30 yıllık tutsaklar Mehmet ve Mahmut Aslan kardeşler, birçok hastalığa yakalanmasına rağmen tahliye edilmiyor. Cezaevlerinde süren boykot eylemi ile kardeşlerinden haber alamayan ağabey Hacı Aslan, ‘Tutsakların sesi olalım’ çağrısı yaptı
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararıyla son yıllarda Hizbullah üyeleri başta olmak üzere, Ergenekon sanıkları ve 28 Şubat davalarından birçok isim tahliye edildi.
Birçok isim aklandı!
Erdoğan’ın cezasını kaldırdığı isimlerden olan Mehmet Emin Alpsoy, Ankara’da 3 kişiyi işkence ile öldürdükten sonra evinin bodrumuna gömmüş, Hizbullah’ın “askeri kanat sorumlusu” olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. 17 Mayıs 2024’te ise 28 Şubat davasında “darbeye teşebbüs” suçundan müebbet hapis cezası verilen 7 askerin cezaları kaldırıldı. Birçok kişinin ölümünden sorumlu isimler tek tek tahliye edilirken, siyasi tutsakların birçoğu ilerleyen sağlık durumlarına rağmen yapılmıyor.
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre şu an 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak bulunuyor.
İki tutsak kardeş
47 yaşındaki Mahmut ve 51 yaşındaki Emin Aslan kardeşler de İHD’nin hasta tutsak listesinde yer almalarına rağmen tahliye edilmeyen tutsaklardan. Kardeşlerden Mehmet Emin Aslan, 1996’da Adana’da gözaltına alındı. Gözaltında ağır işkencelere maruz kaldı ve daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Konya’da Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan ve müebbet hapis cezasına çarptırılan Aslan’ın şu an mide rahatsızlığı bulunuyor.
40 gün işkencede kaldı
Mahmut Aslan ise, 1998 yılında gözaltına alındı. Wan’da bir tanık ifadesi üzerine gözaltına alınan Aslan, yaklaşık 40 gün ağır işkenceye maruz kaldı. Aslan da DGM’de yargılandı ve müebbet hapis cezasına çarptırdı. Aslan’ın sağ kolunda, ağır işkence nedeniyle kırıklar oluşurken, ayrıca mide rahatsızlığı ve kemik erimesi gibi hastalıkları bulunuyor.
Bedenini ateşe verdi
Mahmut Aslan, 2018-2019 yılları arasında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin kaldırılması için başlatılan açlık grevi sırasında bedenini ataşe verdi. Hastaneye kaldıran Mahmut Aslan, tedavi sonrası yeniden cezaevine gönderildi.
Cezaevi yolunda hayatını kaybetti
Aslan kardeşler, birkaç yıl Mûş ve Silivri cezaevlerinde birlikte kaldı. Kardeşlerin tutuklanması, Aslan ailesi için zorlu ve ihlallerle dolu bir yaşamın da başlangıcı oldu. Aslan ailesi, 1998’de cezaevi ziyareti sonrası memleketleri Wan’a dönerken Xarpêt-Çewlig yolunda trafik kazası geçirdi. Kazada anne Meryem Aslan’nın da aralarında olduğu 3 aile ferdi hayatını kaybetti.
7 yıldır görüşemiyorlar
Ağabey Hacı Aslan, uzun yıllardır cezaevi cezaevi kardeşlerinin görüşüne gidiyor. Her iki kardeşinin de yaşadıkları kentten uzak şehirlerdeki cezaevlerinde olduğunu ve bu nedenle yılda bir kez görüşe gidebildiğini aktaran ağabey Aslan, “Daha önce kardeşlerimin görüşüne gidebiliyordum. Ancak ilerleyen yaşımdan ve sağlık sorunlarımdan dolayı her hafta hastaneye gidiyorum. Diğer yandan ekonomik açıdan zorlanıyoruz. Bu iki nedenle yaklaşık 7 yıldır ne Tekirdağ’a, ne de Burdur cezaevinde olan kardeşlerimi göremedim” dedi.
Aileler ile bağlarını koparmak istiyorlar
Tutsakların ailelerinden uzak cezaevlerine sevk edilmesindeki temel amacın aileleriyle olan bağını koparmak olduğunu belirten Aslan, ” Ne tutsaklar, ne aileleri olarak bizler boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Cezaevi içinde cezaevi
Kardeşi Mahmut’un 3 ay öncesinde Balıkesir Cezaevi’nde Burdur Cezaevi’ne sevk edildiğini ve tekli hücrede tutulduğunu aktaran Aslan, kardeşinin daha önce kaldığı cezaevinde çıplak aramaya karşı çıktığı için hakkında 7,5 yıla varan ceza istemiyle dava açıldığını belirtti.
Aylardır haber yok
Ağabey Aslan, kardeşlerinden en son aylar öncesinden haber alabildiğini kaydetti. Aslan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ının fiziki özgürlüğü talebiyle tutsakların 4 Nisan’dan bu yana mahkemelere çıkmayarak, aile ve telefon görüşlerini boykot ettiğine dikkati çekti.
Tecrit kalkmadan barış olmaz
Aslan, kamuoyuna “tutsakların sesi olun” çağrısı yaparak, yaşanan çatışmalı sürecin sona ermesi için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın muhatap olduğunu vurguladı. Aslan, “Bu tecrit devam ettikçe ne biz Kürtler ne de Türkler barış ortamında yaşayamaz. Biran önce bu hukuksuzluk kalkmalı ve Öcalan fiziksel özgürlüğüne kavuşmalıdır” şeklinde konuştu.
Haber: Mehmet Güleş / MA