İkizköylüler, 261 gündür Akbelen ormanları ve içindeki zeytin ağaçları için gece gündüz nöbet tutuyor: Ranta, sermayeye karşı her bir ağacımızı savunmaya, Akbelen ormanında, Kaz Dağlarında, Çeşme’de nerede bir sömürü varsa karşısında direnişi büyüteceğiz
Muğla’da bulunan Akbelen Ormanı 2019 yılından beri Limak-İçtaş ve YK Enerji ortaklığıyla talan edilmek isteniyor. MA’ya konuşan İkizköylüler, direnişi sürdürerek mücadeye devam edeceklerini vurguladı.
Yönetmelik hukuka aykırı
İkizköy Çevre Komitesi üyesi Deniz Günüşel, şirketin kendisine 1 Mart’ta çıkarılan maden yönetmeliğini dayanak yaptığını ve bu yönetmelikle zeytinliklerin talana açıldığının altını çizdi: “Bu ağaçların tekrar hayata tutunma şansı yok. 17 ağacın yaşam hakkını elinden aldılar. Üstelik dayanak olarak gösterdikleri yönetmelik hukuka aykırı bir yönetmelik. Bizimde dahil olduğumuz 100’e yakın kurum ve kuruluş yönetmeliğin iptali için dava açmışken Danıştay bu davaları görmeye hazırlanırken, yangından mal kaçırırcasına zeytinlik alana girildi.”
‘Kolluk kuvveti baskısıyla bizi yıldırmaya çalışıyorlar’
Gümüşel, zeytinliklerin söküldüğü alanı sürekli kontrol ettiklerini ve nöbetin 261 gündür soluksuz devam ettiğini vuguladı: “Bizi kolluk kuvvetinin baskısıyla yıldırmaya çalışıyorlar. Ya da sabahın köründe girmemeleri gereken alana girerek ‘biz yaparız sizde bir şey yapamazsınız’ diye mesaj vermeye çalışıyorlar. Öyle olmayacak. Biz yaşam hakkımızı ve doğayı korumak için mücadele etmeye devam edeceğiz.”
‘Hukuk ve demokrasi sağlanana kadar mücadele devam edecek’
Saldırılara karşı zeytin katliamına karşı büyük bir toplumsal tepki oluştuğuna dikkati çeken Gümüşel, “Bu ülkede hukuk düzeni ve demokrasi sağlanıncaya kadar ekoloji mücadelesi de devam edecek. Ekoloji alanındaki kazanımların en önemli dayanağı hukukun tesis edilmesi, yurttaş tabanlı bir demokrasinin kurulması” ifadelerini kullandı.
Geceleri de nöbette olacaklar
Nejla Işık da Akbelen Ormanları için direnenlerden biri. Işık, zeytin ağaçlarının taşınmak istenmesine anında müdahale ettiklerini ancak Jandarmanın kendilerini engellediğini belirtti. Işık, şirket güvenliklerinin de arkadaşlarını darp ettiğini belirterek, “Yürütmeyi durdurma talebi istedik. Biliyoruz ki bu şirket durmayacak. Bunan sonra geceleri de nöbette olacağız. Gerekiyorsa günde 3-5 defa alanı kontrol edeceğiz. Nöbetimiz burada devam ediyor. Orada da devam edecek. Zeytinliklerimizi korumaya devam ediyoruz” diye konuştu.
‘Talanı kapitalist düzen derinleştiriyor’
EGEÇEP Gençlik Meclisi üyesi Ömer Güngür ise Akbelen’de yaşananların Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu ifade etti. Ege’de daha önce de bölgenin simgesi olan zeytinlere yönelik saldırıların yaşandığını söyleyen Güngör, “Küresel iklim krizi de gösteriyor ki doğa talanı kapitalist düzen tarafından derinleştiriliyor. Bu derinleşemeye, sömürü düzenine ve yer altı kaynakları uğruna doğamızın tahrip edilmesine karşı insanları alanlarda mücadele etmeye çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Bu ağaçlar olmazsa geleceğimiz yok’
EGEÇEP Gençlik Meclisi üyesi Nagihan Sümen de, Akbelen Ormanı her tahrip edilmek istendiğinde büyük bir direniş verildiğini dile getirdi. Hiçbir ağacı sermaye ve iktidara vermeyeceklerini yineleyen Sümen, “O ağaçlar bizim havamızı suyumuzu, geleceğimizi koruyan en büyük unsurlar. Ranta, sermayeye karşı her bir ağacımızı savunmaya, Akbelen ormanında, Kaz Dağlarında, Çeşme’de nerede bir sömürü varsa karşısında direnişi büyüteceğiz. Bu ağaçlar olmazsa bizim geleceğimiz yok. Bunun bilincinde olarak deremize, toprağımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
MA / Tolga Güney