değişikliğinin bizleri bireysel olarak nasıl etkileyeceğini anlamak çok daha zor. Avrupa, Japonya, ABD’de sıcak dalgalarından ve bozkır yangınlarından 1600 kişi öldü. Avustralya’da yaşanan büyük orman yangınları ise yakın geleceğimizin bir fotoğrafını açıkça ortaya koyuyordu.
EKOLOJİ SERVİSİ