Sûr’da bulunan tarihi Keçi Burcu’nda Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi bedenini ateşe vererek protesto eden Mehmet Akar’ın eylemi, devletin aileler üzerinden uyguladığı özel savaş politikasının iflası olarak yorumlandı
Selman Çiçek / Diyarbakır
HDP Diyarbakır İl Örgütü önünde 2019 yılından beri İçişleri Bakanlığı’nın bizzat organize ettiği bir eylem yapılıyor. Diyarbakır halkının hiç ilgi göstermediği sadece yandaş medyada sıkça dile getirilen bir eylem. Yandaş medyasına göre “evlat nöbeti”, “annelerin eylemi” olarak tanımlarken Amed halkına göre ise ailelerinin hassasiyetlerinin istismar edildiği bir eylem.
HDP binası işgal edildi
Eylemin amacı “PKK’ye katılan evlatlarını HDP’den istemek “olarak lanse edilse de Deniz Poyraz’ın ölümüyle sonuçlanacak kadar ileri giden “HDP’yi saldırmak, kiriminalize etmek” en temel amaç olarak gözüküyor. 2019 yılından itibaren HDP’nin Amed il binasına giren çıkanlar eylem gerekçesi ile kamera ile kayıt altına alınarak GBT kontrolü yapıldı. HDP’ye giren ve çıkan her yurttaş fiziki ve sözlü saldırıya maruz kaldı. Yasal bir partinin il binası adeta işgal edilerek kullanılamaz hale getirilirken, son olarak kaçak kat gerekçesi ile kapısına mühür vuruldu.
Deniz Poyraz katledildi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sık sık istismar ettiği eylem Amed ile sınırlı kalmayıp diğer illere de sıçradı. Yapılan bu eylem bir hak aramaktan öte HDP’ye giren çıkanları fişleme operasyonuna dönüştü. Deniz Poyraz’ın öldüren katil Onur Gencer’in il binasını çok iyi bilmesi bunun bir sonucuydu. Poyraz’ın öldürüldüğü HDP İzmir il binası, şehrin işlek merkezlerinden Şair Eşref Bulvarı’nda bir iş merkezinin ikinci katında. Binada 80’i aşkın iş yeri var ve giriş çıkışları kontrol eden bir bina görevlisi yoktu. Ama o dönem bilgi veren HDP yöneticileri, Poyraz’ın öldürülmesinden önce il binası önünde devlet tarafından getirilen üç aile çadır kurması ardından bu olayın yaşanması Poyraz’ın öldürülme zeminin hazırlandığı yorumu yapıldı.
Provokasyon
İl binası önünde oturan ailelerden biri de YJA Star Komutanı Amara Ronahi kod adlı Gamze Laçin’di. Laçin, Metina, Zap ve Avaşin-Basyan’da TSK’nin bombardımanı sonucu hayatını kaybetti. Baba Mehmet Laçin’in il binası önünde yaptığı eyleme en büyük tepki ise anne Sevim ve kardeşi Özer Laçin’den gelmişti. Baba Laçin’in yıllardır aileden kopuk olduğu devlet tarafından kandırılıp istismar edildiğini söyledi. Her daim Gamze Laçin’in yanında olduklarını dile getiren anne ve kardeş Laçin, il binaları önünde yapılan eylemleri provokasyon olarak nitelendirmişti.
Özel savaş oyunu
Annesi HDP il binası önünde oturan YJA Star’lı Nuda Tolhildan (Ceylan Tekin) ise, ANF’ye verdiği söyleşide; devletin aileleri kandırarak İl binası önünde gerilla ailelerinin toplanmasının devletin bilinçli ve planlı bir şekilde yürütülen özel savaş oyunu olduğunu belirtmişti.
Akar’ın anlattıkları
Amed’in Sûr ilçesinde bulunan tarihi Keçi Burcu’nda 16 Ocak akşam saatlerinde bedenini ateşe veren gencin, 2019 yılında “dağa kaçırıldığı” iddia edilen ve ailesi tarafından daha sonra zorla evlendirilen 25 yaşındaki Mehmet Akar olduğu öğrenilmesi gözleri yine devletin bu özel savaş politikasına çevirdi. Akar’ın eylemi ve ardından bıraktığı not, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uygulanan tecridi protesto etmeye yönelik olsa da eylem uygulanan özel savaş politikasının da iflası oldu.
Akar neden evden ayrıldı?
Mehmet Akar’ın annesi Hacire Akar, oğlunun “dağa kaçırıldığı” iddiasıyla 22 Ağustos 2019 tarihinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne giderek, kayıp müracaatında bulunmuştu. Yaptığı müracaat ardından HDP Amed İl Örgütü binası önünde giden anne Akar, oğlunun HDP tarafından kaçırıldığını iddia etse de Akar’ın zorla evlendirilmek istendiği ortaya çıkmıştı. 23 Ağustos 2019’da Mezopotamya Ajansı’na (MA) ulaşan Mehmet Akar, hakkındaki haberler ve ailesinin başlattığı oturma eylemini kınayarak, evden ayrılmasının sebebinin halasının torunuyla zorla evlendirilmek istendiğinden kaynaklı olduğunu belirtmişti.
Devlet erkanı düğünde
Akar, daha sonra Amed’te ailesi tarafından 19 Ekim 2019’da evlendirilmişti. Düğüne, İçişleri Bakanı Yardımcısı Muhterem İnce ve eski Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, eski Sur Kaymakamı Abdullah Çiftçi ve AKP eski İl Başkanı Süleyman Serdar Budak da katılmıştı. Hükümet yetkilileri, o dönem Mehmet Akar’a iş verdiklerini de açıklamış, ancak Akar’ın taksicilik yaparak geçimini sağladığı öğrenilmişti.
Alkan’ın izinde
Yılardır aile ve devlet kontrolünde olan Mehmet Akar’ın PKK tarihinde simgesel bir yer olan Amed surlarında bedenini ateşe vermesi, il binası önüne zorla getirilen ailelere de bir tepki olarak yorumlandı. 21 Mart 1990 yılında devletin baskılarına tepki olarak “Newroz böyle kutlanır” mesajı ile bedenini ateşe veren Zekiye Alkan’ın seçtiği mekanı seçmesi ise “Akar’ın kaçırıldı, kandırıldı” iddiasına karşılık PKK tarihi ve duygusu ile iç içe olduğunun da göstergesi olarak yorumlandı.
Tarihsel bir tepki
Akar’ın eylemi ardından Amed halkının en çok dillendirdiği yorum ise, özel savaş politikaları ile ailelerin kandırıldığı bir kez daha açığa çıktığını ve bu politikanın da artık iflas ettiği yönünde. Akar’ın eyleminin hem Öcalan’ın tecridine bir tepki hem de aileler üzerinden kurulan özel savaş politikalarına karşı tarihsel bir tepki olarak yorumlandı.