AKP’li vekilin yakınları ve korumalarının saldırısında eşi ve iki çocuğunu kaybeden, bir çocuğu cezaevine konulan Emine Şenyaşar, “Yeter artık bitsin bu zulüm” dedi ve “Adalet nerede?” diye sordu
Urfa’nın Suruç ilçesinde 24 Haziran 2018 genel seçimleri öncesi 14 Haziran günü AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korucu olan yakınları ve korumalarının seçim çalışması esnasında Şenyaşar ailesi fertleri ve işyerlerine dönük saldırısının üzerinden 2 yıl geçti. Şenyaşar ailesine yönelik işyerlerinde başlayıp, yaralıların kaldırıldığı hastanede devam saldırıda, baba Hacı Esvet Şenyaşar ile çocukları Celal ve Adıl Şenyaşar ile birlikte AKP’li vekilin ağabeyi Mehmet Ali Yıldız yaşamını yitirmiş, Ferit, Memet ve Fadıl Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 9 kişi ise yaralanmıştı. Olaydan sonra tedavi gördüğü hastanede gözaltına alınan yaralı kardeşlerden Fadıl Şenyaşar, tutuklanıp Elazığ Cezaevi’ne konuldu.
MA’dan Barış Polat’ın haberine göre; eşi ve iki çocuğunu kaybeden, bir çocuğu cezaevine konulan anne Emine Şenyaşar, iki yıldır adaletin yerini bulmasını bekliyor.
‘Bu nasıl bir adalet?’
Gerçekleştirilen saldırı ile tüm ailesinin yok edilmek istendiğini dile getiren anne Şenyalar, “3 canımızı katlettiler” dedi. Cezaevindeki oğlunun serbest bırakılmasını isteyen anne Şenyaşar, “Yeter artık bu zulmü kaldıracak takatimiz kalmadı. Ailecek bize zulüm yaşatılıyor. Neden adalet yok? Neden oğlum tek kişilik bir hücrede tutuluyor? Oğlumun babasını kardeşlerini öldürdüler kendisini de cezaevine attılar. Bizi katledenler ise sürekli dükkânımızın önünde geziyorlar. Benim ağlamaktan gözlerim kör oldu. Savcının yanına gidiyoruz kovuyor. Adalet yok! Her gün bu zulmü bize yaşatıyorlar. Ailemden 3 kişiyi katlettiler. Bir oğlumu da cezaevine attılar. Bu nasıl bir adalet? Adalet nerede?” diye sordu.
‘Adaletli bir yargılamanın yapılmasını istiyoruz’
Babası ve iki kardeşinin katledilmesinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen açılan davada bir milim ilerleme kat edilmediğini söyleyen Ferit Şenyaşar da, ailece yaşadıklarının verdiği ağırlığı “Bu zulmü kaldıramayacak durumdayız” diyerek dile getirdi. Şenyaşar, “Olayın aydınlatılması için iş yerimiz ile hastanedeki kamera görüntülerinin tarafsız hâkim ve savcılar tarafından incelenmesini ve adaletli bir yargılamanın yapılmasını istiyoruz” diye belirtti.
‘Davamızdan vazgeçmeyeceğiz’
Kardeşi Fadıl’ın suçsuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu söyleyen Şenyaşar, “Şu ana kadar Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) 8 şikâyet dilekçesi yazdık CİMER, Sağlık Bakanlığına, onlar Adalet Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı İçişleri Bakanlığı’na, bunlarda valiliğe devrediyor. En son bize ‘Soruşturma devam ediyor’ deniliyor. Bu nasıl bir soruşturmadır. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bir ay sonra mahkeme olacak. Şayet mahkemede adaletli bir karar çıkmazsa, adalet mücadelemizi Ankara’ya taşıyacağız. Adalet için sonunda kadar mücadele edeceğiz. Ya bizi de tutuklasınlar ya da bizi de öldürsünler. Başka çaresi yok. Biz davamızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
İddianame taraflı
Şenyaşar, son olarak şunları söyledi: “İş yerimizde bize saldırdıklarında hepimiz yaralıydık. Asıl katliam hastanede oldu. Ama hazırlanan iddianamede hastane boyutu ile iş yerimizin ayrı tutulmuş. Bu iddianame kabul edilmez. Bu iddianameyi hazırlayanlar açıkça taraf olmuşturlar. Onun için bu iddianamenin iptal edilmesi gerekiyor. Yani iddianame suçluları aklamak için hazırlanmış. Tarafsız bir iddianame hazırlanarak kardeşimde cezaevinde çıkmalıdır. Hastanedeki saldırıda annem katliamda kimin elinde silah olduğunu ve kimlerin katliamda yer aldığını hepsini tek tek teşhis etti. Ama buna rağmen kimse tutuklanmadı. Bizim tarafımızda adalet yok.”
URFA