Kayıp yakınları ve İHD bu hafta Amed ve Şirnex’ta 39 yıl önce Colemêrg’te gözaltına alındıktan sonra katledilen Mustafa Erdal’ın , Colemêrg’te; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın faillerini sorulurken; Êlih’te Mahmut Kaya’nın akıbeti soruldu
İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları, ‘Kayıplar bulunsun failler yargılansın’ eylemlerini bu hafta Amed, Colemêrg (Hakkari), Şirnex ve Êlih’te gerçekleştirdi.
Amed’de 776’ncı haftasına giren eylemde 29 Aralık 1984 yılında Colemêrg’in Çelê (Çukurca) İlçesine bağlı Narlı köyünde kaybettirilen Mustafa Erdal’ın hikayesi paylaşıldı.
Colemêrg’teki eylemde ise bu hafta 3 Haziran 1994 günü gözaltına alındıktan sonra katledilen Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın failleri soruldu.
Amed
Açıklama öncesi konuşan İHD Amed Şube Başkanı Ercan Yılmaz, Mereş Katliamı’nı hatırlatarak, 7 gün içerisinde yüzlerce insanın katledildiği katliamın üzerinden 45 yıl geçtiğini söyledi. Ercan, “Binlerce yurttaş yaralandı. Mahkeme kayıtlarına yansıyan bu katliamın ne kadar planlı bir şekilde yürütüldüğünü biliyoruz. Bu insanlığa karşı suç hala aydınlatılmadı, dosyada sanık olan kişiler TBMM’de parlamenter olarak görev yaptı. Türkiye’de demokrasinin konuşulmamasının nedeni budur. Türkiye’nin demokratikleşmesi için Kürt meselesinin demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesi gerekiyor” dedi.
Daha sonra Mustafa Erdal’ın hikayesini paylaşan Berfin Elçi, Erdal’ın hikayesini şöyle anlattı:
“Evli ve üç çocuk babasıydı. 29 Aralık 1984 tarihinde güvenlik güçleri tarafından Narlı köyünde bulunan evine yapılan baskın sonucu gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan 25 gün sonra Erdal öldü denilerek ailesine cenazesini almaları için haberi verildi. Kendisini kayalıklardan aşağı attığı iddia edildi. Ancak Erdal’ın cenazesi yüksekten atlayan birinin cenazesi gibi değildi. Ağır işkenceler görmüş, kolları iple bağlanmış, kafasına silah dipçiği ile vurulmuştu. Erdal’ın ağabeyi Kemal Erdal olay ile ilgili şu beyanlarda bulunmuştur: ‘29 Aralık 1984 tarihinde Çukurca Komando Taburu ve Çukurca İlçe Jandarma Karakolu’na bağlı askerler tarafından, Narlı köyünde bulunan kardeşim Mustafa’nın evine baskın düzenlendi. Baskında kardeşim Mustafa’yı yanlarına alıp götürdüler. Ailesi olarak sık sık, kardeşimin akıbetini sormaya gittik. Ancak her seferinde bize yakında serbest bırakılacak dediler. Gözaltına alındıktan 25 gün sonra bize gelip ‘cenazenizi alın’ dendi.
Yetkililerce bize Mustafa’nın 85 metre yükseklikte bulunan kayalıklardan kendini attığı söylendi. Cenazemizi aldık. Köyde birçok insan onu, askerlerce iple bağlanıp, dağdan sürüklenir vaziyette getirilirken görmüştü. Kafasında çok sayıda silah dipçiği izi vardı. Kollarının bir sicimle bağlandığını gösteren ip ya da kablo izi mevcuttu. 85 metre yükseklikten atlayan ya da atılan bir ceset değildi. Ancak vücudunda işkence izleri mevcuttu. Kardeşimle beraber Vahit Karabaş adlı bir köylümüz de gözaltına alınmıştı. Aslında bu kişi olayın tanığıdır. Ancak korktuğu için tanıklık yapmadı. İlçe Jandarma Karakol Komutanı Ramis Üsteğmen, Fahrettin Başçavuş ve Yatılı Bölge okulundaki Askeri birlik Komutanı Tümer Kılıç kardeşimin ölümünden sorumludur. Ailesi olarak o dönem de korktuğumuz için dava açmadık. Askerler hakkında dava açmak, geride kalanlar için büyük risk taşıyordu ve sonuç alınamıyordu. Daha sonra yaptığımız başvuru talebimiz zaman aşımından kaynaklı reddedildi.”
Açıklama oturma eylemi ile son buldu.
Colemêrg
Eylemin, 102’nci haftasında Colemêrg’in Gever ilçesinde bulunan şube binası önünde 3 Haziran 1994 günü gözaltına alındıktan sonra katledilen Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay’ın failleri soruldu.
Hikayeyi, İHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz okudu.
Çapraz hikayeyi şöyle anlattı:
“Bu itiraflarda devletin bilgisi dahilinde işlenen siyasi cinayetler ve gözaltında kaybetmeler içeriden anlatılıyor. Suçu ve suça maruz kalanı merkezine almayan yargı, medya ve siyaset bu itirafların hukuki ve toplumsal bir sonuç yaratma imkanını engelliyor. Biz Cumartesi anneleri ve insanları olarak gözaltında kaybetme gerçeğini her koşulda ve her durumda insanlara anlatmaya devam edeceğiz. Polis kimlikli, polis yelekli, silahlı ve telsizli kişiler tarafından ‘İfadelerinizi alıp bırakacağız denilerek otomobillere bindirilip götürüldüler. Olayın hemen ardından aileleri ilgili tüm kurumlara başvurdu. Ancak onların gözaltına alındıkları reddedildi. 4 Haziran 1994 tarihinde akşam 20.15 civarında Bolu/Yığlıca’da işkence ile sorgulandıktan sonra ateşli silahla infaz edilmiş bedenleri köylüler tarafından bulundu. Üzerlerinde kimlik, cüzdan, saat, çakmak gibi kişisel eşyaları yoktu. Hatırlatıyoruz ki bu ve benzer ithamların hukuki ve toplumsal bir sonuca ulaşmaması yalnız devletin kurumlarındaki çürümeyi değil, toplumsal çürümeyi de derinleştiriyor. Kaç yıl geçerse geçsin; Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Hacı Karay için, tüm kayıplarımız için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.”
Êlih
İHD ve kayıp yakınları, Êlih’te (Batman) 612’inci hafta da Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. Eyleme kayıp yakınları, insan hakları savunucuları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Êlih Barosu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri katıldı.
Bu haftaki eylemde 23 Aralık 1980 tarihinde Qers’te gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Mahmut Kaya’nın akıbeti soruldu.
Kaya’nın hikayesinin anlatılmasından sonra oturma eylemi yapıldı.
Şirnex
İHD Şirnex Şubesi, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” şiarıyla basın açıklaması gerçekleştirdi. Cizîr (Cizre) ilçesinde bulunan dernek binasında yapılan açıklamaya, MEBYA-DER, DEM Parti, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) yöneticileri de destek verdi.
Kötü hava koşulları nedeniyle dernek binası içinde yapılan açıklamada konuşan İHD Şirnex Eşbaşkanı Haşim Tuğurlu, Colemêrg’ın Çelê (Çukurça) ilçesinde gözaltına alındıktan sonra katledilen Mustafa Erdal’ın akıbetini sordu.
Grup daha sonra bir dakikalık oturma eylemi gerçekleştirdi.
HABER MERKEZİ