3’üncü Havalimanı inşaatında kötü çalışma koşullarına karşı eylem yaptıkları için 24 işçinin tutuklanmasına tepki gösteren sendika yöneticileri, “Dünyaya bu proje üzerinden meydan okuyan devlet vergi kaçırılmasına müsaade ediyor. İşçiler buna karşı geldiğinde de tutuklama ile karşılık verildi. Demokratik hakların suç unsuru olarak görülmesine karşı vazgeçmemiz mümkün değil” dedi.
İstanbul 3’üncü Havalimanı’nda insanca yaşam ve çalışma koşulları için eylem yapan işçilerden 24’ünün tutuklanmasına sendika yöneticileri ve üyeleri tepki gösterdi. Mezopotamya Ajansı’ndan Melike Ceyhan’a konuşan İnşaat ve Yapı İşçileri Sendikası (İYİ-SEN) Genel Başkanı Ali Öztutan, Verilen kararın siyasi olduğunu belirterek, “3’üncü Havalimanı’nda eylem yapanların talepleri tüm işçilerin talepleridir. İnşaat patronları ‘bu talepleri yerine getirir, bu eylemi baskıyla zorla bastıramazsak diğer şantiyelerde de bu talepler karşımıza çıkar’ diyerek operasyona ve tutuklamaya neden olmuşlardır” dedi.
İşçilerin talepleri yerine getirilene kadar şantiyelerde ve koğuşlarda örgütlenmeye devam edeceklerinin altını çizen Öztutan, “Bu işin tek sigortası örgütlü bir işçi hareketi ortaya çıkarabilmektir. İnşaat işçileri kendiliğinden vicdana gelmeyecektir. İnşaat işçileri kendi örgütlüğünü ortaya koyarak mücadeleye devam edecektir” diye belirtti.
‘Sonuna kadar arkadaşlarımızın yanındayız’
Karara tepki gösteren Dev Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut da, “Mahkemeye getirilirken arkadaşlarımız darp edildi. Sesleri kısılmaya çalışıldı. Gaziosmanpaşa Adliyesi tarihinde olmadığı kadar abluka altına alınarak terörize edilmeye çalışıldı. Verilen bu karar binlerce insanın sesini kısmaya çalışmaktır. Tutuklama kararının anlamı şudur. ‘Kölesiniz, köle gibi çalışacaksanız.’ Biz köle değiliz. Bizler kanun dışı iş yapanların peşinde olacağız. Çalışma koşullarını iyileştirmek için tüm gücümüzle mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘Verilen karar hukuka aykırı’
İnşaat İşçileri Sendikası (İnşaat-İş) Yönetim Kurulu Üyesi Tezcan Acu da, “İşçi arkadaşlarımızın tutuklamayı gerektirecek hiçbir neden yoktu. Yasanın karşısında tutuklamayı gerektirecek böyle bir emir yok. Biz bunun bütün emek dünyasına yapılmış bir gözdağı olduğunu düşünüyoruz. Masumane verilmiş bir karar değil. Arkadaşlarımız insan olma gereğini ortaya koyduğu için böyle bir duruma maruz bırakılmıştır. Biz tamamının serbest bırakılmasını beklerken bu eylemin üzerini bu şekilde örtmeye çalıştılar. Verilen bu karar kesinlikle hukuka aykırıdır” ifadelerini kullandı.
‘Demokratik haklar suç unsuru görüldü’
Verilen tutuklama kararıyla sendikal faaliyetlerin mahkum edilmeye çalışıldığına dikkat çeken İnşaat-İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Kadir Kurt ise, sendikal çalışmanın mahkemede kriminalize edildiğini belirtti. Kurt, “Yasal hakkını isteyen işçiler görevini kötüye kullanıyor anlamında krıminalize edildi. Dünyaya bu proje üzerinden meydan okuyan devlet vergi kaçırılmasına müsaade ediyor. İşçiler buna karşı geldiğinde de tutuklama ile karşılık verildi. Demokratik hakların suç unsuru olarak görülmesine karşı vazgeçmemiz mümkün değil” dedi.