İHD Van Şubesi, kentte yılın ilk 6 ayında bin 170 hak ihlalinin yaşandığı, 175 ev baskınında 199 kişinin gözaltına alındığı ve 35 kişinin ise tutuklandığını açıkladı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, düzenlediği basın toplantısıyla kentte yaşanan 6 aylık hak ihlalleri raporunu açıkladı. Rapor öncesi kısa bir açıklama yapan İHD Şube Başkanı Murat Melet, ihlallerinde yaşanan artışın temel nedeninin çözülmeyen Kürt sorunu olduğunu söyledi. Van’da batan mülteci teknesini hatırlatan Melet, bu ölümlerin temel nedeninin güvenlik zafiyeti olduğunu belirten Melet, dünyada mültecilerin artık pazarlık haline getirildiğini ve bu politikalar sonucu insanların hayatlarını kaybettiğini ifade etti.
‘Tek adam rejimi’
Raporu okuyan İHD Van Şube Yöneticisi Kasım Kalkan, 2020 yılının “tek adam” yönetiminin gün geçtikçe kendisini daha da kurumsallaştırdığı, OHAL uygulamalarının kalıcı ve yoğun şiddet içerikli bir hale geldiği, kadına yönelik şiddetin tırmanış gösterdiği, basına ve düşünce özgürlüğüne çeşitli kısıtlamalar getirildiği, çatışmalı ortamın devam ettiği bir yıl olduğunu belirtti. Kalkan, bölgede devam eden savaş ve çatışma ortamının başta yaşam hakkı olmak üzere bireysel ve kolektif tüm hakların kullanılmasının önündeki en büyük engel olduğunun altını çizdi.
‘İfade özgürlüğü’
Demokrasi ve özgürlüklerin ağır yara aldığı konuların başında seçme ve seçilme hakkına yönelik hukukla bağdaşmayan, yasaklayıcı uygulamalar geldiğine işaret eden Kalkan, “OHAL döneminde tutuklanan ve bir kısmı hala tutuklu bulunan DBP’li belediye eş başkanlarının yerine kayyım atamaları bu yıl da devam etmiş, daha da ötesi seçmenin iradesiyle seçilmişlerin kendi görev alanlarına dahi alınmayarak, hukuk dışılık perçinlenmiş ve anti demokratik, keyfi birçok uygulamaya tanıklık ettik, tanıklık etmeye devam ediyoruz. Bölgemizde 2020 yılının ilk altı ayında, işkence ve kötü muamele, hapishanelerdeki ihlaller, toplanma ve gösteri hakkına yönelik yasaklar ve müdahaleler, düşünce ve ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, kadına ve çocuklara yönelik şiddet, ekonomik ve sosyal haklardaki kayıplar gibi pek çok değişik ve kategorik konularda ihlaller açığa çıkmıştır” dedi.
‘Cezaevi ve hak ihlalleri’
Yılın ilk 6 ayında 175 eve baskın yapıldığını, ikisi çocuk olmak üzere 199 kişinin gözaltına alındığı, 35 kişinin ise tutuklandığı verilerini paylaşan Kalkan, “Hapishanelerde sağlık hakkı, kötü muamele, disiplin soruşturmaları, tecrit etme, haberleşme, iletişim, aile görüşü haklarının kısıtlanması gibi ihlaller tespit edilmiştir. Hapishanelerdeki mahpusların mektup aracılığıyla ya da yakınlarının şubemize bizzat yaptıkları başvurularda, tek kişilik hücrelerde tecrit etme, kelepçeli tedavi, hastane ve revire çıkarılmama gibi mağduriyetler olduğunu ifade etmişlerdir. Özellikle de sağlık hakkı ihlalinin bu süreçte yoğun bir şikâyet konusu olduğunu, hapishanelerde kişiye özgü uygulamaların, insan hakları anlayışı ve insancıl hukukla bağdaşmayan bir durum haline geldiğini ifade etmek istiyoruz.” diye konuştu.
‘Mülteciler’
Ülkeler arasında bir pazarlık konusu haline getirilen mülteci sorununun da artarak devam ettiğine dikkat çeken Kalkan, “Van Gölü’nde göçmenleri taşıyan bir tekne batmış, elde ettiğimiz verilere göre de 62 kişinin cenazesine ulaşılmıştır. Uluslararası antlaşmaların gerekliliklerinin yerine getirilmemesi ve yazı dilinin pratik diline dönüştürülmemesi birçok can kaybına yol açmaktadır. Türkiye’nin 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin sözleşmesine ‘çekinceli’ taraflılığı, sığınmacıları verdikleri zorlu hayat mücadelelerinde ne yazık ki güvencesiz bırakmıştır. Yine 1967 Protokolü’ndeki sığınma hakkını tanımaya ilişkin gerekçelerin değerlendirilmesinin taraf ulus devletlere bırakılması beraberinde büyük hak ihlallerini de getirmektedir. Böylelikle diyebiliriz ki insanların yaşamları ulus-devletlerin insafına terk edilmiştir” diye belirtti.
‘Kadına yönelik şiddet’
Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde caydırıcı tedbirlerin alınmamasının halen gündemdeki yerini koruduğuna değinen Kalkan, şöyle devam etti: “Bırakalım yeni tedbirlerin alınmasını, 11 Mayıs 2011’de İstanbul’da imzaya açılan ve Türkiye dâhil 20 Avrupa Konseyi üyesi ülkenin imzaladığı İstanbul Sözleşmesi’nin iptali mevcut iktidar tarafından gündeme getiriliyor. Her gün bir diğerini aratmayacak düzeyde yaşanan kadın cinayetlerinin yaşandığı şu süreçlerde İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin bu tutumların tutarlı ve insani hiçbir tarafı yoktur.”
‘6 ayda bin 170 hak ihlali’
Kalkan’ın ardından kentte yaşanan hak ihlalleri raporu açıklandı. Rapora göre; Van’da yılın ilk 6 ayı içerisinde toplam bin 170 hak ihlali gerçekleşti. Kolluk kuvvetlerinin ateş açmasıyla bir kişinin öldüğü bir kişinin ise yaralandığı belirtilen raporda, silahlı çatışmalar nedeniyle 1 güvenlik görevlisinin yaralandığı, 9 HPG’linin yaşamını yitirdiği, yine 2 sivilin de hayatını kaybettiği, 8 sivilin de yaralandığı kaydedildi. Kentte 6 ayda 3 şüpheli kadın ölümü, bir kadının aile içi şiddete uğradığı belirtildi. Kentte 5 kişinin çeşitli nedenlerle intihar ettiği aktarılan raporun devamında hak ihlalleri şöyle:
Gözaltına alınanlar: 2’si çocuk 199 kişi
Tutuklananlar: 35
Ev baskınları: 175
Toplumsal alanda şiddete uğrayan çocuklar: 1
Kaçırma ve ajanlık tehdidi: 3
Gözaltına alınan sığınmacı ve göçmenler: 473
Baskına uğrayan gazete ve yayın organları: 1
Düşüncelerini ifade edenlere karşı açılan soruşturmalar: 20
Sevk uygulamaları: 1
Sağlık hakkı ihlali: 91
Tecrit ve izolasyon: 2
İş kazalarında ölenler: 26
İş kazasında yaralanalar: 5
Hayatını kaybeden mülteci sayısı: 14 (Tekne faciası ilk 6 aya dahil edilmemiştir)
Yaralı mülteci sayısı: 41
VAN