Tatos’a bağlı Axreşa Mahallesi’nde kurulmak istenen altın madeni için ‘ÇED gerekli değildir’ raporu verildi. Bu karara tepki gösteren yurttaşlar, ikinci bir İliç faciası yaşamak istemediklerini belirtti
Erzîngan’ın (Erzincan) İliç ilçesinde yer alan altın madeninde 13 Şubat’ta meydana gelen yıkımın ardından siyanür yüklü yığının altında kalan 9 madenciye hala ulaşılamamışken, facia ile birlikte altın madenleri için verilen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporları dikkat çekiyor. Yaşanan facialara rağmen bir altın madeni de Erzirom’un (Erzurum) Tatos (Tekman) ilçesinde kurulmak isteniyor. Axreşa Mahallesi’nde Koza Altın İşletmeleri A.Ş. tarafından kurulmak istenen altın madeni için “ÇED gerekli değildir” raporu verilirken, ikinci bir Licik faciası yaşamak istemeyen mahalleli, yaşam alanlarının yerle bir edilip siyanürle kirlenmesini istemediklerini belirterek, duruma tepki gösterdi.
Mera alanı altın madeni!
Maden sahası olarak belirlenen yerin mera alanı ve yerleşim yerlerine yakın olduğunu söyleyen yurttaş Faysal Korkmaz, “Altın madeni yapılacak arazi, mahallemize 500 metre uzaklıkta. Maden çıkarılacak arazi mera arazisi ve biz burada hayvancılık yapıyoruz. Bu nedenle maden alanı olarak kullanılmasını istemiyoruz. Birçok kez itiraz ettik ama maalesef bir sonuç alamadık” dedi. Maden ocağının doğaya vereceği zarara dikkat çeken Şakir Korkmaz ise, “Maden arazisi hazine malı değil, bizim tapulu arazilerimizdir. Madenin kurulacağı arazi hayvanlarımızı otlattığımız meradır. Licik’teki faciayı hepimiz gördük. 9 işçi toprak altında kaldı. Aynı sonucu yaşamak istemiyoruz. Dedelerimiz burada yaşadı ve öldü. Biz bu toprakları kesinlikle terk etmeyeceğiz. Ben burada doğdum, büyüdüm ve burada öleceğim. Burada altın madeni yapılırsa dinamitler patlayacak” diye belirtti.
Birinci derece deprem bölgesi!
Maden sahası olarak belirlenen yerin karşısında hayvan sulama göleti olduğunu ifade eden Selami Yürekseven, “Hayvancılık olmazsa mahalle geçimini nasıl sağlayacak? Madenin yapılacağı arazi mahallenin ortak kullanım arazisidir. Maden arazisi birinci derece deprem bölgesidir. Evlerimizi biz kendi imkanlarımızla yaptık. Herhangi bir sarsıntıya karşı dayanıklı değiller. Maden kurulursa sürekli dinamitler patlayacak ve evlerimiz hasar görecek, hatta yıkılacak. Madende siyanür kullanılacak. Bu, bizlere, çocuklarımıza, hayvanlarımıza zarar verecek bu nedenle maden kurulmasını istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Gidecek yerimiz yok!
Abdulgafur Korkmaz da, “Eğer maden kurulursa mahalle de kaldırılacak. Bizim ne gidecek başka bir yerimiz var ne de yapacak başka bir mesleğimiz var. Maden kurulursa 35 hanelik mahalle yıkılacak. Biz maden kurulmasını istemiyoruz” şeklinde konuştu. Sedat Arslan, ikinci bir İliç faciası yaşamak istemediklerini dile getirerek, “Bizler yaklaşık 1 aydır bu durumdan haberdarız. Licik’teki faciayı gördük, yaşadık, aynı senaryonun burada da yaşanmasını istemiyoruz. Bunu engellemek için elimizden ne geliyorsa yapacağız” sözleriyle altın madenine izin vermeyeceklerini söyledi. Altın madeni kurulmasına karşı olduklarını belirten Abdullah Arslan ise mahallelerine, hayvanlarına ve geleceklerine sahip çıkacaklarını, madenlere izin vermeyeceklerini ifade etti.
Kaynak: MA