2023 Aralık 2022’de ‘İkinci Paris Katliamı’ olarak kayıtlara geçen saldırıda katledilen KCK Yürütme Konseyi üyesi Evîn Goyî ve sanatçı Mîr Perwer’i anlatan Goyî’nin abisi İsmail Kara ve Perwer’in arkadaşı İnan Demir, Fransa’ya katliamı aydınlatma çağrısı yaptı
Fransa’da Kürtler 9 Ocak 2013’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in ölümlerinin 10’uncu yılı vesilesiyle kapsamlı bir etkinliğe hazırlanırken, 23 Aralık 2022’de Paris’te Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ni, bir restoranı ve bir kuaförü hedef alan saldırgan tarafından KCK Yürütme Konseyi Üyesi Emine Kara (Evîn Goyi), Kürt sanatçı M. Şirin Aydın (Mîr Perwer) ve Kürt yurtseveri Abdurrahman Kızıl katledildi.
Kara, Aydın ve Kızıl’ın katledilmesinin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen halen katliam aydınlatılamadı.
Emine Kara’nın abisi İsmail Kara ve M. Şirin Aydın’ın arkadaşı İnan Demir; katliamın yıldönümünde Mezopotamya Ajansı’na Evîn Goyi ve Mîr Perwer’i anlattı.
Kardeşini ve kesintisiz mücadelesini anlatan Emine Kara’nın abisi İsmail Kara, katliamın hala asıl faillerinin ortaya çıkarılmamasına tepki gösterdi; İnan Demir ise Perwer için “Sanatçı kimliğinden ziyade devrimci kişiliğiyle ön plandaydı” dedi.
‘Kadınların katılımı büyük etki yarattı’
Kardeşinin, Kürtlere karşı devlet baskının yoğunlaştığı 1988 yılında, Kürt özgürlük mücadelesine katıldığını söyleyen İsmail Kara, “Biz Qilêban’ın Hilal beldesindeniz. Biz de her Kürt bir aile gibi yurtsever duygularımızı koruyorduk. Kürt hareketi çıktıktan sonra sadece Hilal’den 86 katılım oldu. Hatta bu sayı 90’lara ulaştı. Köyden en fazla da kadınlar partiye katılıyordu. Daha sonra Evin de örgüte katıldı” dedi.
Beldede kadınların PKK’ye katılmasının toplumda ciddi bir etki yarattığını ifade eden Kara,”Özgürlük mücadelesinde yer alan kadınlar Çiçek, Beritan ve Berivan isimlerini kullanıyordu çünkü bu üç kadın halk üzerinde ciddi bir etki yarattı. Aynı zamanda toplumun ve bölge halkının hareketi tanımasına vesile oldular. Evin katılım yaptığında devletin aile üzerindeki baskısı arttı. O süreçte sadece ben 4-5 defa gözaltına alınıp tutuklandım. Çok ağır işkencelerden geçirildim. Ama biz geri adım atmadık ve bu bizim daha çok bağlanmamıza vesile oldu. Evin’in mücadeleye katıldığı dönemde bölgede feodallik hakimdi. Toplum,’ bir kadın nasıl devlete karşı savaşabilir, o Apocu olabilecek mi?’ yönünde kaygı taşıyordu. Ama Evin’ler ve Berivan’lar bu kaygıyı giderdi ve o feodal zihniyeti yıktı” şeklinde konuştu.
‘Aydınlanmak istiyorlarsa katliamları aydınlatsınlar’
“Botan’da kadın örgütlenmesinde önemli bir isimdi Evin” diyen abi Kara, saldırının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Fransa hükümetinin katliamı aydınlatmayarak hukuk değerlerini ihlal ettiğini belirtti.
Kara, “Önce Sakine ve arkadaşları, ardından Evin ve arkadaşları katledildi. Bu yüzden Fransa tarihe adını Kürt öncüleri katleden hükümet olarak yazdırdı. Oysa Evin dünyanın başına bela olan DAİŞ belasına karşı savaştı” dedi.
Kara şöyle devam etti:
“Savaşırken yaralandı ve tedavi için Avrupa’ya geçti. Onun şehit edilmesi Fransa hükümeti için bir utançtır. Ben medeniyet ve adalet ülkesiyim diyen Fransa hükümeti nasıl oluyor da bu katliamı aydınlatamıyor. Onların katledilmesi üzerinden bir yıl geçti ancak halen bir sonuç alınmış değil. Tek talebimiz katliamın aydınlatılması sorumluların yargılanmasıdır. Fransa aydınlanmak istiyorsa, katliamı aydınlatsın, eğer aydınlatılırsa bizler de Fransa hükümeti aydınlanmak için bir çaba içinde deriz.”
‘Şarkılarında Kürtlerin mücadelesini işliyordu’
Katledilenlerden sanatçı Mîr Perwer ise 2016 yılında hakkında ‘örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla verilen 20 yıllık cezanın 2019 yılında Yargıtay tarafından onanmasının ardından yurt dışına çıkmak zorunda kalmıştı.
Avrupa’da kültür çalışmalarında yer alan Perwer, sesi ve duruşuyla Kürtlerin gönlünde büyük bir yer edilmişti. Perwer’in cenazesi, katliamdan sonra memleketi Mûş’ta polis saldırılarına rağmen kitlesel törenle toprağa verilmişti.
Cenaze törenine katıldığı için ‘görevi yaptırmamak için direnme’ iddiasıyla 2 ay tutuklu kalan İnan Demir, yakın arkadaşı olan sanatçı Perwer için, “Perwer, sanatçı Hozan Serhad’ın yolunda gidiyordu” diye belirtti.
Demir, Perwer’e sadece bir sanatçı demenin eksik kalacağını belirterek, “Yoldaştı, arkadaştı ve mücadeleci bir insandı. Ne zaman bir programa katılsa Kürtlerin mücadelesinden ve Kürtlerin bugün neden özgür yaşaması gerektiği konusunda bir konuşma yapardı. Sonrasında şarkısına başlardı. Kürt kültürüne yönelik asimilasyon politikalarına karşı yapılan her eylem ve etkinliğe bağlamasıyla katılırdı” dedi.
Demir, Perwer’in sürekli ‘Kürt sanatını daha nasıl ileri taşıyabiliriz’ diye kafa yorduğunu belirterek, “Perwer, bugüne kadar çok sayıda Kürtçe beste yaptı. Bu çalışmalarının çoğu, Kürtlere yönelik geliştirilen katliamlar ve direnişi ifade ediyordu. Perwer dünyanın neresine gittiyse mücadelesini sazıyla sözüyle anlatıyordu. Bugün halkının gönlünde sevilmesini nedeni yurtsever duruşundan dolaydır” ifadelerini kullandı.
‘Perwer’i katledenler Mûş’u yakanlardır’
Perwer’in yurt dışına gitmek zorunda kaldıktan sonra ülke hasreti çektiğini ifade eden Demir, “Sanatını ekonomiye bağlayan binlerce sanatçı var. Perwer’i bu sanatçılardan ayıran en önemli özelliği, sanatı sömürge altına tutulan bir halkın sanatının geliştirilmesine yönelik çalışmasıydı. Ne zaman telefonla görüşsek, Kurdistan’a gelmek istiyordu. Hep ülke özlem çekiyordu. ” diye konuştu.
Perwer ve yanındaki arkadaşlarının katledilmesinin sıradan bir olay olmadığını söyleyen Demir, olayın ‘faili belli bir katliam’ olduğunu vurguladı. Demir, şöyle devam etti:
“Bu katliamın failleri Şêx Said’i asanlar, Roboskî Katliamı’nı yapanlar, Dêrsim’i bombalayanlar, 90’lı yıllarda Mûş’u yakanlardır. Perwer ve arkadaşlarını katleden zihniyetle, bu katliamları yapan zihniyet aynı zihniyettir. Kimse bize hikaye anlatmasın. ‘Katilin akli dengesi yerinde değildi’ diyerek bu katliamdan sıyırılmazlar. Kürt halkı da bizler de bugün katillerin kim olduğunu biliyoruz. Bu durumu kabul etmiyoruz.”
Demir, 23 Aralık’ta Yeşilova Mezarlığı’nda Perwer’i anacaklarını aktararak, tüm kesimleri anma törenine çağırdı.
HABER MERKEZİ