İktidarın HDP ve bileşenlerine karşı sürekli gündeme getirdiği ‘Kobanê eylemleri’ hakkında HDP’nin verdiği araştırma önergesi, AKP-MHP oylarıyla 10’uncu kez reddedildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen Kobanê eylemleri sırasında yaşananların öncesi ve sonrasının araştırılması, idari ve siyasi sorumluların kamuoyu önünde topluma hesap vermesi ve o süreçte yaşanan karanlık olayların siyasi arka planının açığa çıkarılması amacıyla Meclis araştırması istedi. Genel Kurul’da oylamaya sunulan önergenin gerekçesinde, Kobanê eylemleriyle ilgili etkin bir soruşturma yapılmadığı ve aydınlatılmadığı için kutuplaştırma siyasetinin manivelası olarak kullanıldığı belirtildi.
Kobanê eylemlerinin 25 Eylül’de başlatıldığı hatırlatılan önergede, “Eylül ayının sonlarına doğru kuşatmanın büyüdüğü haberlerini duyan insanlar Ekim aynın başından itibaren Türkiye’nin hemen her ilinde sokağa çıktı, çok sayıda sivil toplum ve insan hakları örgütü basın açıklaması yapmaya başladı. Gelişmeler endişe ile izleniyordu. Endişe içinde katliamı önlemeye çalışan HDP yetkilileri de başta dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu olmak üzere iktidarın temsilcileriyle çok sayıda diplomatik görüşme gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde insani yardım koridoru açılması talep edilen konuların başında geliyordu” denildi.
‘Kobanê düştü, düşüyor sözü halkta paniğe neden oldu’
HDP ve AKP yetkilileri arasında gerçekleşen görüşmelerden de sonuç çıkmadığına vurgu yapılan önergede, şu ifadeler yer aldı: “HDP; başarılması halinde tarihin göreceği büyük katliamlardan biri olacağı konuşulan Kobani kuşatmasına yönelik Türkiye halklarını demokratik protesto ve dayanışma gösterilerine davet etti. HDP 6 Ekim 2014’te çağrı yaptığında, anayasal hak olan demokratik protestolar çeşitli illerde devam ediyordu ve herhangi bir olumsuz olay yaşanmamıştı. Olaysız protestolar gün boyu gerçekleşti. Ertesi gün, 7 Ekim 2014’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Antep’te yaptığı konuşmada geçen ‘Kobani düştü, düşüyor’ ifadeleri maalesef halkta panik ve korkunun büyümesine neden oldu. 9 Ekim’de İmralı’dan gelen el yazısı notun hükümet yetkililerince Sırrı Süreyya Önder’e verilmesi ve aynı gün Diyarbakır’da HDP eski Eş Genel Başkanı Demirtaş tarafından okunmasıyla olaylar yavaşlayarak son buldu. HDP bu bağlamda provokasyonların son bulması için elinden gelen çabayı ortaya koydu.”
Süreç karanlığa mahkum edilmiştir
Önergenin devamında şunlar kaydedildi: “Yaşanan olaylarda kadın ve çocuklar dahil olmak üzere bir çok kişinin öldürülme nedeni açık ve netken, bir çok vaka için herhangi bir soruşturma veya hukuki işlem yapılmamış, bir çok olayın üstü örtülmüştür. Böyle olunca, 15 Temmuz’da darbeye kalkışanların, Kobani olayları döneminde de vali, komutan, emniyet müdürü, savcı, hakim olarak görevde bulunan bürokratların o süreçte yaşanan katliam ve provokasyonlarda payları olup olmadığı karanlıkta kalmıştır.”
Oylamaya sunulan önerge, daha önce verilen 9 önergede olduğu gibi, AKP-MHP oylarıyla reddedildi.
HABER MERKEZİ