İngiliz parlamenter Russel Moyle, Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik kimyasal silah saldırılarının araştırılması gerektiğini belirterek, harekete geçmeyen OPCW’yi eleştirdi
AKP’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 17 Nisan’da başlattığı savaşta, kimyasal silah ve taktik nükleer silah saldırıları devam ediyor. Fırat Haber Ajansı’nın (ANF) HPG açıklamalarına dayandırdığı haberlerinde şimdiye kadar Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerinde bin 500 kez kimyasal silah ve taktik nükleer silah kullanıldığı kaydedildi. ANF de askerlerin kimyasal silah kullanımına dair bazı görüntüler yayınlandı. Türkiye’nin yasaklı silah saldırılarına dair ANF’ye konuşan İngiliz Parlamentosu üyesi Russel Moyle, Federe Kürdistan Bölgesi’nde kimyasal silah kullanımına dair raporlara rağmen Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) araştırma yapmamasını eleştirerek, savaş suçlarına dair daha çok kanıtın toplanması gerektiğinin altını çizdi.
Suriye ve Türkiye Tüm Partiler Parlamento Grubu Üyesi ve Türkiye’nin Kürtlere karşı savaş suçlarını içeren raporları Meclis gündemine taşıyan Moyle, kimyasal silah saldırılarının araştırılması gerektiğini söyledi.
Türkiye savaş suçları işliyor
Partiler Üstü Meclis Grubu’nun (APPG) Türkiye’nin savaş suçları ve kimyasal silah kullanımına dair Meclis’e sunulan raporla ilgili Moyle, “Parlamento bu raporu kabul etmiş ve buna ilişkin bir alt oturum gerçekleştirdi. Bu oturumda raporun içeriğini parlamentoya açıkladı. Fakat bu rapora ilişkin parlamento içerisinde hala ana gündem olarak bir oturum yapılmadı. Maalesef parlamento şu sıralar özellikle Ukrayna savaşına ilişkin tartışmalar yürütüyor. Ayrıca NATO’ya ilişkin Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya meselesinde uluslararası yasalara karşı geniş çaplı tavizler istemesi ve bunu özellikle Kürt halkına karşı kullanması da söz konusu. Bu süreçte İngiliz parlamentosunun aslında Türkiye’ye ilişkin konuları hasıraltı ettiğini görüyoruz. Parlamentoda sadece ben değil, aynı zamanda muhafazakar milletvekilleri de Türkiye’nin katliamları ve Kürt halkına ilişkin konularda çalışmalar yürütüyor. Bizler parlamento içinde elimizden geldiğince, sadece Türkiye’nin geçmişteki savaş suçları değil, aynı zamanda şu anda işlenen savaş suçlarını da dile getirmeye çalışıyoruz. Bu şekilde olabildiğince duyarlılığı artırmaya çalışıyoruz” dedi.
Yasaklı silahların kullanılmasına karşıyız
Türkiye’nin kimyasal silah saldırılarının kesinlikle araştırılması gerektiğinin altını çizen Moyle, “OPCW, umduğumuz şekilde bu araştırmaları yapmıyor. Konuya ilişkin Kürt bölgeleri ve Kuzey Irak’tan birçok rapor geliyor. Elbette dikkate aldığımız farklı bölgelerden de farklı raporlar var. Bu konuda atılacak en önemli adımlardan biri, Kürt halkına kulak vermektir. Geçmişte de Kürt halkı ile diyalog kurulmuştu. Bu durum bir iç savaştır, elbette yasaklı silahların kullanılmaması gerekir ve tabii ki buna karşıyız” ifadelerini kullandı.
Silah satışları derhal durdurulmalı
Türkiye’ye silah satışından endişeli olduklarını dile getiren Moyle, “Geçtiğimiz yıllarda Kuzey Suriye’ye bir ziyarette bulunmuştuk ve bunun sonucunda, silah satışını bir dönem durdurmayı başarmıştık. Silah satışının durdurulması birkaç yıl devam etti; çünkü Türk devletinin İslamcı güçlere verdiği desteği ve Kürt halkını katlettiğini kanıtlamıştık. Ne yazık ki şu anda bu silah satışı yeniden başladı ve bu yasağı İsveç’in de kaldırdığını, Türkiye’ye silah satacaklarını biliyoruz. Umarım bu durum çok uzun sürmez ve Türkiye’ye devam eden silah satışı derhal durdurulur” dedi.
Türkiye Kürtler ile masaya oturmaya zorlanmalıdır
Türkiye’nin Kürtlere yönelik saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Moyle, “Türkiye’yi bölgede Kürtler ile masaya oturmaya itmeliyiz. Sınırları dışında da Türkiye’yi Kürtler açısından paranoyak olmasından da vazgeçtirmemiz gerekiyor. NATO güçleri bölgede barış olması niyeti ile hareket etmelidir. Türkiye şu anda güçlü pozisyonda olduğu için NATO tarafından korunuyor, fakat İsveç ve Finlandiya meselesi ile kafaları karıştırmaktansa, Türkiye üzerindeki mercek kaldırılmamalıdır ve Türkiye Kürtler ile masaya oturmaya zorlanmalıdır. Türkiye’de gelecek seçimlerde muhalefet partileri iyi bir sonuç almayı başarmalıdır. Türkiye’nin tehlikeli olma durumundan çıktığını ve daha stabil bir ülke olduğu durumunu görmek istiyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de demokrasi ayaklar altında
Türkiye’nin dış politikasını değerlendiren Moyle, “Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin artık daha sık görüşmeler yaptığını biliyoruz, dış politikalarını belirleme konularında görüştüklerini biliyoruz. Umarız artık yakın zamanda Türkiye’nin NATO kuralları çerçevesinde hareket ettiğini görebiliriz. Aynı zamanda İran ve Rusya’nın bölgede yaşanan kaosta ciddi sorunlara neden olduğunu görmeliyiz. Zaten Türkiye tarafından zedelenen demokrasinin ayaklar altına alınmasına da bu ülkeler neden oluyor. Bölgede insan haklarının uygulanması ve demokratik bir sisteminin olması için bu güçler uzlaşıcı ve barışçı olması gerekiyor. Bu konuda baskı uygulamaya devam etmeliyiz, NATO’nun Türkiye ile olan ilişkilerini ancak bu şekilde düzenlemek mümkün olur” diye belirtti.
Kürtler yine yalnız bırakıldı
Bölgede jeopolitik oyunların halka zarar verdiğini dile getiren Moyle, şunları söyledi: “Parlamentomuz ve Lordlar Kamarası Kürt halkına yaşatılanlar ile empati yapabiliyor ve oldukça endişeliler. Aynı zamanda bölgede jeopolitik oyunların halka zarar verdiğini de biliyoruz. Kürtler yine yalnız bırakıldı ve tehlike altındadır. Bizler yanınızda (Kürdistan halklarına hitaben), dayanışma içerisindeyiz. Olabildiğince fazla kanıt (kimyasal silah suçlarını kast ediyor) toplamalıyız, bu kanıtları şahıslar aracılığı ile ilgili yerlere ulaştırmayı başarmalıyız. Sadece basın üzerinden değil, doğru yerlerle de görüşmeler yapmalıyız. Bu konuda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Çok zor zamanlar geçirdiğinizi biliyoruz ve bunun da üstesinden geleceğinizi biliyoruz, dualarımız ve desteğimiz sizinledir.”
5 Ağustos’tan bu yana OPCW binası önünde nöbette
Öte yandan, Türkiye’nin kimyasal silahlı saldırılarında yeğenleri Mihriban Ata (Jînda Gabar) ile Gülperin Ata’yı (Binevş Agal) kaybeden Xoşnav Ata’nın tek kişilik eylemi sürüyor. Xoşnav Ata’nın, 5 Ağustos 2022 tarihinde Hollanda’nın Lahey kentindeki OPCW binası önünde başlattığı Adalet Nöbeti’nde yetkililerden tek talebi Türkiye’nin kimyasal silah kullanımının araştırılması.
HABER MERKEZİ