Akbelen Ormanı için direnişlerini sürdüren İkizköylüler, Muğla’daki termik santrallerinin kapatılmasını gerektiren, AİHM kararının uygulanması için Avrupa Konseyi Dışişleri Bakanlar Komitesi’ne başvuruda bulundu
İkizköy Çevre Komitesi’nden yapılan yazılı açıklamada, 1996 yılında Aydın İdare Mahkemesi’nin Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan santralleri çevreye verdikleri zararlar nedeniyle kapatılması gerektiği kararı hatırlatıldı ve “Kararın üzerinden geçen 26 yıla rağmen bu kararlar hala uygulanmıyor, santraller ve bunlar besleyen kömür madenleri on yıllardır çevreye ve halk sağlığına ciddi zararlar vererek çalışmaya devam ediyorlar. 2005 yılında AİHM, Okyay ve Diğerleri/ Türkiye davasında santrallerin kapatılması yönündeki idare mahkemesi kararlarının uygulanmaması nedeniyle Türkiye’nin adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar vermişti” denildi.
AİHM kararı uygulansın
AİHM kararlarının devletler tarafından uygulanmasını izlemekle görevli merci olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Türkiye’nin, Muğla santralleriyle ilgili 2005 tarihli Okyay ve Diğerleri kararını gerektiği gibi uygulamadığını tespit ettiği hatırlatılan açıklamada, “Dava o günden beri AİHM kararlarının izlenmesinden sorumlu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin gündeminde. Avrupa Konseyi üyesi ve AİHM’e taraf olan Türkiye, AİHM kararına uymayarak uluslararası hukuku çiğniyor” ifadeleri kullanıldı.
Santraller filtresiz çalıştırıldı
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesine yapılan başvuruda, Türkiye Cumhuriyeti’nin Okyay ve Diğerleri davasında AİHM tarafından verilen Muğla’daki üç termik santralin kapatılması kararını “iyi niyetle ve zamanında” uygulamadığı ifade edildiği, ayrıca bu santrallerin çevre mevzuatına uyumu konusunda da gerekli yaptırımın uygulanmadığı, santrallerin onlarca yıl gerekli çevre yatırımları; mevzuata uygun baca gazı arıtma tesisleri, düzenli kül depolama alanları ve atıksu arıtma tesisleri olmaksızın çalıştırıldığı için insan sağlığına ve doğaya ölümcül ve geri dönüşsüz etkileri olduğu, iklim krizini tetiklediği, bilimsel kanıtlar sunan belgeler ile Komite’ye aktarıldığı bildirildi.
ÇED yapılmadı
İkizköylülerin yaptığı başvuruda santrallerin 1980’lerde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yapılmadan inşa edildiği ve işletmeye alındığı; 2014 yılındaki özelleştirme ile santrallere 2063 yılına kadar tanınan 49 yıllık ek işletme süresi için de ÇED sürecinin işletilmediği açıklamada vurgulandı. İkizköy’ün doğa koruma derneği KARDOK adına yapılan resmi başvuruda AİHM kararlarının uygulanmasını izlemek ve hükümetlerin sorumluluklarını alması için yaptırım uygulamakla yetkili Bakanlar Komitesi’ne taleplerde bulundu.
KARDOK’un talepleri
Kömür işletmelerinin, çevre, iklim, insan sağlığı ve insan hakları üzerinde yıllar boyunca oluşmuş kümülatif (toplam) etkilerinin bütünüyle ortaya çıkaracak çalışmaların yapılması ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması; Termik santraller, onlara ek çevresel tesisler ve kömür madenleri hakkında çevresel bilginin kamuoyuna açıklanması; Çevresel standartlarla uyumlu olmayan santrallerin işletilmesine izin verilmemesi; Onlarca yıldır çevresel mevzuata aykırı biçimde işletilen santrallerin yol açtığı tüm çevresel ve sağlık etkilerinin onarılması için santrallerin kapatılması da dahil olmak üzere somut adım atılması; Santrallerin kapatılmasını ayrıca, bu santrallerin ve santrallerin işletilmesi için gerekli kömür madenciliğinin, 2063 yılına kadar yıkıcı iklim değişikliğine yapacakları hesaplanan katkılar da göz önünde bulundurularak tekrar gözden geçirilmesi; Madencilik izni prosedürlerinin çevre kanunu, korunan alanlar mevzuatı ve insan hakları ile uyumlu hale getirilmesi.
EKOLOJİ SERVİSİ