İmralı’da çıkan yangının ardından avukatların cezaevine gitme başvurusu cevap bulmazken, halklar sokağa akarak ‘İmralı kapılarını açın’ dedi. Avukat Bilmez de İmralı’daki her gelişmenin siyasi nitelik taşıdığını belirtti
PKK Lideri Abdullah Öcalan ve diğer 3 tutuklunun bulunduğu cezaevinin yer aldığı İmralı Adası’nda önceki gün çıkan yangının ardından tartışmalar sürüyor. Kürt siyasetçilerden avukatların derhal İmralı’ya gönderilmesi çağrısı yapılırken Kürt halkı, Federe Kürdistan başta olmak üzere Kuzey-Doğu Suriye’de ve Avrupa’nın birçok yerinde alanlara çıktı. Konuya dair PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı İbrahim Bilmez ANHA’ya konuştu. Bilmez, Öcalan’ın Kürt halkı üzerinde taşıdığı anlam ve etki itibarıyla gerek Türkiye’nin gerekse Uluslararası sistemin Kürt halkına yönelik politikalarını uygulamaya geçirdiği temel merkez konumunda olduğunu belirtti. 15 Şubat vesilesiyle Türkiye’yi ziyaret eden Uluslararası İmralı Heyeti’nin; ‘İmralı baskının da demokrasinin de laboratuvarıdır’ tanımını ise 21 yıllık sürecin tamamında yaşanan gelişmelerin bu tanımı net olarak doğruladığını aktardı.
Hepimizi kaygılandırıyor
Bilmez İmralı’da yaşanan her gelişmenin, ‘sebepten bağımsız olarak’ ortaya çıkacak sonuçların birçok durumu etkileyecek siyasal nitelik taşıdığının bilindiğini dile getirerek: “Yaşanan bu gelişme ile ilgili olarak nedeni konusunda henüz kesinleşmiş veya müvekkilimiz tarafından teyit edilmiş bir bilgiye vakıf değiliz. Ancak halihazırda AİHM tarafından da işkence koşullarında infaz rejimine tabi tutulduğu tespit edilmiş İmralı Ada Cezaevindeki bu gelişmenin kaygı oluşturması kadar doğal bir durum yoktur. Zira kendisi ve diğer müvekkillerimiz ile ilgili 12 Ağustos tarihinden itibaren herhangi bir haber alamamaktayız. En temel aile ve avukat görüşme hakkının hukuksuz bir şekilde engellendiği bir dönemde bu haberlerin ortaya çıkması doğal olarak hepimizi kaygılandırmaktadır” dedi.
Halkların İmralı Adası’nda çıkan yangının ardından Öcalan için alanlara çıkması ve sahiplenmesini değerlendiren Bilmez, “Bu tamamen Sayın Öcalan ile Kürt Halkının tarihselleşen duygusal ve fiziksel bağının dışavurumudur. Kürt halkı Sayın Öcalan’ın sağlığının kendi toplumsal sağlığı anlamına geldiğini bizatihi yıllar içerisinde yaşayarak deneyimlemiştir. Sayın Öcalan da 2019 yılında gerçekleşen avukat görüşmelerinde sağlığı ile ilgili soruya ‘Benim sağlığım halkımın sağlığıdır. Ben sağlığımı kişisel değil toplumsal ele alıyorum’ diyerek halkı ile kurduğu bağı ifade etmiştir” diye konuştu.
Duyarlılık sonuç verir
İmralı’ya gidişin engellenmesini İmralı’da uygulanan hukuksuzluk ve keyfiyetin en yalın ifadesi olarak değerlendiren Bilmez: “CPT’nin her dönem De Facto (fiilen) izinsiz ziyaret hakkı ve yaptığı ziyaretleri açıklama yükümlülüğü bulunmaktadır. Adalet Bakanlığı da hukukilik ve tutarlılık adına açıklamaların gereklerini yerine getirmelidir. İmralı Ada Cezaevi’nin her şeyden önce ve çok kesin bir şekilde hukuki güvenilirliğinin ve öngörülebilirliğinin sağlanması hukuken bir zorunluluktur. Biz avukatların bu konuda sürekli olarak başvuruları ve talepleri devam etmektedir. Ancak demokratik kamuoyunun ilgisi ve duyarlılığı oranında sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Bu konudaki hassasiyet ve girişimlerin de sonuç alıcı olabilmesi açısından bu şekilde ele alınmasında fayda vardır.”
‘Yangın komplonun devamı’
Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) Girê Spi Kantonu, İmralı’da çıkan yangına ilişkin açıklama yaptı. Eyn İsa’da bulunan Beça kavşağında yapılan açıklamaya Girê Spîli göçmenler ve Silûk ilçesinden onlarca kişi katıldı. PYD Girê Spî Kantonu Yönetim üyesi Mustefa Mislim açıklamayı Arapça okudu. İmralı’da çıkan yangının Türk İçişleri Bakanı tarafından açıklanmasının, Öcalan ve halklara yönelik tehdit anlamına geldiğini belirten Mustefa Mislim, “Öcalan milyonları temsil ediyor. Uluslararası komplo bu şekilde tekrarlanıyor. Bölge halkları bu kirli komploya iyi bir cevap verecektir. Öcalan fiziki olarak özgürleşmeden durmayacağız. Kuzey ve Doğu Suriye halkları olarak komploya karşı tavrımızı ortaya koyuyoruz. CPT’yi Önder Öcalan’ın durumunun netleştirilmesi için harekete geçmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
Halklar Öcalan için alanlarda
Öcalan ve diğer tutuklular hakkında net bilgi almak isteyen halklar, Kuzey-Doğu Suriye’de, Federe Kürdistan Bölgesi’nde, Avrupa’nın Fransa, Almanya, İsveç, Hollanda ve İsviçre gibi bir çok kentinde alanlara aktı. İsveç’te gerçekleşen eylemde ANF’ye konuşan İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NCDK) Eşbaşkanı Rıdvan Altun, “Milyonlarca Kürt İmralı’dan gelecek haberi beklemektedir. Türkiye ve medyasının İmralı Adası’ndaki orman yangınını sıradan bir olay gibi görmesini kabul etmiyoruz. Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit derhal kaldırılmalı, İmralı kapıları açılmalıdır. Sayın Öcalan’ın avukat ve yakınlarıyla görüşmesi sağlanmalıdır” dedi. Kuzey ve Doğu Suriye’de kanaat önderleri ve halk ise İmralı’dan net bilgi alana kadar sokakları terk etmeyeceği açıklamasını yaptı.
HABER MERKEZİ