Fındık üreticileri her yıl açıklanan fiyatlarla sadece maliyetlerini karşılayabiliyorken, geçimlerini fındık dışında arıyor. Hazırlanan fındık raporunda iklim değişikliği nedeniyle üretimin derinden etkilendiği belirtiliyor
Rainforest Alliance ve UTZ adına EKOLOGOS tarafından hazırlanan fındık raporunda, dünya fındık üretiminin tek başına yaklaşık yüzde 70’inin sağlandığı, dolayısıyla fındık üretiminin anavatanı olarak kabul edilen Türkiye’de iklim değişikliği nedeniyle fındık üretiminin derinden etkilendiği belirtiliyor. Rapora göre, şimdiye kadar en yüksek verimin alındığı deniz seviyesinden 250 metreye kadar olan bölgeler, önümüzdeki dönemde, küresel ısınma nedeniyle önemli sorunlarla yüz yüze kalacak. Fındık üretiminin daha yüksek rakımlara ve Batı Karadeniz’e doğru kayacağını ortaya koyan rapor, özellikle toprak, yeraltı suları ve biyolojik çeşitlilik üzerinde önemli çevresel etkilere sahip olduğunu ortaya çıkarıyor.
Aşırı yağış ve kuraklık
Karadeniz Bölgesi’nde iklimsel olarak ciddi bir değişim yaşanıyor. Bu değişim, kıyı şeridinden başlayarak sıcaklık artışlarına ve yağış rejimlerinde önemli düzensizliklere neden oluyor. Yağış miktarı aynı kalsa da, fındık için daha önemli olan düzenli yağışta ciddi sorunlar var. Belli dönemlerde ani ve şiddetli yağışlar görülürken, belli dönemlerde (Haziran-Temmuz – Ağustos) yağış azalması ve hatta kuraklık görülüyor. Bu iklimsel değişiklikler, çok hassas iklim koşullarına bağlı fındık bitkisini derinden etkiliyor.
Fındık yükseklere kayıyor
Özel bir iklime ihtiyaç duyan fındığın, Karadeniz Bölgesel özelliği için de bir diğer sorun kuzey bölgesinin olmaması, daha doğrusu kuzeyin Karadeniz’le sınırlanması. Dünyada iklim değişikliği sebebiyle, hemen bütün bitki, mantar ve hayvan türleri, yani tüm flora ve fauna kuzeye doğru göç ediyor. Ne yazık ki fındığın da, aynı kutup ayıları gibi kuzeye doğru gidecek bir alanı yok. Denize dökülmemesi için, fındığın var olan şartlara uyum sağlaması ve/veya ekiminin yüksek rakımlara doğru kaydırılması gerekiyor. Araştırmalara göre bir başka olasılık da, fındığın verimli üretim alanının Batı Karadeniz’e doğru daha fazla kayıyor olması. Sıcaklık ve külleme Fındık çok yıllık bir bitki olduğundan, diğer tek yıllık bitkiler gibi iklim değişikliğine, kuraklığa veya dona dayanıklı türlerle yıl bazında değiştirilmesi imkansız. İklim değişikliğinin bir başka sonucu ise, böcek, hastalık ve zararlılardaki artış. Özellikle sahil şeridindeki, 250 metreye kadar olan bölgelerdeki aşırı sıcaklık artışı, bu zararlıların birkaç kez ve daha fazla sayıda üremesine yol açıyor. 2013 yılında ortaya çıkan ve Erysiphe corylacearum isimli fungus türünün neden olduğu anlaşılan külleme hastalığı, şu ana kadar büyük rekolte ve kalite düşüklüklerine neden oldu ve bölgede kalıcı hale geldi.
Zararlılar artıyor
Ancak tek tehdit elbette külleme değil. Yeşil kokarcanın, sıcaklık artışlarıyla birlikte fındık üretim ve kalitesine verdiği zararlar artmış durumda. Yeni tehlike ise, yeşil kokarcanın benzeri olan kahverengi kokarca denilen bir böcek (Halyomorpha halys Stal). Zararlılardaki artışın iklim değişikliğiyle ilgisi kesin olmamakla birlikte, istilacı türlerin artışları dünyanın birçok yerinde yaşanıyor olması iklim değişikliği ile ilişkilendiriliyor. Son süreçte, hem zararlılar, hem de iklim normallerindeki değişiklikler nedeniyle sadece verim değil, kalite düşüşleri de dikkat çekiyor. Verimin aynı gözüktüğü dönemlerde bile, zararlılar nedeniyle bozuk, küflü ve urlu olarak nitelenen fire oranlarındaki yüksek artış gözleniyor.
EKOLOJİ SERVİSİ