Çoklu baro sistemini yasalaştırmak için bütün imkânları seferber eden iktidar, kendisine yakın baro için ise devlet memuru statüsündeki avukatların da baroya üye olmasının yolunu açtı
İktidar bloku Baro Yasası’na son anda verdiği bir önerge ile devlete çalışan avukatlarında 2 bin üyeyi tamamlayamayan barolara üye olabilmesini sağladı. Bu barolara Kamu İktisadi Teşekkülleri’nde çalışan avukatlar da üye olabilecek.
Öte yandan İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Meclis’ten geçen ‘çoklu baro’ düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi sürecinin olduğuna da dikkat çekerek, “Yasa, AYM duvarına çarpacak; AYM önünde de nöbetimize devam edeceğiz” dedi.
Adrese teslim baro
Baro başkanlarının itirazlarına rağmen ‘çoklu baro’ düzenlemesi Meclis’ten geçerek yasalaştı. İktidardan da teklife “gece önergesi” geldi. Önergeye göre, yeni baro kurmak için gereken 2 bin üye şartına, “baro levhasında kayıtlı olmasa” da kamu avukatlarıyla birlikte Kamu İktisadi Teşebbüsleri’ndeki (KİT) avukatlar da dahil edildi. Böylece bundan sonra 2 bin üyeyi tamamlayamayan barolara kamu avukatları ve KİT avukatları da üye olabilecek.
Anayasa Mahkemesi’nde nöbet
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Meclis’ten geçen ‘çoklu baro’ düzenlemesinin Anayasa Mahkemesi sürecinin olduğuna da dikkat çekerek, “Yasa, AYM duvarına çarpacak; AYM önünde de nöbetimize devam edeceğiz” dedi.
Durakoğlu, “İşin başından itibaren oyalanma taktiğine sürüklenmek istendiğimize tanık olduk. Bunu anladığımız andan itibaren tavrımızı açıkça ortaya koyduk. 80 baronun, 80’inin birden siyasal görüş farklılıklarına rağmen bu kadar önemli bir mesleki konuda bir araya gelmesi ve eylem kararı alması çok önemli. 80 baro yürümese de yürüyenler onlar adına da yürüdü” diye konuştu.
Cumhuriyet’ten Sena Yaşar’ın haberine göre, Durakoğlu, “Bu tasarıyı geri çekin, biz her şeyi sizinle oturup müzakere ederiz’ dedik, buna rağmen bir adım atılmadı. Bizim için de eylemsellik dışında bir çözüm kalmadı. Eylem sürecinde ise Ankara’ya yürüdüğümüzde, yürüdükten sonra Ankara’ya sokulmadığımızda, TBMM’ye giremediğimizde, Kuğulu Park’ta oturduğumuz süre boyunca meslektaşlarımızla dayanışmamız engellendiğinde, hatta basının haber alma özgürlüğü kısıtlanarak parka sokulmadığı evrelerin tamamında; gösterdiğimiz direnişe Türk halkının çok ihtiyacı olduğunu fark ettik. Yurttaşların nöbetimiz boyunca süren ilgisi, bir dirence ihtiyaç olduğunu gösterdi. Gittiğimiz her yerde halktan izole edildik.” ifadesini kullandı.
Durakoğlu, “Halkın, ‘bu ülkede korku ikliminin egemen olmasına rağmen, direnirsem kazanabiliyorum’ fikrini görmesini engellemek istediler. TBMM’nin yasama yetkisine saygılıyız. Yasa geçti ama yapılan yasanın yanlışlığını anlatmaya devam edeceğiz. Önümüzde Anayasa Mahkemesi (AYM) süreci var. Yasa, AYM duvarına çarpacak. Bu evreyi de mücadele ile geçireceğiz. AYM önünde de nöbetimize devam edeceğiz. Adaletsiz bir karar geleceğe taşınamaz.” düşüncesini dile getirdi.
HABER MERKEZİ