İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, bu hafta eylemlerinde Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde tutulan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın sağlık durumuna dikkat çekerek, Can’ın gözlerini kaybetme riski ile karşı karşıya olduğunu belirtti
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturumu”nun 601’incisini bu hafta şube binası önünde gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde tutulan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın sağlık durumuna dikkat çekildi.
Siyasetçilerden destek
Açıklamaya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İl Eşbaşkanları İlknur Birol ve Murat Kalmaz, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Genel Başkanı Hakan Öztürk ile çok sayıda kişi katıldı.
Haklarından mahrum bırakılıyor
Açıklamayı yapan 78’liler Girişimi aktivisti İsmet Evren, hasta tutuklulara yönelik düşman hukukunun uygulandığını belirterek, “İdare ve Gözlem Kurulları’nın dayanaktan yoksun olumsuz raporlarıyla özellikle ağır hasta mahpuslar, sadece kişi özgürlüğü hakkından değil aynı zamanda tedavi, yaşam ve yakınlarıyla vedalaşma haklarından da mahrum bırakılıyor” dedi.
Gözünü kaybedebilir
Silivri 5 No’lu Cezaevi’nde tutulan 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın apnesi, mide ve göz hastalıklarının yanı sıra prostat kanseri olduğunu aktaran Evren, 2011 yılında geçirdiği trafik kazasında ayağına platin takıldığını, ihtiyaçlarını tek başına karşılayamadığını dile getirdi. Can’ın 2011’de açık kalp ameliyatı olduğunu da belirten Evren, “2013 yılında mide kanaması geçiren Celalettin Can’a 2018 yılında prostat kanseri teşhisi konuldu ve sol gözündeki retina rahatsızlığı tedavi edilmez ise görme yetisini tamamen kaybetme riski taşıyor” dedi.
Sağlık hakkı engelleniyor
Denetimli serbestlik hakkı olan Can’ın tahliyesinin engellendiğine dikkat çeken Evren, şöyle devam etti:”12 Eylül darbesi döneminde tutuklu bulunan ve 20 yıl hapis yattıktan sonra tahliye olan, demokratik alanda sürdürdüğü mücadelenin yanında hükümetin 2013-2015 yıllarında başlattığı çözüm sürecinde devletin onayıyla İç Anadolu Bölgesi’nden seçilen 63 kişilik Akil İnsanlar Çalışma Grubu’nda yer alan Can’ın, denetimli serbestlik hakkından yararlandırılmaması siyasi kimliğinden beslenen önyargılarla ilişkili olduğunu gösteriyor. Bu durum ise infazda eşitlik kuralı yanında kişi özgürlüğü hakkını ve devamında, düzenli tedavi ve bakım altında tutulması gereken Can’ın sağlık ve yaşam hakkını tehdit ediyor.”
İSTANBUL