İnsan Hakları Haftası kapsamında yapılan açıklamalarda, KHK’liler ve hasta tutsakların durumuna dikkat çekildi
10 Aralık İnsan Hakları Haftası kapsamında başlayan eylem ve etkinlikler devam ediyor. Bugün de birçok kentte açıklama yapılarak, hak ihlallerine dikkat çekildi.
Ankara
Ankara Barosu, İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Polislerin anıtın etrafını araçla kapatması üzerine açıklama, Konur Sokak’ta yapıldı. İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Toplumsal Hukuk, Hukukçu Dayanışması üyeleri de açıklamaya katıldı. Açıklamada “Savunma susmadı, susmayacak” sloganı atıldı.
Ankara Baro Başkanı Mustafa Köroğlu, insan hakları savunucuları ile muhaliflerin sindirilmeye çalışıldığını belirtti. Köroğlu, hukuk ve kamu kurumlarının iktidarın baskı aracı haline geldiğini kaydetti. Köroğlu, “Düşünce ve ifade özgürlüğünün korunması devletlerin mutlak sorumluluğundadır ve demokrasinin vazgeçilmezidir. Ancak bugün, kamusal alanda haklarını kullanmak isteyenler, şiddet ile bastırılmaktadır. Nitekim bugün İnsan Hakları Anıtı önünde yapmak istediğimiz açıklama kolluk güçlerinin anıtın çevresini kuşatmasıyla engellenmektedir. Hak savunucuları, dünyanın her yerinde yaşanan savaşlara ve insan hakları ihlallerine rağmen barış, eşitlik, adalet ve özgürlük için mücadele etmeye devam ediyorlar. Bu mücadele bizlerin de asli görevidir” ifadelerini kullandı.
Adana
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adana Şubeler Platformu, İHD ve Adana Kanun Hükmünde Kararname (KHK) Platformu, KHK’lilerin yaşadığı mağduriyete dikkat çekmek amacıyla İnönü Parkı’nda açıklama yaptı. KHK Platformu Sözcüsü Münir Korkmaz, ihraç edilen yurttaşlardan 538’inin bugüne üzüntü, stres ve hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini aktardı. Korkmaz, “Bizler, aidiyetlerimiz, etnik kökenimiz, inançlarımız ve özgür şekilde düşüncelerimizi ifade ettiğimiz için suçlandık. Bunu kabul etmiyoruz ve reddediyoruz. İnsan hakları haftasında bunu buradan yinelemek istiyoruz; KHK’ler iptal edilecek, bizler işlerimize ve özgürlüklerimize geri döneceğiz” diye konuştu.
Êlih
İHD Êlih Şubesi, Batman M Tipi Kapalı Cezaevi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Êlih Barosu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri katıldı. “Cezaevlerinde ölümü değil, yaşamı savunuyoruz, hasta mahpuslar serbest bırakılsın”, “Ölüyorlar sessiz kalma, mahpusların talebi yerine getirilmeli, tecrit sona erdirilmeli” pankartının açıldığı açıklamada İHD Şube Yöneticisi Sinan İslam Gegin konuştu.
Cezaevlerinde ağır ve ciddi ihlallerin yaşandığına dikkat çeken Gegin, cezaevlerinin, “insan hakları ihlal merkezlerine” dönüştüğünü belirtti. Gegin, “Türkiye hapishanelerinde; mahpuslar hastalık ve diğer nedenlerle yaşamını yitirmeye devam etmekte, sevk ve sürgünler, işkence ve kötü muamele, tecrit ve izolasyon, ailelerle görüş engelleri, haberleşme haklarının engellenmesi, keyfi disiplin soruşturmaları gibi çok sayıda hak ihlali yaşanmaktadır” dedi.
Cezaevlerinde yaşanan açlık grevleri ve hasta tutsakların durumuna da dikkat çeken Gegin, yaşanan hak ihlallerin giderilmesi için güvenlikçi politikalardan vazgeçilerek insan haklarını ve evrensel kuralları merkezine alan bir anlayışın geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
İstanbul
TİHV ve İHD, hasta tutsakların sağlık sorunlarına dikkat çekmek amacıyla İstanbul Beyoğlu’nda bulunan İHD binası önünde açıklama yaptı. TİHV Yönetim Kurulu üyesi Ümit Efe’nin yanı sıra çok sayıda İHD yöneticisi açıklamaya katıldı. Ümit Efe, Türkiye cezaevlerinde 290 binin üzerinde “tutuklu ve hükümlü” bulunduğuna dikkati çekti.
Efe, “Özgürlüğünden mahrum bırakılan kişiler için bir avuç gökyüzü götürmek istiyoruz. Biraz umut götürmek istiyoruz. Tecrit ve işkence uygulamalarına son verilmesini istiyoruz. Hasta tutukların tabutla değil, umutla tahliye edilmeleri için mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.
Açıklamanın ardından Taksim Sıraselviler’de bulunan PTT Şubesi’nden hasta tutsaklara kart gönderildi.
Kaynak: MA