“Herkes hür olmalı. İnsan hakları ve demokrasiyi kabul etmemiz şarttır. Niçin bazı vatandaşlarımız anadilini konuşmasın ve şarkı söylemesin!”
Görüyor musunuz paşazadenin demokrasi anlayışını? Yani Kürde vereceği tavan hak, şarkı söyleyebilmelerine kadardır ve yine Kürt kelimesini de ağzına almıyor, “bazı vatandaşlarımız” diyor.
Çünkü Kürt derse, demek Türkiye’de Kürt vardır denecek ve o vakit de babası İsmet Paşa’nın ruhu azap duyacak. En iyisi kem küm etmekte çareyi buluyor bizim uyuşuk profesörümüz Erdal İnönü.
Babası da öyle kem kümcü idi ama kurnazdı. Sağırlığını bahane ederek işine gelmeyen teklifleri duymamazlıktan gelirdi.
Bir gün İsmet Paşa, Kastamonu’da bir konuşma yapıyor. Malum o zaman Kastamonu mutaassıp kabul ediliyordu. Paşa konuşmasını bitirince, yanındakiler “Paşam burası dindar bir yer ama siz halka hitap ederken hiç Allah lafını kullanmadınız” der.
Bunun üzerine İnönü gayet ciddi olarak cevaplar: “Nasıl kullanmadım. En son Allahaısmarladık, dedim ya!”
Erdal İnönü, babası kadar mugalatacı değil ama eğer bir gün bizi ağzına alırsa, herhalde şöyle der:
“Şu Kürtleri susturun!”
Ne yapacaksın, babasının oğlu dedik ya!..
*Bu yazı 24 Mart 1991 tarihinde kaleme alınmıştır.