İlk kez görüntülenen Bazarcix’a bağlı 3 köyde, en az 156 kişi yaşamını yitirdi. Kendi cenazelerini enkazlardan çıkaran kölüler toplu defin töreni ile cenazelerini defnetti
Depremin merkez üssü Mereş’in Bazarcix (Pazarcık) ilçesinde tablo gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor. Kent merkezi ve bağlı beldelerde yıkılmayan, hasar görmeyen ev kalmazken, ilk büyük depremin yaşandığı 6 Şubat’tan bu yana haber alınamayan kırsal mahalleleri Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Azad Altay ve Abdurrahman Gök görüntüledi.
MA muhabirleri Azad Altay ve Abdurrahman Gök, ulaştıkları köylerden izlenimlerini aktardı:
“Her 3 mahalleye ulaşımın sağlandığı yolun, birçok noktada deprem nedeniyle derin bir şekilde yarıldığını gözlemledik. Karla kaplı dağlar ve tepelerin arasından geçerken, yol boyu farklı farklı kentlerden gelen yardım TIR’ları ve kamyonları ile karşılaştık. Köylerin bulunduğu alana yaklaştıkça, birkaç parça eşya ile kendilerine verilen bazı kolilerle farklı noktalara giden insanlarla karşılaştık. Biraz daha ilerledikten sonra, yanımızdan gelip geçen kişilerin, birkaç kilometre uzaklıkta görülen enkaza çevrilmiş evlerden kurtulduklarını öğrendik.
Dondurucu soğuk havada yol boyu yürüyen bazı yurttaşlar, başlarını sokacak bir yer aradıklarını belirterek, kimi kişilere AFAD çadırlarının dağıtıldığını, ancak halen çadır alamayan yüzlerce ailenin olduğunu aktardı.
Toplu mezarlar
Birkaç dakika daha ilerledikten sonra kalabalık bir grup göründü; kalabalığın, yaşanan depremde can veren kişileri toplu bir şekilde toprağa verdiklerini öğreniyoruz. Kalabalığa yaklaştıkça kadınların ve çocukların ağıt sesleri yükseliyor. Birkaç kepçe sürekli bir şekilde çalışıyor ve hayatını kaybedenler için mezar yerleri kazıyor.
Mezarlıklar yetmedi
Mezarlığa girdiğimizde ise, ağır bir tablo ile karşılaşıyoruz. 80’e yakın kişi için mezar yeri açıldığını ve bazı kişilerin defnedilmeye başladığını görüyoruz. Çamura batmış yurttaşlar, kamyon kasalarında getirdikleri canlarını tek tek defnediyor. Kefen ve battaniyelere sarılı cansız bedenler defnedildikçe, ağıtlar yükseliyor. Kefene sarılı 3-5 aylık bebek ve çocukları gömen kalabalığın çoğu gözü yaşlı. Gözyaşlarını tutmaya çalışan kişiler de teselli için yakınlarına sarıldıkları andan itibaren ağıtlar yakmaya başlıyor. Birkaç cenazenin defnedilmesinin hemen ardından mezarlığa kamyon kasalarında farklı farklı cenazeler getiriliyor.
Depremde birçok yakınını kaybeden bir genç, 200’e yakın kişiyi kaybettiklerini aktarıp, halen ulaşamadıkları kişilerin olduğunu aktarıyor. Bazı köylere ise ulaşımın halen sağlanmadığını aktaran genç, kefene sarılı bebek ve çocukları defnetmek için yanımızdan ayrılıyor.
‘Can dostumu kaybettim’
Mezarlığın girişindeki köylüler, gelecek cenazelerin de olacağını belirtip, kepçelerin mezarlığın arka kısmında da kazı yapmalarını istiyor. Halen depremin şokunu atlatamamış çocuklar ise, kaybettikleri anne ve babalarının mezarları başında ayrılmıyor. Yüksek bir noktada görüntü çektiğimizi gören bir çocuk, yanımıza yaklaşıp, yaşadığı acıyı, “Can dostumu kaybettim abi. Burada, defnediliyor” sözleriyle anlatıyor. Kelimeler boğazında düğümlenen çocuk, ne yapacağını bilemez halde diğer mezarlarda farklı tanıdık ve arkadaşlarının olup olmadığına bakıyor.
Mezarlıktan ayrılıp depremde büyük hasar gören Büyüknacar Merkez kırsal mahallesine doğru yol alıyoruz. Köye yaklaştıkça tüm evlerin depremden büyük zarar gördüğünü, bazı evlerin tamamen yıkıldığını, ahırların enkaz yığınına döndüğünü görüyoruz. Köy girişinde muhtar Üzeyir Karabulak ve birkaç kişi bizi karşılıyor.
‘Felaketi yaşadık’
Uykusuzluk ve yaşanan yaraları sarmaktan halsiz düşen muhtar, köylerde yaşananları anlatmaya başlıyor; “Cehennemi gördük. Öyle bir deprem oldu ki yer yerinden oynadı. Yani toprak kendini kusturdu.”
46 can kaybı
Kendi köylerinde 130 ikametgahın bulunduğu, deprem sonrası sadece 10-12 evin ayakta kaldığını aktaran muhtar Karabulak, yerle bir olan ev sayısını ise 31 olarak aktardı. 31 kişinin köy merkezinde yaşamını yitirdiğini, 15 kişinin ise köye bağlı Mehmet Akif Ersoy ovasında yaşamını yitirdiğini ifade eden muhtar, toplam can kayıplarını 46 olduğunu söyledi. Muhtar Karabulak, kaç hayvanın enkaz altında kaldığını da henüz bilmediklerini ifade etti.
2-3 ev ayakta kaldı
Evlerinin oturulacak halde olmadığını söyleyen Karabulak, 80 hanelik Fatih Mahallesi’nde durumların daha da kötü olduğunu ve sadece 2-3 evin ayakta kaldığını aktardı. Karabulak, söz konusu mahallede en az 60 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti.
Kocadere’de son durum
Kocadere Mahallesi’nde de 40-50 arasında insanın yaşamını yitirdiğini dile getiren Karabulak, bu mahalledeki kerpiç evlerin tamamen yıkıldığını söyledi. Karabulak, sadece 10 beton evin kaldığını kaydetti.
Deprem günü yollar kapandı
“Ben de dahil olmak üzere herkes panik atakla yaşamımızı sürdürüyoruz” diyen Karabulak, deprem günü yaşananlara dair şunları söyledi: “Çabalarımızla 22 kişiyi enkazdan çıkardık. O an tipi vardı ve yollar kapalıydı. Yollara büyük taşlar düşmüştü, makineler giremedi. 8 kişi göçük altında kalmıştı. En son bugün de bir tane çıkardık. Cenazelerimizin defin işleriyle uğraşıyoruz.”
En acil ihtiyaç
En acil ihtiyaçlarının çadır olduğunu belirten Karabulak, “Çünkü kalacak yer yok. En kısa zaman da inşallah onlar da ulaşır. En aciliyetli ihtiyacımız çadır. Gıda ve giyim türü şeyleri devlet ve milletimiz gönderdi” diye kaydetti.
AFAD geldi ama…
Muhtarın ardından enkaz başında çaresiz bekleyen yurttaşlarla görüşüyoruz. Enkaza dönen evinin başında duran Mehmet Horal, kendisinin de enkaz altında kaldığını ve yakınları tarafından kurtarıldığını aktardı. Horal, eşinin halen enkaz altında olduğunu belirterek, “AFAD geldi ama bir şey yapamadılar. ‘İş makinesi lazım, elle yapılacak bir şey olmadığını’ söylediler” dedi.
Diğer köylüler de en acil ihtiyaçlarının çadır olduğunu aktardı. Bazı köylülere diğer yerleşim yerlerindeki durumu sorduğumuzda ise şu yanıtı aldık: “Haber alamıyoruz. Ancak bazı köylerde durum daha da kötüymüş.”
Depremin etkilediği diğer iki köy sakinleriyle yaptığımız görüşmelerde ise, sadece 3 köyde toplam can kaybının en az 156 olduğunu öğrendik.
HABER MERKEZİ