İnşaat işçileri şantiyelerde Covid-2019’a karşı önlem alınmadığına dikkat çekerek, “Biz bu devletin başındakilerin dediğini yaparsak virüsten ölmesek de açlıktan ölürüz. Tek gelirim bu iş” dedi
Yadigar Aygün/ İstanbul
Koronovirüs dünya da yayılmaya devam ederken pek çok ülke ekonomik paketler yayınlayarak emekçileri ücretsiz izne çıkardı. Türkiye de ise emekçilerin pek çoğu alınmayan önlem ve tedbirlerle kötü çalışma koşullarında çalışmaya devam ediyor. İnşaat sektörü kalabalık ortamlarda çalışılan bir sektör olmasından kaynaklı olarak inşaat işçileri büyük risk taşıyor. Koronovirüse karşı alınmayan önlemleri, inşaat emekçilerinin yaşadığı problemleri Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı ve inşaat işçileri ile konuştuk.
Şantiyelerde önlem alınmıyor
Özgür Karabulut, Koronovirüse karşı şantiyelerde önlem alınmadığının altını çizdi. “Bazı şantiyelerde sağlık kontroller yapılıyor, hijyen noktasında hassasiyet oluşmuş durumda ama ne yazık ki bu kadar ve bu bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda. Gene nefes almanın bile zor olduğu tıkış mıkış koğuşlarda kalıp yüzlerce işçinin bir arada kullandığı yemekhane ve lavabolar kullanılmak zorunda inşaat işçileri. Kapanan şantiyelerin olduğu yönünde duyumlarda aldık ama teyit edebildiğimiz yok şuanda. 6331 sayılı işçi sağlığı ve iş güvenliği yasasından ve 4857 Nolu iş kanunundan doğan haklarımız var. Hem yasalardan doğan haklarımızı kullanacak hem de fili meşru mücadele hattından ilerleyerek önlemlerin alınması için üzerimize düşeni yapacağız” dedi.
AKP patronları koruyor
AKP’nin emekçileri değil sermayeyi koruduğuna dikkat çeken Karabulut, Koronovirüse karşı açıklanan ekonomik paketin emekçileri korumadığını söyledi. Karabulut, “Zaten hükümet bileşenlerine baktığımızda belirli sektörlerde faaliyet yürüten patronların oluşturduğu bir hükümet bileşeni var. Hal böyle olunca bu yapıdan işçiler emekçiler lehine toplumum yararına bir şey çıkmazdı çıkmazda. Evet zaten hali hazırda ekonomik krizden en fazla etkilenen sektör inşaat sektörü idi. Son iki yılda 1 milyona yakın inşaat işçisi issiz kaldı. Son bir haftada da şantiyelerden işi bırakıp giden onlarca arkadaşımız oldu. Önümüzdeki süreçte daha fazla olacağını da düşünüyoruz. İşsizlik daha da artacak ne yazık ki. Siyasal iktidar her kriz döneminde patronları koruyan önlemler aldı. Kororonavirüs meselesinde de aynı tutumu sergiledi. Yandaşa patrona 100 milyarla işçiye sabır dua ve kolonya paketi çıkardı. Bu noktada da emek hareketinin bu durumu kabul etmeyerek tepkilerini ortaya koyması ve taleplerimizin daha güçlü ve yeni yöntemlerle dillendirilmesi gerekir. Emekçilerin çıkarlarını koruyan taleplerimiz var bunları dile getirdik ama bunların daha güçlü ortaya koyma noktasında eksikliklerimiz var. Patronlar kendi çıkarını korumak için diplomasi yapıyor bizde kendi çıkarlarımızı korumak için mücadeleyi büyütmeliyiz” diye konuştu.
‘İş bırakmayı çok isterdim’
Elektirik işçisi Yusuf Savur(28), Koronovirüsün en çok etkilediği kesiminin emekçiler olduğunu dile getirdi. Emekçilerin sömürülmeye devam ettiğine dikkat çeken Savur, “Her zaman olduğu gibi emekçiler sömürülmeye daha fazla devam etmektedir. Sömürü inşaat işçisi olunca daha çok artmaktadır. Önlem adına hiçbir şey göremedik görebileceğimizi de sanmıyorum biz bireysel olarak tedbirler almaya çalışıyoruz maalesef. Çok isterdim iş bırakmayı demeyi ama çalışmak zorundayım. Gerçekten tek gelirim bu. İş bırakırsam başka bir iş bulma şansım yok. Zaten şantiyelerin hepsi aynı. Sağlık Bakanı, ‘Kendi OHAL’nizi bireysel olarak kendiniz yapın’ yani anlayacağınız biz emekçiler devletin üvey çocukları gibi muamele görüyoruz biz bu virüs olayının ne kadar uzun süreceğinin farkındayız. Biz bu devletin başındakilerin dediğini yaparsak virüsten ölmesek de açlıktan ölürüz” dedi.
İnsan canı ucuz olmamalı
Savur, Koronovirüsün, ekonomik krizi daha da derinleştirdiğinin altını çizdi. Savur, “Ekonomik kriz zaten bizi bitirmişti. İş bulma olanağımız çok etkilemişti hükümetin ekonomi paketine şaşırmadım. Kendi adıma zaten her zamanki gibi patronlara çalışan bir hükümettir. Biz emekçileri daha fazla nasıl sömüreceklerini düşünüyorlar. İşçi sınıfı mücadele ruhunu büyütmesi gerekir. Virüsten daha kötü süreç görmedik sayılır burada bile koltuk sevdalarını bırakıp halka, işçiye emekçi insanlara dönüp bakmıyorlar. Halen siyaset peşindeler. Bir insanın canı bu kadar ucuz olmamalı. Virüsten önce insanlar maddi sıkıntılardan dolayı intihar ediyordu. Şuan virüsten dolayı hiçbir şey den haberimiz olmuyor. İnsanlar çok kötü ekonomik kriz yaşıyor” diye konuştu.
İşçiler paketten rahatsız
Mekanik tesisat işçisi Hasan Oğuz,(33) yeterli olmasa da önlemlerin alındığını belirtti. Oğuz, “Bizim şantiyede termal kamera koyuldu işçiler denetleniyor hasta veya değil, kaşık çatal kağıt içine koyuldu, ekmekler kapalı oldu pakette dezenfeksiyon yapılıyor. Tuvalet ve banyo temizliği arttı. Yeterli kadar tedbir alınmazsa ve durum kötüye giderse iş bırakma veya grev benzeri tepkiler olacaktır. İşsizlik sektörde artacak. Bazı arkadaşların memlekete gittiğini duyuyoruz. Bazıları durum kötüye giderse şantiyelerinde kapanacağını ve işsiz kalacağını düşünüyor. Bazılarımız süreci nasıl atlatabiliriz diye düşünüyor. Açıklanan ekonomik paketi herkes olmasa da gündemi yakından takip edenler konuşuyor. Bu durumdan çok rahatsızlık duyuyorlar. Tepkileri var hepimiz çok kızgınız bu duruma zaten bildiğimiz gerçeği sürekli onaylamış oluyorlar. Birlikte hareket etmeliyiz tek çare bu bence. Birlikte hareket etmezsek en çok zararı biz göreceğiz. Hem ekonomik hem psikolojik hem sağlık açıdan. Herkes bulunduğu her yerde bunu dillendirmeli bu konuda ortak hareket edilmesi gerektiğini söylemeli. Bu dönemi birlikte hareket ederek sağlıklı atlatabileceğimizi konuşmalıyız” dedi.