AKP ile MHP’nin yerelde ittifak yapmama kararı, birçok yeni senaryoyu gündeme getirdi. Kararın anlaşmalı olup olmadığı tartışılırken, Kürt karşıtı ittifakın lideri olarak görülen Erdoğan’ın hesabının Kürtler olduğu netleşti.
Kürt karşıtlığı üzerinde Cumhur İttifakı’nı kuran AKP ile MHP’nin yerel seçimde ittifak yapmama kararı, siyasi kulisleri hareketlendirdi.İttifakın bitip bitmediği, anlaşmalı mı yoksa iktidar kavgasında dönüşü olmayan yol mu soruları sorulurken, her iki partinin yerel seçimlere dair netleşen hesapları var. Her iki parti yerelde ittifak yapılmamasını af, andımız ve emeklilik konusunda yaşanan görüş ayrılıkları olarak gösterse de yerel seçim hesabının ağır bastığı görüşü hakim. Siyasetçiler ve yorumcular, AKP iktidarının ana hesabının Kürtler, MHP’nin ise AKP’den kendisine gelen oyları korumak ve İYİ Parti’ye giden oyları toplamak olduğu noktasında ortak görüşteler. Bir diğer yorum ise AKP ile MHP’nin iktidar bloğunda daha etkili olmak için yeni bir güç testine girdiği şeklinde. Son üç yılda Kürtlere yönelik baskı,tutuklama, şehirlerin yıkımı konusunda en kapsamlı savaş konseptini uygulayan ve MHP’lileşmekle eleştirilen AKP’ye Kürtlerin vereceği yanıtise merak ediliyor.
Oy kayışı kaygılandırdı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “ittifakta yokuz” şeklindeki çıkışına grup toplantısından hemen sonra “Sadece yerel seçimde ittifak yok. Cumhur ittifakı sürüyor” sözleriyle açıklık getirmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da aynı yönde açıklama yapması AKP ile MHP’nin yerel seçime dönük “stratejik hesaplar” içinde olduğu yönündeki değerlendirmeleri güçlendirdi. DW’den HilalKöylü’ye konuşan gazeteci Sedat Bozkurt ve siyaset bilimci Prof. Baskın Oran, AKP ve MHP’nin yerel seçimde ittifak yapmama kararlarını yorumladı. Gazeteci Sedat Bozkurt, milletvekili seçimlerinde AKP’ye oy veren MHP’lilerin yüzde 20’sinin yerel seçimde AKP’ye oy vermeyeceğinin 24 Haziran seçimleri sonrasındaki anketlerle ortaya konduğunu söylüyor. Seçimlerde AKP’nin yüzde 7-8 oranında oy kaybettiğini ve bu oyların yüzde 6’dan fazlasının MHP’ye gittiğinin de gözlemlendiğini hatırlatan Bozkurt, “Bahçeli bunu gördü. AKP’den kaçan oylar MHP’ye gidiyor” diyor. Bozkurt, genel af ve öğrenci andı yüzünden yaşanan gerilimin taşrada MHP tabanında memnuniyet yarattığını da dile getiriyor. Bozkurt, “Bahçeli kendi adaylarıyla yerel seçime girerse MHP’yi daha da güçlendireceğini düşünüyor ki, haklı. Bu yüzden stratejik bir hamle yaptı. Zaten her iki partinin parlamento ve bürokrasideki ittifakları sürecek” yorumu yapıyor.
Erdoğan’ın hedefi Kürtler
Siyaset Bilimci Prof. Baskın Oran ise, AKP çevrelerinde “Reis’i MHP tuttu, sürüklüyor”, MHP çevrelerinde de “Erdoğan bizi kullanıyor, kendi adayımızı çıkaramayacağız” söylentilerinin yaygınlaştığını anlatırken Bahçeli’nin bu söylemleri ciddiye alarak yerel seçim ittifakından vazgeçtiğini dile getiriyor. Oran’a göre Erdoğan, “İslamcı AKP, ırkçı MHP, ehlileştirilen Ergenekon ve ulusolcular”dan oluşan bir koalisyonu yönetiyor. Tüm bu oluşumun Kürt düşmanlığı konusunda ortak olduğunu anlatan Oran, tespitlerini “Buna rağmen Erdoğan Diyarbakır’a gidip, oralarda iyi çalışamadıklarını anlattı. Muhafazakar Kürtlerin oylarından medet umduğunu duyurdu. Gelinen noktada, Erdoğan’ın durumu çok kırılgan. Çünkü yönettiği koalisyon Kürt düşmanlığı sayesinde ayakta duruyor. Bakalım, muhafazakar Kürtler Erdoğan’a oy verecek mi” sözleriyle sürdürüyor. Oran’a göre aslında Erdoğan ile Bahçeli arasında ciddi bir ideolojik ayrılık yok. Erdoğan’ın “Tek vatan,tek millet,tek bayrak,tek devlet” söylemiyle neredeyse kendini Bahçeli ile özdeşleştirdiğini kaydeden Oran, “Erdoğan İslamcı bir cumhurbaşkanı gibi görünmektense, Müslüman Türk cumhurbaşkanı gibi görünmeyi tercih ediyor. Çünkü oyları böyle devşireceğini düşünüyor. Yerel seçimlerin kırılma noktası Erdoğan’ın medet umduğu Kürt oyları olacak” dedi.
‘Tavşana kaç tazıya tut’
Gazeteduvar’da yer alan habere göre AKP ile MHP arasında yaşanan bu gelişmenin ardından muhalefet cephesinde birbirinden farklı senaryolar konuşulmaya başlandı. En çok yapılan yorum “Bu bir kayıkçı kavgası” şeklinde oldu. Bu görüşe göre yerel seçim ittifakının olmayacağı belliydi. Bunun üzerine andımız, aftartışmalarıyla her iki parti de kendi tabanına ve seçmenine mesajlar vererek süreci kendi hanesine artı puana dönüştürmeye çalıştı.İttifakta yaşanan çatlağın ciddi bir krize dönüşmeyeceğini söyleyenler çoğunlukta. Bu görüşü savunanlar AKP’nin Meclis’te çoğunluk olmadığını hatırlatarak bir ittifak zorunluluğunun altını çizdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise MHP ve AKP’den ittifak konusuna dair karşılıklı gelen açıklamaları “samimi bulmadığını” söyledi. Bahçeli ile Erdoğan arasındaki açıklamalara “Tavşana kaç,tazıya tut diyorlar” benzetmesi yapan Ağbaba, “Bu ittifak ilkesel değil, bu çıkar ittifakı. Birisi Öğrenci Andı’nı savunarak milliyetçilerden oy almak istiyor, diğeri Öğrenci Andı’na karşı çıkarak liberallerden ve Kürtlerden oy almaya çalışıyor. Bunların hesapları tamamen yerel seçimler” dedi.
HABER MERKEZİ