Bugüne kadar 2 milyon hektarı aşkın mera ve ormanlık alanlar maden şirketlerine verildi. Son gelişmeler, iktidarın maden ve enerji şirketlerinin çıkarları uğruna ormanları, meraları ve tarım arazilerini kurban edeceğini gösteriyor
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Zonguldak’taki TTK Karadon Müessesesi Gelik İşletme Müdürlüğü’nde maden işçilerine bir araya gelerek madenciliğin önemini anlatmıştı. Bayraktar, “Önümüzde artık 4 yıllık bir süreç var. Gece gündüz demeden çalışma zamanı. Enerjide dışa bağımlılığı bitirdiğimizde Türkiye, çok daha büyük ve her açıdan daha güçlü bir ülke olacak. Onun için yerli kaynaklarımız, kendi kaynaklarımız, kömürden yenilenebilir kaynaklara kadar bunları mutlaka ekonomiye katmamız lazım” dedi. Bakan bu sözleri bir AKP toplantısında ifade ediyormuş gibi 4 yıllık iktidar sürelerinin kaldığını da itiraf ediyordu.
Maden alanları genişleyecek
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar bir başka açıklamasında ise, “Bizim kendi doğal gazımızı, petrolümüzü bulmaktan, yenilenebilir kaynaklarımızı, güneşi, rüzgârı, jeotermali devreye almaktan, kendi yerli ‘kömürümüzü’ kullanmaktan ve ‘nükleeri’ yapmaktan alıkonmamız asla kabul edilebilir bir şey değildir” dedi. Bu sözlerle yenilenebilir kaynaklar süslemesiyle kömür ve doğalgazın enerji başta olmak üzere tüm üretim süreçlerinde ağırlıklı olarak kullanılacağı anlaşılırken yeni kömür madenleri ile mevcut maden alanlarının genişletileceğine işaret ediyordu.
SİT alanına maden
Bakan Bayraktar bunları ifade ederken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise 2024 yılının geçen 3 ayında 372 maden projesine onay verdi. 2014’te özelleştirildikten sonra Aydem Holding’e geçen ve kapatma kararı olmasına karşın hâlâ çalışmaya devam eden Muğla’daki Yatağan Termik Santralı’na kömür sağlanması için yeraltı kömür madenine onay verildi. Bahar Madencilik adlı bir şirketin İstanbul’un Kuzey Ormanları’nda işlettiği maden ocağını büyütmesine izin verildi. Bu onayla birlikte 24.9 hektarlık alanda yürütülen madencilik, Azizpaşa-Fatih muhafaza ormanı ve 1. Derece Doğal Sit Alanı sınırları içerisinde 37.13 hektara genişletilecek.
Wan’da 416 hektar ilave kömür
Van’ın Gürpınar ilçesinde işletilmekte olan açık kömür ocağında kapasite arttırılacağı duyuruldu. Ocaktan genişlemeyle birlikte yılda 3 milyon ton üretilen kömür miktarı 8 milyon 750 bin tona çıkacak. Vefa Group Madencilik İnşaat Petrol Ürünleri Gıda San. ve Tic. A.Ş. tarafından kömür ocağında kapasite artışı planlanırken, ayrıca Kırma Eleme Yıkama ve Paketleme Tesisi ile Atık Depolama Tesisi ilave edilecek. Bu kapsamda 416 hektarlık doğal alan ilavesiyle toplam alan 537 hektara çıkarılacak. Kurulacak olan Kırma Eleme Yıkama ve Paketleme Tesisi’nin kapasitesi de yılda 875 bin tona ulaşacak.
Su havzaları maden
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca hazırlanan “İçme-Kullanma Suyu Havzası Koruma Planı Hazırlanmasına Dair Usul ve Esaslar Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”, 6 Nisan 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu tebliğ ile su havzalarını koruma alanlarında yürürlükte olan özel hükümler tek bir raporla değiştirilebilecek. Söz konusu hükümlerin değişmesiyle, su havzalarının çevresinde maden ve tarım faaliyetlerine, sanayi tesisi kurulmasına ve toplu konut yapılmasına izin verilebilecek.
Sermayenin arsızlığı
Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı İbrahim Alimoğlu yaptığı açıklamada, “Orman bedelleri ve yeniden yapılandırma bedelleri de çok arttı. Bu paraları ödeyemediğimiz için böyle giderse ocakları çalıştıramaz hale geleceğiz ama şimdilik üretime devam ediyoruz” dedi. Bu sözleri duyan hükümet bakanlıkların son aldığı kararlarla maden şirketlerinin çıkarlarına derhal cevap vermesi, gelecek günlerde maden ihaleleri ile maden genişleme süreçlerinin hızlanacağı anlaşılabiliyor. AKP iktidarı bugüne kadar 2 milyon hektarı aşan mera ve ormanlık alanları maden şirketlerine peşkeş çekerken, Türkiye yüzölçümünün yaklaşık yüzde 60’ını maden sahaları olarak belirledi. Maden şirketlerine uyguladığı teşvikler ve vergisizlik sermayeye yetmedi-yetmiyor.
Su havzaları için tehdit
Çevre Mühendisleri Odası eski Başkanı Baran Bozoğlu yaptığı açıklamada, “Termik santrallerin faaliyetleri çevresel yatırımlarını yapmadıkları gerekçesiyle durdurulmuştu. Bu santrallerin en büyük problemi atık sahalarıydı. Mevzuata uygun değildi. Sonra yönetmeliği değiştirdiler. ‘Hazırlanacak olan bilimsel raporla atık sahası uygunluk raporu verilir‘ dediler. Tüm engelleri teker teker aştılar. Aynısını burada da yapıyorlar. Su havzalarımızı, kaynaklarımı kirletmek ve yapılaşmaya açarak riske atmak için yapılmış bir düzenleme. Yıllarca yapılan bilimsel araştırmalar ve halkın katılımı göz ardı edilecek” dedi.
EKOLOJİ SERVİSİ