Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda yaşanan ağır iklim değişikliğine bağlı olarak su talebi yüzde 20 artacak. Ayrıca istilacı türlerin sayısının 700’ü geçeceği ve Beyşehir Gölü’nün kuruyabileceği belirtildi.
Türkiye’nin içinde bulunduğu Akdeniz bölgesi iklim değişiminin sonuçları bakımından en riskli bölgeler arasında gösteriliyor. Nature Dergisi’nde, iklim değişikliğinin Akdeniz bölgesinde, su, ekosistem, gıda, sağlık ve güvenlik alanındaki etkilerini ve potansiyel riskleri derleyen bir çalışma yayımlandı. Avrupa’nın önde gelen üniversitelerinden akademisyenlerin yürüttüğü çalışmaya göre, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası’nda iklim değişikliğinin sonuçları, diğer bölgelere oranla daha yüksek. Araştırmaya göre Akdeniz’de su talebi % 20 artacak, işgalci türlerin sayısı 700’ü geçmiş durumdayken Beyşehir Gölü ise kuruyabilir.
Akdeniz Havzası’nda sıcaklıklar sanayi öncesi döneme göre ortalama 1.4 derece artış göstermiş durumda. Bu rakam küresel ortalamanın yaklaşık 0.4 derece üzerinde. Yağışların Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bölgelerde %10 ile %30 oranında azalma riski bulunuyor. Özellikle bu risk, Türkiye gibi güney ülkelerinde var olan su kıtlığının artması ve tarımsal verimliliğin azalması anlamına geliyor.İklim değişikliği, Akdeniz’de kentleşme, tarımsal üretim, artan kirlilik ve azalan biyoçeşitlilik gibi var olan mevcut sorunların daha da derinleşmesine sebep olurken, bu durum geri dönülmez biçimde büyüyecek.
En çok tarım etkilenecek
Akdeniz bölgesindeki tarımsal üretimler ve balıkçılık alanlarındaki gıda üretimi de sosyal, ekonomik ve çevresel değişimlere bağlı olarak değişmeye başladı. Bölgede iklim değişikliği yüzünden tarımsal ve hayvansal üretimde ciddi düşüşlerin olabileceği öngörülüyor. Örneğin, 2050 yılına kadar Türkiye’yi de içeren Güney Avrupa bölümünde ayçiçeği üretiminin %12 azalabileceği ortaya konuluyor.İklim değişikliğinden dolayı, bölgedeki sulama taleplerinin yüzyılın sonlarına doğru nüfus artışı da göz önüne alındığında bu talep yüzde yüzde 75 artacak. Bir şairin ‘İklim değişir Akdeniz olur, hadi gülümse’ sözlerinin aksine yaşananan iklim değişimi gülümsemek bir yana kan ağlayacağımıza işaret ediyor.
Hastalıklar yayılacak
Araştırma, iklim değişikliği nedeniyle artan sıcak hava dalgalarının ve hava kirliliğinin kardiyovasküler veya solunum yolu hastalıkları riskini artırdığı ifade ediliyor. Ayrıca bulaşıcı hastalık vektörlerinin (Batı Nil virüsü, Dang, Chikungunya) yayılımının da bölgede artacağına işaret ediliyor.İklim değişikliğinin Akdeniz’e dair oluşturduğu en büyük risklerin başında, ortalama su sıcaklığının artmasıyla deniz ekosisteminde ortaya çıkan sorunlar geliyor. Sıcaklıkların artması ile birlikte Akdeniz’deki işgalci bitki ve hayvan türünün sayısı 700’ü geçmiş durumda. Yarısından fazlası Süveyş Kanalı ile Akdeniz’e giren bu tropik işgalci türler bir yandan çevresel sorunlara yol açarken diğer bir yandan da balıkçılık sektörünü olumsuz etkilemeye devam ediyor.
EKOLOJİ SERVİSİ