İHD Mersin Şubesi, ‘Depremzede Gözlem Raporu’nu açıkladı. Raporda mağduriyetlerin ortadan kaldırılması ve ihtiyaçlarının giderilmesi için destek çağrısı yaptı
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şubesi, 6 Şubat Mereş merkezli depremlerin ardından yaşananlara dair hazırladığı “Depremzede Gözlem Raporunu” açıkladı. Dernek binasında düzenlenen toplantıya, deprem sürecinde bölgelerde gönüllü çalışma yürütenler ile çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.
İHD Mersin Şubesi Eşbaşkanı Zeynep Benli, raporun göçün yoğun olduğu Yenişehir, Erdemli, Mezitli, Akdeniz ilçelerine dair gözlemleri kapsadığını ifade etti. Benli, tüm depremzedelerin ağır bir travma yaşadıklarını belirtti. Benli, temel sorunları şöyle sıraladı:
“* Yaşanan afetin boyutu ve Mersin iline yapılan afet göçünün büyüklüğü de dikkate alınarak afetzedelerin temel bakım, gıda, ilaç ve su gibi hayati ihtiyaçlarına uzun bir süre erişim imkanı bulamayacağı, bu ihtiyaçların karşılanmasının elzem olduğu gözlemlenmiştir.
* Deprem bölgesinden gelen kişiler arasında etnik ayrım yapıldığı, depremzede mültecilerin bir çoğunun afet bölgesinde yardımlardan faydalanamadığı gibi Mersin ili içerisinde de dil ve iletişim imkanları olmadığından ve kanaatimizce kendilerine karşı son zamanlarda ciddi bir önyargı kampanyası başlatıldığından- mültecilerin büyük bir bölümüne insani yardımların hiç gitmediği ya da çok az derecede gittiği gözlemlenmiştir.
* Afetzede çocukların bir bölümünün taravmaya bağlı veya deprem sonrası barınma, sabit ikamet, adres kaydı bulunmaması veya ailelerin bilgisizliği sebepleri eğitimlerine devam edemedikleri, okula gidenlerin eğitim masraf ve ihtiyaçlarını tam anlamı ile karşılayamadığı gözlemlenmiştir.
* Afetzede kamplarına yapılan ziyaretlerde depremzedelerin kaldıkları yerde hijyen sorunlarının olduğu, özellikle yerel yönetimlerin kamp çevresi temizliği, kullanım suyu, duş ve atık su giderleri ile ilgili önlem alması gerektiği hatırlatılmalıdır.
* Yaşanan afet sebebi ile Mersin iline yapılan zorunlu göçlerden sonra il genelinde kira bedellerinde ciddi artış olduğu, bu artışın hem afetzedelerin hem de yerel halkın yaşamını olumsuz etkilediği, bir kısım afetzedenin kira bedelleri sebebi ile kullanıma uygun olmayan evlerde yaşadığı öğrenilmiştir.
* Yaşanan afet sonrası tüm afetzedelerden alınan ortak beyana göre depremzedelerin mağduriyetlerini dile getirebileceği muhatap bir devlet kurumunun olmadığı, özellikle herhangi bir devlet kurumuna yerleştirilmemiş olan afetzedelerin ihtiyaçları ile yerel yönetimlerin veya gönüllü STK’ların ilgilendiği dile getirilmiştir.”
Benli, depremzedelere yönelik hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğinin altını çizerek, tüm idari kurumlar, yerel yönetimler ve gönüllü STÖ’lere destek çağrısında bulundu.
HABER MERKEZİ