İşçiyi, çiftçiyi, emekliyi açlığa mahkum eden iktidar, OVP ile doğa düşmanlığını büyütmek istiyor. OVP’de madencilik bağlamında yer alan 5 madde ile doğa yağmasını ‘kamu yararı’ kapsamına alarak Maden Kanunu hazırlığı yapıyor
AKP iktidarı Türkiye coğrafyasının yaklaşık yüzde 60’ını maden sahaları olarak işaretlemesiyle birlikte birçok kez Maden Kanunu’nda değişiklik yapma girişimlerinde bulunurken 2015 yılında maden kanununda değişiklik yapmayı başarmıştı ama bunu gerçekleştiremedi. Yönetmelik değişiklikleri ile orman ve tarım kanunlarında torba yasalarla değişiklik yapma girişimleri ise süreklilik göstermekte. 5 Nisan 2023 tarihinde Orman Kanunu’nun 16. maddesinde yapılan değişiklik ile verimli orman alanlarında bakanlığın uygun görmesi halinde madencilik faaliyeti yapılmasının önü açılırken, zeytinliklerin madenlere açılması henüz sağlanabilmiş değil.
Maden Kanunu hazırlığı
AKP iktidarı 1985 tarihli maden kanununu kökten değiştirecek olan adımlar atıyor. 25 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanarak onaylanan 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’na (OVP) göre Maden arama faaliyetlerini ‘kamu yararı’ kapsamına almaya ve madencilik faaliyetlerini kolaylaştırmak amacıyla ‘tek durak’ uygulamasına hazırlanıyor. Programda, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü iş birliği ile her bir maden grubunun özelliklerini ve ihtiyaçlarını gözetecek şekilde yeni bir maden kanunu hazırlanacaktır” ifadeleri dikkat çekici.
Tek durak ofisi!
OVP’de maden kanunu dahil birçok değişiklik geniş yer almakta. Türkiye İhracatçılar Meclis (TİM) Maden Sektör Kurulu ve İMİB Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Eğer OVP’deki maddeler hayata geçirilirse, 6,5 milyar dolarlık ihracatımızı 30-40 milyar dolar seviyelerine çıkarabiliriz. Tek durak ofisle bürokrasi de azalacak. Madenci, arama ve işletme faaliyetleri için kapı kapı dolaşmayacak” ifadeleri maden şirketlerinin yapılan hazırlıklardan memnuniyetini ortaya koyuyordu. Yeni kanun çıkması halinde bugüne kadar gerçekleştirilen, orman ve mera alanlarındaki işgal kat be kat artarak genişleyecek.
Doğa düşmanı 5 madde
OVP’de madencilikle ilgili yer alan 5 madde şöyle; Tüm tabii kaynak yönetim sistemlerinin birbiriyle uyumlu, tek elden yönetilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacak. Madenler, uluslararası standartlarda aranarak ekonomiye kazandırılıp, sürdürülebilir madencilik politikaları yaygınlaştırılacak. Stratejik ve kritik minerallerin arama, üretim ve zenginleştirme çalışmaları artırılacak. Maden arama faaliyetleri mevzuatta kamu yararına faaliyet olarak tanımlanacak ve yatırım güvencesini artıracak yeni bir temel düzenleme hazırlanacak. Yerli kömür ve temiz kömür teknolojilerinin geliştirilmesi ile ekonomik değeri yüksek ürünler için Ar-Ge yapılacak.
Kamu yararı’ kararı alınamaz
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Toprak İlmi ve Ekoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Doğanay Tolunay DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Madencilik faaliyetinin kamu yararı olduğu kararı, özel kişilere ait taşınmazların kamulaştırılması için gerekli. Mevcut şartlarda tarım alanlarında maden arama çalışmalarında kamu yararı kararı alınamadığı için bir kamulaştırma ve maden araması yapılamıyor” derken, maden şirketlerinin faaliyetlerine dikkat çekerek, “Kendi açılarından sorun olan bu durumun giderilmesi adına mevzuatın değiştirilmesi için Cumhurbaşkanlığı nezdinde girişimlerde bulunuldukları ve bunda başarılı oldukları anlaşılıyor” dedi.
75 yılda 1186, 15 yılda 386 bin
Akbelen’de ağaç kesimine karşı direnen yurttaşların avukatı olan İsmail Hakkı Atal, “Türkiye’de madencilik sektöründe kamu yararı arkasına saklanan menfaat, maden şirketlerinin ticari kazancı. Devlet de çıkartmıyor bu madenleri. Şirketler alıyorlar, çıkartıyorlar, ülkenin tarımını, toprağını, havasını, suyunu zehirleyip gidiyorlar” dedi. İsmail Hakkı Atal, 1923’ten 2002 yılına dek geçen 80 yılda Türkiye genelinde toplam 1186 maden ruhsatı verilirken, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre 2008-2023 arasındaki son 15 yılda ruhsat sayısının 386 bine çıktığını belirtti.
EKOLOJİ SERVİSİ