23 yıldır İmralı Adası’nda tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit, hükümetler değişse de devletin kırmızı çizgisi olarak sürdürüldü
AKP iktidarı savaşı dayatıp tecridi derinleştirilince toplum adeta nefessiz bırakılırken; siyasal ve sosyal alanın tamamen karartılmasıyla gerilim ve kriz süreçlerini de toplumu baskılamak için kullandı. Aile, avukat, hukuk kurumları ve Sivil Toplum Kurumlarının (STÖ) girişimlerine rağmen 2021 yılı boyunca İmralı kapıları dış dünyaya açılmazken, Öcalan için ulusal ve uluslararası düzeyde kuruluşların etkinlikleri de aralıksız sürdü.
169 görüşme başvurusu
Öcalan’ın avukatları müvekkilleriyle 8 yıl aradan sonra en son 7 Ağustos 2019 tarihinde görüşebilmişti. Öcalan, telefonla görüş hakkından ilk defa 27 Nisan 2020 tarihinde yararlandırıldı. 25 Mart 2021’de ikinci kez telefon hakkını kullanan Öcalan kardeşi Mehmet Öcalan görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin yarıda kesildiğini duyuran Mehmet Öcalan, abisinin; “Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Şayet bir görüşme olacaksa bu avukatlarla olmalıdır. Çünkü bu durum hem siyasi hem de hukukidir” dediğini aktardı. Son 9 ayda ise Öcalan’dan haber alınamıyor. İmralı tecridine ve salgın döneminde artan hak ihlallerine karşı 27 Kasım 2020’de PKK’li tutuklularca başlatılan açlık grevi 12 Eylül 2021’de 290’ıncı günde sonlandırıldı. Açlık grevlerine Yunanistan’ın Lavrio Kampı ile Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki Mahmur Kampı’nda da destek verildi. Öcalan’ın avukatları 2021 yılında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na toplamda 22 Aralık itibariyle 169 görüşme başvurusunda bulundu. Yine 2021 yılı boyunca Öcalan’ın ailesi, 54 görüşme başvurusu yaptı. Aile görüş başvurularından 3’ü “Mahkeme kararı” gerekçe gösterilerek reddedilirken, 51 başvuru ise yanıtsız bırakıldı.
Volta cezası!
22 Kasım’da Öcalan, Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş için yapılan avukat görüş başvurusunu reddeden Bursa İnfaz Hakimliği, Öcalan hakkında 12 Ekim’de verilen 6 aylık görüş yasağını gerekçe gösterdi. Hakimlik, kararında 6 aylık avukat ve 3 aylık aile görüşünü yasaklayan disiplin soruşturmaları ve verilen cezalara dair gerekçeye yer vermedi. Ocak ayında verilen ancak gerekçesi öğrenilemeyen disiplin cezasıyla Öcalan’ın Eylül 2018’de “spor faaliyeti” sırasında “volta attığı” gerekçesiyle 3 ay aile görüşünün engellendiği ortaya çıktı. Cezaevinin Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından açılan disiplin soruşturması kapsamında, “spor faaliyetini sohbet faaliyetine dönüştürdüğü” gerekçesiyle 14 Eylül 2018’de “3 ay ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” cezası verildi.
İmralı’ya ziyaret talebi
25 Mayıs’ta Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) başlattığı Öcalan’ın bir an önce avukatlarıyla görüşmesinin önünün açılmasını istediği imza kampanyasına 770 avukat ve hukukçu katıldı. Bütün başvurulara rağmen avukat ve aile görüşleri engellenen Öcalan, Konar, Yıldırım ve Aktaş için ÖHD, İHD, TİHV ve TOHAV’ın yanı sıra Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), 17 Eylül’de CPT’ye başvurdu. İmralı’da uygulanan avukat yasağının 2015 yılında güncellenen Birleşmiş Milletler (BM) Mahpuslara Yönelik Muamelede Asgari Standart Kuralları’na (Nelson Mandela Kuralları), CPT’nin tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırı olduğuna vurgu yapılan başvuruda, CPT’ye sorumluluğu hatırlatılarak İmralı’yı ziyaret etmesi istendi.
Avrupa Konseyi’ne başvuru
29 Temmuz’da ÖHD, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ile Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Öcalan, Hayati Kaytan, Emin Gurban ve Civan Boltan için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarını yerine getirilmesini denetlemekle ve sağlamakta sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne (AK BK) başvurdu. 30 Kasım – 2 Aralık tarihlerinde yaptığı toplantılarda Komite, AİHM’in Öcalan için verdiği ‘umut hakkı’ kararına ilişkin Türkiye’den bilgi istedi. Komite’nin atıf yaptığı kararda AİHM, Öcalan ile ilgili 18 Mart 2014 tarihinde verdiği kararda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ömür boyu sürdürüleceğine dair düzenlemelerin işkence yasağına aykırı olduğu tespitinde bulunarak, bu konuda yasal düzenlemelerin getirilmesi gerektiğine hükmetmişti. Komite, Türkiye’ye gerekli bilgileri vermesi için 2022 yılı eylül ayına kadar süre tanıdı.
CPT’nin Öcalan’sız ziyareti
Ocak ayında Öcalan’ın özgürlüğü için Güney Afrika Kürt Çalışma Grubu (KHRAG) ve Güney Afrika Sendikalar Konfederasyonu (COSATU) tarafından “Zamanı Geldi: Türkiye’de adil bir barış için Abdullah Öcalan’a özgürlük” kampanyası başlatıldı. Birleşmiş Milletler’i (BM) harekete geçirmeyi hedefleyen kampanya çerçevesinde BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e hitaben 16 Nisan’da açık mektup yazıldı.
Mektupta İmralı’daki ağırlaştırılmış tecrit karşısında BM İşkenceyi Önleme Komitesi (CAT) ve Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’nden (CPT) acil bir şekilde harekete geçmesi gerektiği vurgulandı. 11-25 Ocak 2021 tarihleri arasında Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştiren ise CPT, hükümet yetkililerinin yanı sıra İHD ve TİHV temsilcileriyle de görüştü. CPT’nin Asrın Hukuk Bürosu avukatlarıyla görüşmemesi tepkilere yol açtı.
Özgürlük Gemisi
Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi’nin çağrısıyla Öcalan’a özgürlük talebiyle 1998’de uluslararası komplo sürecinde 9 Kasım’da ayak bastığı Yunanistan’ın Atina kentinde bulunan Lavrio’dan Özgürlük Gemisi yola çıktı. Gemi, Öcalan’ın İtalya’ya geçtiğin tarihin yıldönümü olan 12 Kasım’da Napoli limanına vardı.
Aydın, yazar, siyasetçi, kadın ve barış aktivistinin yer aldığı 40 eylemci, kitlesel olarak karşılandıkları limanda açıklama yaptı. Katılımcıları karşılayan Belediyesi temsilcisi Nicola Nardelli, Napoli’nin Öcalan’a fahri vatandaşlık verdiğini hatırlattı. İnisiyatif ayrıca 10 Aralık’ı “Dünya Abdullah Öcalan’a Özgürlük Günü” ilan etti. Avrupa’da yaşanan Kürtler de Öcalan’ın özgürlüğü için yıl boyunca AİHM, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi ve CPT önünde eylemler yaptı.