Küresel iklim krizine karşı toplumun bilinçlendirilmesi ve sistemin değiştirilmesi gerektiğini belirten yurttaşlar, “Vazgeçilmez olan tek şey doğamızı ve ekolojimizi korumaktır. Artık insanların bir şeylere dur demesi gerekiyor” dedi.
Dünyanın birçok yerinde onbinlerce kişinin katılımıyla küresel iklim krizine, doğa tahribatlarına ve geri dönülemez noktaya gelen iklim değişikliğine karşı farkındalık yaratmak için 20 Eylül’de düzenlenen İklim Grevi büyük yankı bulurken, grevin Türkiye’deki adresi ise İstanbul oldu. “Sıfır Gelecek” ve “Fridays For Future” (Gelecek İçin Cuma) hareketinin çağrısıyla binlerce çocuk ve yetişkin, dün önce Kadıköy Meydanı’na ardından Yoğurtçu Parkı’na akın etti. “İklimi değil sistemi değiştir” başlığıyla Kadıköy’e gelen binlerce yurttaş, doğaya zarar veren ve geri dönüşü olmayan uygulamalara son verilmesini istedi. Açıklama ve festivale katılan yurttaşlar, neden iklim krizine karşı grevde olduklarını anlattı.
‘Herkesi ilgilendiren bir mesele’
Bu dünyayı korumanın herkesin görevi olduğunu belirten Avukat Ferda Ergin Öztürk, sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir bir enerji istediklerini söyledi. Öztürk, “Biz bir an önce bu iklim krizinin aşılması yönünde önlemler alınması için tüm dünya çapında dikkat çekmek amacıyla buradayız. Yani 10 yıla kadar önlem alınmadığı durumda dünya geri dönüşü olmayan bir yola girecek. Dolayısıyla bir an önce bu konuda söz sahibi olan devlet yetkililerini adım atmaya zorlamaktır. Bu herkesi doğrudan ilgilendiren bir meseledir. Herkesin burada olması gerekiyor” dedi.
‘Başka dünya yok’
“Sıfır karbon sıfır gelecek” başlığıyla alanlarda olduklarını dile getiren Kadın Partisi Eşbaşkanı Fatma Aytaç, “Bu defa biz çocuklarımızın peşinden gitmek için buradayız. Çünkü bu eylemi çocuklar başlattı. Çocuklar dünyanın geleceğine dikkat çekti. İsveçli Greta’nın çağrısıyla bu grev çığ gibi büyüdü. Ve bütün dünyada bugün aynı anda buradayız. Aslında ilk defa biz gençlerin, çocukların peşinden gidiyoruz. Çünkü aslında onların geleceği söz konusudur. Bu dünya hepimize lazım başka dünya yok” diye vurguladı.
‘Ekolojinin yaşamasını istiyoruz’
Mühendis Sema Varol, değişimin mahalleden yerelden olacağını savunduklarını belirterek, “Aslında tek bir dünyamız var. Başka bir dünya yok. Ve bu tek olan dünyamızı yine biz insanlar bitiriyoruz. Artık bu talana bu sömürüye, bu sisteme son verilmesini istiyorum. Ekolojinin yaşamasını istiyorum. Onun için bu grevlere katılıyorum. Vazgeçilmez olan tek şey doğamızı ekolojimizi korumaktır. Artık insanların bir şeylere dur demesi gerekiyor. Burada yaşayan insanlar, canlılar, ağaçlar var. Bugün belki biz kendimizi siyanürden koruyabiliyoruz ama doğa savunmasızdır doğa kendini koruyamaz. Bizim doğayı korumamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
‘İklime bilerek zarar veriyor’
Doğada bulunan birçok şeyin israf edildiğini ve iklime bilerek büyük zararlar verildiğine vurgu yapan üniversite öğrencisi Defne Kuş ise, “Ben veganım ve sıfır atağa geçmek istiyorum. Yalnız böyle bir dünyada yaşarken, bu imkansız oluyor. Onun için mücadele ediyorum. Tüm insanların bu konuda bilgilenmesini ve doğaya yaşama duyarlı hale gelmesini istiyorum” dedi. Kuş, iklim değişikliklerini reddeden dünya liderlerine çağrı yaparak, “Fosil yakıtlarına son veriyoruz. Zehirli fabrika atıklarına, kirletilmiş suya, siyanür dolmuş toprağa hayır diyoruz” ifadelerini kullandı.
‘İnsanları bilinçlendirmek gerekiyor’
Tüm dünya üzerindeki doğal yaşama ve iklime verilen zararlara karşı duyarlılık oluşturmak için meydanlara geldiklerini ifade eden bir başka üniversite öğrencisi Nazlıcan Filiz de, “Evet bugün belki burada binlerce kişi var ama burada olanların birçoğu hala iklimin bilincinde değildir. İnsanları bir an önce bilinçlendirmek gerekiyor” diye belirtti.
MA / Barış Ceyhan – İrfan Tuncçelik