OHAL’in kaldırılmasının sadece şeklen olduğunu ve yasayla kalıcı hale getirildiğini belirten KESK Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, ‘Kadınlar için çok daha çetrefilli ve zorlu bir süreç başladı. Fiili ve meşru mücadelemize devam edeceğiz’ dedi
Türkiye’de 20 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen Olağanüstü Hal’in (OHAL) üzerinden yaklaşık 2 yıl geçti. Darbe girişiminden sonra ilan edilen ve bugüne kadar 7 kez uzatıldıktan sonra 18 Temmuz’da kaldırılan OHAL’in yerine hazırlanan 25 maddelik kanun teklifinin tümü Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) GenelKurulu’nda kabul edildi.Kamu Emekçileri Konfederasyonu (KESK)Kadın Sekreteri Gülistan Atasoy, kadın emekçilerin OHAL boyunca maruz bırakıldığı baskı ve hak ihlallerine ilişkin konuştu. 2 yıl süren OHAL uygulamalarının yasa tasarısıyla kalıcı hale getirildiğini vurgulayan Atasoy, “OHAL şeklen kaldırıldı ancak fiilen ve yasal olarak da kalıcı hale getirildi. Bundan sonraki süreci göz önünde bulundurursak kadınlar için çok daha çetrefilli ve zorlu bir sürecin başladığını söylemek zorundayız” diye konuştu.
‘Bin 67 kadın ihraç edildi’
OHAL boyunca kazanımlara saldırılarak, cinsiyetçi uygulamaların tavan yaptığını ifade eden Gülistan Atasoy, “Kadınların her yerde daha fazla tacize, şiddete ve tecavüze maruz bırakıldığı, yine emekçi kadınların iş güvencelerinin tamamen ortadan kaldırıldığı bir süreci yaşadık. Bu nedenle de aslında OHAL’in kalıcılaştırılması cinsiyetçi uygulamaların tamamen kalıcı hale gelmesi demek. Hükümet çıkardığı KHK’lerle 2 yılın sonunda 24 Haziran seçimleri ile birlikte yeni bir rejimi hayata geçirdi. Kendilerine düşman olarak gördükleri kesimin başında da kadınlar geldi” dedi. OHAL boyunca çok sayıda kadın derneğinin kapatıldığını anımsatan Atasoy, ihraç edilenler arasında 20 binin üzerinde kadın emekçi olduğunu aktararak şöyle devam etti: “İş güvencesi tamamen ortadan kaldırıldı. Fiili ve keyfi olarak kadınlar istihdamın dışına itilerek hükümete ve sisteme daha bağımlı hale getirilmeye çalışıldı. Şu ana kadar toplamda bin 67 kadın üyemiz KHK ile ihraç edildi. Aynı zamanda yaptıkları bütün etkinlikler, sendikal çalışmalar, örgütlenme çalışmaları da fiilen OHAL bahane edilerek engellenmeye çalışıldı.”
‘Mücadeleye devam’
Toplumun yarısını oluşturan kadınların önümüzdeki süreçte daha fazla mücadele edeceğini vurgulayan Gülistan Atasoy, şöyle dedi: “Bu sistemden gerçek anlamda rahatsızlık duyan tüm muhalif kesimlerle daha fazla bir araya geleceğiz. Ülkedeki kutuplaşmayı emek alanı ve kadın örgütleri ile birlikte bugüne kadar yürüttüğümüz fiili ve meşru mücadeleyi bundan sonra da devam ettireceğiz.”
ANKARA