Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritten CPT ve AİHM’in de sorumlu olduğunu ifade eden Av. Mahmut Şakar, siyasi ve ekonomik çıkarlar nedeniyle iki kurumun da hukuksuzlukları görmezden geldiğini vurguladı
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik sürdürülen ağırlaştırılmış tecride karşı Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının girişleri sonuçsuz bırakılırken, Avrupa’dan 350, Kuzey ve Doğu Suriye ile Suriye’nin farklı bölgelerinden 691, Arap ülkelerinden 756 avukat, Öcalan’la görüşme talebiyle Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Avrupa’daki avukatların düzenlediği basın toplantısına katılan Öcalan’ın avukatlarından Mahmut Şakar, Hawar Haber Ajansı’na (ANHA) değerlendirmelerde bulundu.
İmralı’daki tecrit sisteminin 24 yıldır değişmediğini belirten Şakar, Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesine izin verilmemesine tepki göstererek, “2005-2009 yılları arasında Önder Öcalan’a disiplin cezaları verilerek görüşme engellendi. 2005’te Önder Öcalan’a disiplin cezası verildi ve 20 gün hücrede kaldı. Bugün de aynı şeyi tekrar etmeye çalışıyorlar. Bu mantıklı bir şey değil, bunlar zulüm politikaları ve hiçbir meşruluğu yoktur. Disiplin cezalarının gerekçelerini, ‘neden cezaevi alanında yürüyor’ diye açıklıyorlar. Bunlar asılsız bahanelerdir” ifadelerine yer verdi.
‘Hiçbir yasa tecridi meşrulaştırmaz’
Ağır tecridin Türkiye’nin son dönemde izlediği siyasetten kaynaklandığını ifade eden Şakar, “Bu hükümet savaş üzerine kuruldu. Önder Öcalan’la hiçbir görüşmenin gerçekleşmesine izin vermiyor. Savaş ve tecrit birbiriyle bağlantılıdır. Tecrit ağırlaştıkça savaş derinleşiyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye ve dünyada katı bir tecrit kanununun bulunmadığına dikkat çeken Şakar, “Hiçbir yasa tecridi meşrulaştırmaz. Aile ve avukatın kendisiyle görüşebilmesi ve iletişim kurabilmesi bütün yasalarda güvence altına alınır. Avrupa yasalarında hakların korunması, çok önemli kabul edilmektedir. Tutuklularla yapılacak görüşmeler hiçbir şekilde yasaklanamaz” dedi.
‘CTP ve AİHM şüpheli’
Öcalan hakkında 18 aydır herhangi bir bilgi alamadıklarını belirten Şakar, “Durumunun gerçekten kötüleşmesinden endişe duyuyoruz ve bu konuda şüphelerimiz var” diye konuştu.
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) birçok kez İmralı’ya giderek tecride işaret eden raporlar hazırladığına dikkat çeken Şakar, sözlerini şöyle sürdürdü: “18 aydır avukatlar CPT’ye başvuru yapıyor ancak CPT hiçbirine cevap vermiyor. Bu nedenle tecritten CPT ve AİHM de sorumludur. 18 aydır Önder Öcalan’ın durumu hakkında bilgi vermiyorlar ve büyük bir sessizlik var. Bu konuda bir şeyler yapmalı ve müdahil olmalılar.”
CPT ziyaret etmeli
CPT ve AİHM’in siyasi ve ekonomik açıdan Türk devleti ile ilişkili olduğunu, bu nedenle hukuksuzlukları görmezden geldiğini dile getiren Şakar, “Türk devletinin yasalara uyması gerektiğini biliyorlar ama harekete geçmiyor ve baskı yapmıyorlar” şeklinde konuştu.
CPT’nin dilediği zaman kimseden izin almadan İmralı’yı ziyaret edebileceğini dile getiren Şakar, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü güvence altına almak için mücadelenin daha da yükseltilmesi gerektiğini söyledi.
HABER MERKEZİ