Tutuklu yakınları, koronavirüs nedeniyle boşalmasını istedikleri cezaevlerinde daha da ağır koşullar getirildiğini belirterek, infazda eşitlik çağrısı yaptı
Tutuklu ailelerinin gözü, koronavirüs salgını (Covid-19) nedeniyle AKP ve MHP tarafından hazırlanan ve bugün Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek olan kanun teklifine çevrildi. Salgın tehdidinin cezaevlerinin kapısına dayanması nedeniyle hazırlanan bu yeni infaz düzenlemesi, siyasetçiler, gazeteciler, avukatlar, öğrenciler ve sivil toplum örgütü aktivistleri gibi düşünceleri nedeniyle tutuklu bulunan on binlerce kişiyi kapsam dışında tutuyor.
Muhalefet partileri bu haliyle düzenlemeye karşı çıkarken, temel talep, toplumun geniş bir kesimi tarafından destek verilen “İnfazda eşitlik” kampanyası doğrultusunda cezaevlerinin kapısının tümden açılması. Büyüyen salgın tehdidine karşı cezaevlerinde yeterli önlem alınmaması dolayısıyla kaygıları her geçen gün daha da artan tutuklu yakınları ise, Mezoptamya Ajansı’na (MA) yaptıkları konuşmada devletin infazda eşitliği sağlamayarak, insanlık suçu işlediğini vurguladı.
Hakkında hiçbir somut delil olmadan bir gizli tanık ifadesiyle 2018’de “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanan 26 yaşındaki Serhat Bulut’a 3’ncü duruşmada 6 yıl 8 ay ceza aldı. İtirazda bulunduğu İstinaf Mahkemesi ise, verilen cezayı az bularak 7 yıl 8 aya çıkardı. Bunun üzerine Yargıtay’a başvurup, henüz dosyası görülmeyen Bulut, iki yıldır Urfa Hilvan T Tipi Kapalı Cezaevi’nde. Annesi Aynete Bulut ise, adil yargılanmadığını söylediği oğlu için salgın yüzünden endişeli.
‘Çok kaygılıyım’
Günlerdir yaşadığı kaygı ve korku nedeniyle uyuyamadığını dile getiren anne Bulut, oğlu gibi binlerce insanın suçsuz yere cezaevinde tutulduğunu ifade etti. Oğlunun cezaevindeki durumu kendisi üzülmesin diye anlatmadığını belirten anne, ancak son yaptıkları telefon görüşmesinde ısrarları üzerine oğlunun cezaevinde herhangi bir önlemin alınmadığını, kendi paralarıyla almak istedikleri temizlik malzemelerinin dahi verilmediğini söylediğini paylaştı.
Anne Bulut, buna rağmen hazırlanan infaz düzenlemesinin siyasi tutukluları kapsamamasına tepki göstererek “Salgından kaynaklı çok tedirginim. Cezaevine dair bilgi alamıyorum. Bu da kaygılarımı artıyor. Bir an önce tüm siyasi tutukluların tahliye edilmesini istiyorum” diye seslendi.
Baba Ildız çocukları için endişeli
İnfaz düzenlemesinde eşitlik uygulanmasını isteyenlerden biri de, iki oğlu da cezaevinde bulunan Nurettin Ildız. 2016 yılında Mardin Nusaybin ilçesinde uygulanan sokağa çıkma yasağı sırasında gizli tanık ifadeleri üzerine tutuklanıp, Mardin T Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan çocuklarından İbrahin’e (26) “örgüt üyesi” oldukları gerekçesiyle 45 yıl, Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Ali Haydar’a (30) ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
‘Fırsatçılık yapılıyor’
Tüm dünyayı etkisi altına alan salgının cezaevlerini tehdit etmesi nedeniyle aileler olarak tedirginlik içerisinde yaşadıklarını dile getiren baba Ildız, telefonla görüştükleri çocuklarının kaldıkları cezaevlerinde önlemlerin alınmadığını kendileriyle paylaştığını anlattı.
Baba Ildız, her iki cezaevlerinde de tutuklulara eldiven ve maske verilmediğini, temizlik malzemelerinin fiyatının kat be kat arttığını, öyle ki Diyarbakır D Tipi’nde bir kalıp sabunun 20 TL’ye satıldığı kaydetti. Fırsatçılık olarak gördüğü bu duruma tepki gösteren baba Ildız, yeni infaz düzenlemesinden tüm tutukluların yararlandırılmasını istedi.
Sorumluluk hükümette
Ildız Çocuklarının can güvenliği hükümetin elinde olduğunu kaydden Ildız, “İnfaz düzenlemesi bu haliyle yasalaşırsa devlet, insanlık suçu işlemiş olur. Çocuklarımıza bir şey olursa hesabını kim verecek? Meclis’e getirilecek olan tasarının bir an önce geri çekilmesini ve eşit bir şekilde hayata geçirilmesini istiyorum” diye konuştu.
‘Kızım rehine tutuluyor’
“Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Remziye Karadağ’ın annesi Fidan Karadağ, “Kızım suçlu değil rehin tutuluyor” dedi. Bir damadının da cezaevinde olduğuna değinen anne Karadağ, kızının 5 ay sonra cezasının biteceğini ancak hakkında açılan 2 yeni dosyadan tutuklama kararı verildiğini belirtti. Anne Karadağ, bu yeni dosyalarla kızının cezaevinden çıkmasının engellendiğini dile getirdi.
Kızının şu an kaldığı cezaevini “işkencehane” şeklinde nitelendiren anne Karadağ, cezaevi şartlarına değinerek, “Cezaevi kızıma disiplin cezası vererek telefon hakkını engelliyor. Disiplin cezası verilmesindeki sebeplerden bir tanesi de kızım ve arkadaşlarının söylediği Kürtçe şarkılar. Cezaevinin şartları çok zor. Kızımla birlikte 3 kişi aynı odada kalıyor. Her ay onlardan bir tanesini götürüp hücreye atıyorlar. İçerde her şeylerine el koyuyorlar. Sadece bir tek yatıkları ranzaları var” diye konuştu.
‘Hastalığa rağmen işkence devam ediyor’
Karadağ, son yaptığı görüşmede kızının koronavirüs salgınına karşı cezaevinde ciddi bir önlemin alınmadığını söylediğini belirterek, “Kızım bana sabah erken saatlerde gardiyanların eldivensiz ve maskesiz içeriye girerek eşyalarını yere atıp ayakkabıları ile bastıklarını söyledi. Bu hastalığa rağmen işkence ve hakaret devam ediyor. Temizlik malzemelerinin kendilerine verilmediğini, kantindeki eşyaların fiyatlarının yükseltildiğini söyledi. Kızımın kalp hastalığı var. Sürekli kalbi sıkışıyor. Peki, bu virüs kızıma bulaşır ise dayanabilir mi? Kızım içerde yaşamını yitirse kim hesabını verecek” diye sordu.
‘Babam için tedirginiz’
Urfa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 9 Ekim 2019’dan bu yana tutuklu bulunan 65 yaşındaki hasta tutuklu Muzaffer Çakmak’ın oğlu Fırat Çakmak ise, infaz yasasıyla eşitlik ilkesinin ihlal edildiğine işaret etti. Babasının KOAH, kalp hastalığı, damar tıkanıklığı, yüksek tansiyon, kireçlenme ve kemik erimesi gibi birçok hastalığının olduğunu aktaran Çakmak, şu çağrıda bulundu:
“Babam için tedirginiz. Bu salgına karşı kimi önlemlerin alındığı söylense de bu önlemlerin yetersiz olduğu aşikâr. Yeni infaz düzenlemesinde babamı kapsam dışı bırakmışlar. Bu Anayasanın 10’ncu maddesindeki eşitlik ilkesini ve ayrımcılık yasasını ihlal etmiştir. Babam bu şekilde cezaevinde kalamaz, derhal bırakılması gerekiyor.”
HABER MERKEZİ