İHD İzmir Şubesi, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için açıklama yaptı
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla düzenlediği basın açıklamasının 265’incisini gerçekleştirdi. Konak eski Sümerbank önünde yapılan açıklamada, “Hasta mahpuslar ölüyor, susma suça ortak olma” pankartı açıldı.
Açıklamayı yapan İHD İzmir Şube Başkanı Zafer İncin, hasta tutuklu olmasına rağmen serbest bırakılmayarak, hafızasını yitirdikten sonra tahliye edilen ve 2 Aralık’ta yaşamını yitiren Ahmet Sılık ve Şırnak Cezaevi’nde 2 gün önce şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren kanser hastası Emre Abalak’ın ailesine başsağlığı dileyerek, “Bu iki vefat bize hapishanelerdeki durumun vahametini gözler önüne sermektedir. 26 yaşındaki bir kanser hastası neden hapishanede tutulmaya devam edilmiştir? Dışarıdaki kanser hastalarının tedavisinin ne kadar zorlu ve yıpratıcı olduğu bilinirken hapishanelerde bu durum birkaç kat daha fazladır” dedi.
Cezaevlerinde yaşananlar
Sağlık hakkının temel insan hakkı olduğunu anımsatan İncin, “Hasta mahpusların tedavilerinde gerçek anlamda sıkıntılar yaşanmaktadır. Rutin, belli zaman aralıkları ile kontrole götürülmeleri gereken hastalar götürülmemekte, değişik gerekçeler ileri sürülmektedir. Hastaneye gidiş gelişlerde çıplak arama, ağız içi araması gibi uygulamalar yapılmaktadır. Zaten hasta olan kişilerin sağlıksız bir yapısı olan ring araçları ile götürülmeleri enfeksiyon hastalıklarına yakalanmalarına da neden olmaktadır. Engelli, yaşlı ve ağır hasta mahpusların tekli hücrelerde tutulması neyi anlatmaktadır?” diye sordu.
Tutukluya işkence
Hasta tutukluların maruz bırakıldığı hak ihlallerini bir örnekle anlatan İncin, şöyle devam etti: “Kırıklar F Tipi CİK’unda kalmakta olan Bülent Zengi adlı bir mahpus diz kapağından ameliyat olmak için 18.11.2022 Cuma günü Yeşilyurt Devlet Hastanesi’ne götürülür. Yatış işlemlerinden sonra Pazartesi günü ameliyat edileceği söylenir. Pazar günü hem bazı ihtiyaçlarının karşılanması hem de ailesiyle telefon görüş hakkından yararlanmak için ayrı ayrı dilekçelerle burada bulunan infaz koruma memurlarına başvurur. İhtiyaçları karşılanmadığı gibi ‘telefonlar bozuk’ denilerek telefon görüşme hakkı engellenir. Mahpus, yetkili amirle görüşmek ister. Burada hastanenin mahkûm bölümüne bakan bir infaz koruma memuru hakaret ve küfürlerle mahpusun üzerine yürür. Bu tartışma sonrası mahpusu, kameranın göremeyeceği bir yere götürerek fiziki olarak saldırır. Bu sırada mahpusu getiren güvenlikten sorumlu hiçbir asker gelmez. Yarım saat süren bu işkenceden sonra memur koğuştan çıkınca komutan gelip mahpusu sakinleştirmeye çalışır. Bülent Zengi, bu uygulamadan dolayı can güvenliği kalmadığı için, dilekçe vererek, tedavi olmadan hapishaneye döner.”
Tahliye edilmeli
Hasta tutuklular açısından bir başka sorunun da Adli Tıp Kurumu’nun verdiği kararlar olduğunu sözlerine ekleyen İncin, “Bu kurumun yanlılığı ve bilimsellikten uzak yorumları ile güvenirliği yok edilmiştir. Düşünün ki 71 mahpus 2021’de yaşamını yitirmiştir” diye belirtti. İncin, hasta tutukluların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Özbek bir an önce tahliye edilmeli
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, hasta tutukluların durumuna dikkat çektikleri ve her hafta düzenledikleri “F Oturumu” eyleminin 559’uncusunda hasta tutuklu Özge Özbek’in durumuna tepki gösterdi.
Dernek binası önünde yapılan eylemde Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Özbek için konuşan İHD İstanbul Şube üyesi Zehra Demir, cezaevlerinde yaşanan ölümere dikkat çekerek, “Bütün bu sorunlar, özellikle hasta mahpuslar bakımından ölüme terk edilmek anlamına gelmektedir. Hapishanelerde, hastalanmak olağan iyileşmek istisna durumuna gelmiş olup, basit tedavilerle iyileşebilecek hastalıklar mahpusların yaşamına tehdit oluşturmaktadır” dedi.
Özbek’in sağlık durumuna dikkat çeken Demir, “Ameliyatın beyninde bıraktığı hasar ve tümörün nüks etmesine bağlı olarak yüzde 70 işitme kaybı gerçekleşmiş olup, kişisel bakımını arkadaşlarının yardımı ile yapabilmektedir. Özbek, 27 Ekim 2020 tarihinde İstanbul Acıbadem Hastanesinde yapılan açık beyin ameliyatı sonrasında, hakkındaki yakalama kararı gerekçe gösterilerek, hastaneden Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna götürülmüştür. Henüz iyileşmesi tamamlanmadan tutuklanan Özbek hakkında, avukatlarının girişimleri üzerine 3 ay infaz erteleme kararı verilmiş ve serbest bırakılmıştır. Tedavisi henüz devam etmesine rağmen infaz erteleme kararı uzatılmamış ve 3 ayın bitiminde tekrar tutuklanarak Kocaeli Gebze Kadın Kapalı Cezaevine götürülmüştür” dedi.
Sağlık Bakanlığı Darıca Eğitim ve Araştırma hastanesi sevk edilen Özbek’in Sağlık Kurulu raporunda Özbek’in “Hapishane şartlarında kalması uygun değildir” yönünde rapor verildiğini hatırlatan Demir, bu raporun verilmesinden sonra İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “Hapishanede kalabilir” raporu verdiğini ve bundan dolayı infaz ertelemesi kararının engellendiğini söyleyerek hayati riski olduğunu belirtti.
İZMİR / İSTANBUL