Kayyumunun, Park Orman’da 40 metre mesafede ikinci cami yaptırmasına tepki gösteren TMMOB Diyarbakır İKK Sekreteri Doğan Hatun, “İktidar, imara açmak istediği yere önce cami yapar, ardından diğer tesisleri inşa eder” dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kayyumu başta olmak üzere ilçe belediyelerine atanan kayyumlar, seçime kısa bir zaman kala belediyelere ait taşınmazları başka kurumlara devrediyor. İlçede belediyenin neredeyse tüm taşınmazlarını devreden Kayapınar Belediyesi kayyumu, ilginç bir yöntemle Park Orman içinde de cami yapmak için ağaçları yerinden söktü. Yerel seçimlere 40 gün kala proje ihaleleri yapılamadığı için kayyumun, bir kişi üzerinden camiyi inşa edeceği belirtiliyor.
Park Ormanı içinde cami yapılmasını Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Doğan Hatun, konuyla ilgili araştırma yaptıklarını, Park Ormanı’na iş makinasının girebilmesi için parkın bir duvarının yıkıldığını ve 20’ye yakın ağacın kesildiğini söyledi.
‘Cami şahıs üzerinden yapılıyor’
Park Ormanı’nda cami yapılmasına ilişkin belediyeden resmi bir açıklama veya bir ihale olmadığına dikkat çeken Hatun, aldıkları duyumların, “bir şahsın kendisi bütün her şeyi üstlenip camiyi inşa ettikten sonra belediyeye devredeceği” yönünde olduğunu kaydetti. Bunun bir yöntem olduğunun altını çizen Hatun, “Kamuoyu baskılarını ve tepkilerini ölçmek için bu bir yöntemdir. Sanki duyarlı bir vatandaş burada bir cami yapıyor gibisinden ama zaten belirtilen yerin 40 metre ilerisinde Hacı Siraç diye bir cami var. Ayrıca 150-200 metre ilerisinde Ahmedê Xanê Camisi de mevcut ve ihtiyaçları karşılıyor” diye konuştu.
‘İktidar imara açmak istiyorsa önce cami yapar’
Yapılmak istenen bu cami inşasıyla dini suiistimal edip siyaset aracı olarak kullanıldığını belirten “Kentin dini duygularını ön planda tuttukları bilinciyle nerede bir proje yapmak istiyorsa başta bir cami yapıp bu şekilde hareket ediyorlar. Aslında temel amaçları halkın yoğun olduğu bu parkları, kendi ideolojilerine ve siyasetlerine çekmektir” ifadelerini kullandı. Aynı yöntemin Dicle Vadisindeki tarihi On Gözlü Köprüde de uygulandığına dikkat çeken Hatun, orda bir önce bir cami yapıldığını ve ardından Kent Terası’nın inşa edildiğini söyledi. Hatun, “İktidar, imara açmak istediği yere önce cami yapar ardından diğer tesisleri inşa eder” dedi.
’40 metreye iki cami’
Seçime 40 gün kala teamüller gereği kentin gündelik ihtiyacı olan çöp temizleme gibi şeylerin dışında geleceğini etkileyen projelerin ihalesi yapılamayacağını hatırlatan Hatun, şunları söyledi: “Kenti kendi ideolojilerine göre nasıl hazırlarız diye bir sosyolojik alt yapıya göre planlama hazırlığı içerisindedirler. Ve hiçbir teknik bilgileri olmadığı için dini istismar yöntemiyle cami, kuran kursu vb. şeyler inşa ediyorlar. 40 metrelik bir yere ikinci bir cami sığdırmanın mantığı nedir? Buna karşı bir şey söylediğimiz zaman bizi dinsizlikle suçluyorlar. Bizim kimsenin diniyle bir sorunumuz yok. Biz bu kentin ihtiyacı neyse, bilim ve teknik neyse bunu dillendiriyoruz.”