İHD, hasta tutuklular Sabri Kaya ve Menduh Kılıç’ın durumlarına dikkat çekerek, cezaevlerinde koronavirüse karşı alınan önlemlerin yetersiz olduğunu vurguladı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için her hafta gerçekleştirdikleri F Oturumu eylemini bu hafta da sürdürdü. Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle eylemin 419’uncusu da sosyal medya hesapları üzerinden yapıldı.
F Oturumu açıklamasını yapan komisyon üyesi Meral Şahin, salgın nedeniyle hem tutukluların hem de ailelerin kaygılarının arttığını belirterek, salgına karşı cezaevlerinde alınan önlemlerin yetersiz olduğunu, birçok tutuklunun koruyucu önlemler almadığı şikayetinde bulunduğunu söyledi.
Arama ve sayım adı altında koğuşlara giren gardiyanların da hijyen kurallarına uygun davranmadıklarını, mahpusların korona testi yapılması yönündeki taleplerinin karşılanmadığını, kronik hastalığı olan ve ağır hasta listesinde yer alan mahpusların dahi tedavilerinin yapılmadığını belirten Şahin, infaz paketindeki ayrımcı yaklaşıma da tepki gösterdi.
Kaya’nın durumuna dikkat çekildi
Şahin, bu haftaki oturumda Osmaniye 2 No’lu T Tipi Cezaevi’nde 25 Mart’ta kalp krizi geçiren ağır hasta tutuklu Sabri Kaya’nın (58) durumuna dikkat çekti. Kaya’nın kalp hastası olduğu tespit edildikten sonra 2013-2016 yılları arasında Ankara Numune Hastanesi’nde iki defa kalp ameliyat olduğunu hatırlatan Şahin, 2016 yılında İl Sağlık Kurulu’nun verdiği “Hapishanede kalamaz” raporu üzerine avukatının tahliyesi için başvuru yaptığını kaydetti. Ancak Adli Tıp Kurumu(ATK) bu raporu kabul etmediğini aktaran Şahin, ATK’nin Kaya’nın hapishanede kalabileceğine dair rapor düzenlediğini ifade etti.
Tahliye başvurusu
Şahin, Kaya’nın sürekli tedavi gerektiren hastalığına rağmen tedaviye erişimde ciddi sorunlar yaşadığını belirterek, “25 Mart 2020’de kalp krizi geçirdi. Ardından geçirdiği beyin kanaması sonucu bir damarının tıkamasıyla, konuşma ve hareket etme yeteneğini kaybetti. Bu durumda dahi infaz ertelemesi ile tahliye edilmezken, Osmaniye Devlet Hastanesi yoğun bakım ünitesinden hastane mahpus koğuşuna götürüldü. 10 gün sonra da tekrardan cezaevine götürüldü. Salgın nedeniyle ailesiyle görüştürülmeyen Sabri Kaya’nın avukatı yeniden infaz ertelemesi dilekçesi verdi. Ailesi, umutla bu talebin kabul edilmesini ve Kaya’nın serbest bırakılmasını bekliyor” dedi.
Ankara
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi de Ankara’daki eylemlerinin 291’inci haftasında Afyonkarahisar 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan KOAH ve astım hastası Menduh Kılıç’ın durumuna dikkati çekildi.
Kılıç’ın, sağlık kurulu raporlarında İstanbul, İzmir ve Ankara’da tedavi edilebileceği yazılmasına rağmen İstanbul Maltepe Cezaevinden Afyonkarahisar 1 Nolu T Tipi Cezaevi’ne gönderildiğini belirtilen açıklamada, “Cezaevi yetkilileri sağlık kurulu raporlarıma bakarak ‘bu ciddi hastalıkların varken neden buraya getirildin, burada tedavi olman mümkün değildir’ dediklerini aktarmıştır” ifadeleri yer aldı.
Cevap verilmiyor
Kılıç’ın gönderdiği mektupta Adalet Bakanlığı’nın sevk dilekçelerine yanıt vermediğini, kendilerini koronavirüs hastalığından koruyacak ellerini ve kullandıkları yerleri dezenfekte edebilecekleri hiçbir dezenfektan malzemelerinin bulunmadığının da yer aldığı belirtildi.
Açıklamada Kılıç’ın tahliyesi talep edilerek, “Menduh Kılıç’ın hastalıkları ciddi ve acilen tedavi edilmesi gerek akciğer rahatsızlıklarıdır ve özellikle salgından en fazla etkilenebilecek hastalık grubuna dahildir. Bu denli ağır ve birinci dereceden risk grubuna dahil olan hastanın acilen tahliye edilmesi ve bu süre zarfında aşırı öksürük ve boğazından kan gelmesi belirtilerinden dolayı da talep ettiği üzere R Tipi Cezaevlerine naklinin yapılarak derhal gözetim altına alınması gerekmektedir” denildi.
HABER MERKEZİ