İmralı’dan dışarıya gönderilen mektuplara izin vermeyen cezaevi yönetimi, artık dışardan gelen mektupları da içeriye sokmamaya başladı. Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan bir grup kadın tutuklu, yılbaşından önce Öcalan’a gönderilmek üzere mektup ve kartpostallar kaleme aldı. Gönderilen bu mektup ve kartpostallar cezaevi yönetimi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden iade edildi. İade edilen mektup zarfları üzerinde “Kurum tarafından kabul edilmedi” ifadeleri yer aldı. Mektupları gönderen tutukluların avukatı Sinan Zincir, “Müvekkillerimizin yılbaşı vesilesiyle Sayın Abdullah Öcalan’ın yeni yılını kutlamak amacıyla, hiçbir siyasi içerik taşımayan mektuplarının tamamı kurum tarafından kabul edilmediği gerekçesiyle Gebze Cezaevi’ne geri gönderiliyor” dedi. İmralı’daki yoğun tecride karşı tutukluların süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu hatırlatan Zincir, “Devlet, siyasi tutsakların iradesini kırmak, Kürt halkının duyarlılığını ortadan kaldırmak amacıyla Sayın Abdullah Öcalan’la kardeşi Mehmet Öcalan’ı bir Cumartesi günü yasalara aykırı bir şekilde görüştürdü. Yaratmaya çalıştıkları algı şudur; ‘Öcalan ile görüşülüyor, tecrit yok. Kardeşi gitti, gördü.’ Peki tutsakların Öcalan’a yazdıkları mektuplar niçin engelleniyor? Öcalan’ı sadece siyasi bir figür değil, bir birey olarak da düşünmek gerekir. Ailesiyle neden telefon görüşme hakkını kullanamıyor? Avukatlarının mesai saatleri içinde olmak kaydıyla her zaman Öcalan ile görüşme hakkı var. Ancak bunların hiçbiri yapılmadığı gibi tecrit en yoğunlaştırılmış haliyle devam ediyor. En azından eskiden mektupların bir kısmı ulaşabiliyordu. Ancak mektupların tamamının geri gönderilişi tecritin en ağır şeklinde devam ettiğinin göstergesidir” diye konuştu.
İSTANBUL/MA