İmralı Sekretaryası’nda yer alan ve Marmara (Silivri) Kapalı Cezaevi ‘nde tutulan Çetin Arkaş’ın tahliyesi, İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla 6 ay uzatıldı
Isparta’da 1992 yılında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yapılan yargılamada “devletin birliğini bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılan Çetin Arkaş’ın tahliyesi engelleniyor.
Çetin Arkaş, “diyalog sürecinin” sürdüğü 15 Mart 2015 tarihinde “sekreterya görevi” için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bulunduğu İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Arkaş, burada 9 ay 10 gün kaldıktan sonra, 16 Aralık 2015 tarihinde Silivri Cezaevi’ne sevk edildi.
Şartlı tahliye olması engelleniyor
Arkaş’ın 7 Şubat 2022 tarihinde şartlı tahliye olması gerekiyordu. Ancak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 3 Şubat 2022 tarihinde hazırlanan son müddetnamede, hakkında 3 ve üzeri sayıda hücre cezası bulunduğu gerekçesiyle Arkaş’ın şartlı tahliyeden yararlanamayacağı belirtildi. Müddetnamede, Arkaş’ın en az 3 farklı hücre cezası olması nedeniyle infaz süresinin 36 yıl olduğu belirtildi.
Arkaş’ın avukatları, hücre disiplin cezalarının “somut hukuka aykırılıklar içerdiği” gerekçesiyle Yargıtay’a kanun yararına bozma başvurusunda bulundu. Başvuruyu kabul eden Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 22 Şubat 2024 tarihinde kanun yararına bozma kararı verdi. Arkaş’a verilen iki ayrı hücre cezası da avukatların İnfaz Hakimliklerine yaptığı başvurular sonucu düşürüldü.
Tahliye edileceği gün ‘uzatma’ kararı verildi
Son düşme kararları sonrası hücre cezalarının sayısı 3’ün altına düştü. Avukatlar, en son hazırlanan müddetnamenin, oluşan yeni hukuksal duruma göre düzeltilmesi gerektiği yönünde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.
Savcılık, 14 Haziran 2024 tarihinde yeni bir müddetname düzenleyerek, infaz yakma işlemini kaldırdı. Bu müddetnamenin hazırlanması üzerine Arkaş’ın hemen tahliye olması gerekirken, aynı tarihte Marmara (Silivri) Kapalı Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, Arkaş’ın “iyi halli” olmadığına karar verdi. Kurul, Arkaş’ın tahliyesini 6 ay uzattı.
Kurulun çelişkili kararları
Kurul kararının gerekçesinde, “hala örgüte sempati duyması”, “genel olarak örgütle davranış ve tutum sergilediği”, “kurumun işleyiş kurallarına samimi bir uyum sergilemediği”, “kanun ve yönetmeliklerin belirlediği haklarını kullanırken örgütün yönlendirmelerinin etkisinde kaldığı”, “örgüt yapılanmasına uyumlu davrandığı” ve “örgütsel eylemlerde bulunarak disiplin cezaları aldığı” iddiaları yer aldı.
Kurul kararında, Arkaş’ın puanının 48,15 olduğu belirtildi. Bir tutsağın “iyi halli” sayılması için 45 ve üstü puan yeterli. Ancak 48,15 puana rağmen Arkaş’ın “iyi halli olmadığı” yönünde karar verilmesi dikkat çekti.
Yargıtay kararı görmezden gelindi
Kurul, Arkaş’ın 7 Şubat 2022 tarihinden itibaren 2 yıl 4 ay haksız bir şekilde hapsedildiğine dair Yargıtay kararı da görmezden geldi.
İdare ve Gözlem Kurulu, daha önce hazırladığı raporlarda Arkaş hakkında “iyi halli olduğu” yönünde görüş bildirmişti. Kurul, 1 Ekim 2021, 31 Mart 2022, 7 Aralık 2022, 13 Nisan 2023 ve 4 Ekim 2023 tarihli raporlarının tamamında Arkaş’ın “iyi halli olduğunu” belirtmişti.
İtirazlar reddedildi
Arkaş’ın avukatları, son kurul kararına karşı Silivri 1’inci İnfaz Hakimliği’ne itirazda bulundu. Hakimlik, 8 Temmuz 2024 tarihinde itirazı reddetti. Hakimlik kararında, kurulun belirttiği esasların “objektif” ve “yasal gerekçeler” olduğu iddia edildi.
Silivri 1’İnci Ağır Ceza Mahkemesi de 28 Ağustos 2024 tarihinde hakimliğin verdiği kararın “usul ve yasaya uygun” olduğunu ileri sürdü. Mahkeme, yapılan itirazı reddetti.
Avukatların Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulunacağı öğrenildi.
Hayati tehlikesi bulunuyor
Tahliyesi engellenen Arkaş’ın birçok sağlık sorunu bulunuyor. Arkaş, tahliyesi engellendikten sonra da ciddi sağlık sorunları yaşadı. Arkaş’ın, tahliyesi engellendikten kısa bir süre sonra cezaevinde zehirlendiği, hastaneye kaldırıldığı, ani kilo kaybı yaşadığı, gün boyu kusmanın etkisiyle diğer yaşam fonksiyonlarının etkilendiği ve hayati derecede ciddi sağlık sorunu yaşadığı öğrenildi.
Arkaş’ın yaşadıkları, akla Erzirom’da kurulun toplanmaması nedeniyle tahliye edilmeyen ve hemen sonrasında hayatını kaybeden Abdülmelik Okyay’ın durumunu akıllara getirdi.
Haber: Diren Yurtsever / MA